01 Mayıs 2025 Perşembe   

Ceyda BAĞCI / Uzm. Psikolog / Psikoloji Durağı

OKUL ÖNCESİ DÖNEM BEYİN GELİŞİMİNİN KRİTİK DÖNEMİ MİDİR?

 

Okul öncesi dönem beyin gelişiminin kritik bir dönemidir. Beyin, doğumdan itibaren hızla gelişmeye başlar ve özellikle okul öncesi dönemde; beyin yapısı ve işlevselliği, çevreden alınan uyarılarla şekillenir. Doğumdan yaklaşık beş yaşına kadar, bir çocuğun beyni her saniye bir milyondan fazla yeni sinirsel bağlantı oluşturur (Center on the Developing Child, 2023). Bu bağlantılar, deneyimlerden, özellikle sosyal etkileşimlerden, oyundan ve yeni uyaranlara maruz kalmaktan etkilenir. Bu dönem, öğrenmenin diğer zamanlardan daha hızlı ve derin bir şekilde gerçekleştiği beyin plastisitesinin "kritik aşaması" olarak adlandırılır. Sinaptik yoğunluk bu ilk yıllarda zirveye ulaşır ve küçük çocukları temel bilişsel ve duygusal yetenekler geliştirmede özellikle yetenekli hale getirir.Daha da önemlisi, bu sadece renkleri ezberlemek veya saymayı öğrenmekle ilgili değildir. Gelişmekte olan beyin, düşünme çerçevesini oluşturmak için tasarlanmıştır: kategorize etmek, karşılaştırmak, sonuçları tahmin etmek ve nasıl öğrenileceğini anlamak. Çocuklar sadece bilgi almakla kalmaz, aynı zamanda aktif olarak dünya hakkında teoriler geliştirir ve bunları oyun ve gözlem yoluyla test ederler.
Eleştirel düşünmenin temeli; sorgulama, akıl yürütme, değerlendirme  çoğu insanın düşündüğünden çok daha önce kurulmuştur. Bebekler bile temel akıl yürütme belirtileri gösterir. Örneğin, araştırmalar, bebeklerin kaybolma veya yüzen nesneler gibi mantıksal beklentilere meydan okuyan sonuçlara daha uzun süre baktıklarını göstermiştir. Bu, onların pasif gözlemciler olmadıklarını gösterir; Tutarsızlıkları fark ederler ve doğal yasaların ihlali karşısında şaşırırlar. Yeni yürümeye başlayan çocuklar ve okul öncesi çocuklar, anlayışlarını test etmek için genellikle kapsamlı sorular sorarak bunu geliştirirler. "Gökyüzü neden mavi?" ,” Güneş neden sarı?” gibi sorular sadece bir merak ifadesi değildir; bir neden-sonuç modelinin gelişimini gösterir.
Daha büyük yaş grubu çocuklarla "eleştirel düşünme" hakkında konuştuğumuzda, genellikle fikirleri analiz etme, yargıda bulunma ve problem çözme yeteneğini kastediyoruz. Açık uçlu oyun, hikaye anlatımı, işbirlikçi etkinlikler ve keşif diyaloğu, erken çocuklukta bu yeteneğin temelini oluşturur. Erken çocukluk ortamlarında genellikle eksik olan şey, çocukların kapasitesi değil, yetişkinlerin sadece davranışın değil, düşünmenin de en önemli olduğunu kabul etmesidir.Erken çocukluk döneminde çocukların bu eleştirel düşünme ve öğrenme becerilerini onlarla olan iletişimimizde desteklemeliyiz. Sonuç olarak, okul öncesi dönemdeki deneyimler, bir çocuğun gelecekteki öğrenme kapasitesini, duygusal sağlığını ve sosyal becerilerini derinden etkileyebilir. Bu nedenle, erken yaşlarda sağlanan uygun eğitim, bakım ve destek çok önemlidir.

Tarih: 16 Nisan 2025 Çarşamba    Hit: 1107




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol