Merhabalar saygı değer Paşavizyon okurlarım.
Değerli okurlarım yerel basın çok önemlidir, çünkü bölge halkı ile birebir temasta olduğu ve yerel halkın problemlerini hep beraber yaşadığı için kamuyu bilgilendirmek ve uyarmak açısından ilk basamaktır. Yerel basın öncelikle problemleri gündeme taşındıktan sonra ulusal basın bu problemlerle ilgilenmeye, bölgenin problemlerini ulusa bildirmeye çalışır. İlk adım genellikle yerelden gelmektedir. Halk problemlerinin gündeme getirdiğini hisseden ve hiçbir karşılık beklemeden dile getiren konuyu duyuran yerel basına daha çok güvenir ve sahip çıkar. Paşavizyon da bölge halkına bu güveni sağlamış ki 17 yıldır aksatmadan bu hizmeti sürdürmektedir. 12 Şubat 2025 tarihinde Sayın Cemil Sağlam’ın Paşaviyon Gazetesi’nin on yedinci yıllı şerefine verdiği yemekte, yazarlar ve gazete emekçileri ile yakından tanışma fırsatı bulduk. Fikir paylaşımlarımızı yaptık. Sayın Cemil beye bu nazik davetinden dolayı ve uzun yıllar basına verdiği emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Paşavizyon’a da başarılı nice on yedi yıllar diliyorum.
***
Saygı değer okurlarım birazda hayatın gerçeklerine dönersek yaptığımız işin hakkını vermiş oluruz. Uzun yıllar devam eden yüksek enflasyonun yarattığı derin yaralar daha da derinleşerek devam ediyor. Reel sektörün, bu durgun piyasalarda üretimlerini devam ettirmeleri her geçen gün daha da zorlaşıyor. Sıkı para politikasının getirdiği iş hacmi daralması üretim kapasitelerini çok düşük seviyeye indirdi. Çok yüksek olan faiz oranları da kredi kullanmak zorunda olan firmaların karları çok düşük olduğu için her geçen gün işletmelere eski bakiye ile çalışmalarına yol açıyor. İşlerin açılacağı ümidi ile işçi çıkarmamaya direnen işletmeler nereye kadar bu durumu sürdürebilirler bilinmiyor. Genel giderler bir yıl içinde o kadar çok arttı ki bu artış oranı hiçbir şey ile mukayese edilemiyor. Devletin gelirleri sadece toplanan vergilerle kaldığı için bütçe açıkları ancak vergi oranlarını artırarak kapatılmaya çalışılıyor. Devlete ait fabrikalar limanlar, madenler satıldı otoyollara ve hava alanlarına verilen garantiler, Devlet hastanelerine ödenen kiralar bütçenin büyük bir kısmını alıp götürüyor. Devletin bütün gelir kaynakları da yok oluyor ve vergiden başka gelirimiz kalmıyor. Gelir olmayınca ne çalışanları memnun edebiliyorsun nede emekliyi memnun edebiliyorsun. Kısır bir döngünün içinde debelenip gidiyorsunuz. Hükümete çok puan kaybettiren ekonomik gündemi değiştirmek için şimdi de terörsüz Türkiye gibi yeni bir gündem yaratılmaya çalışılıyor. Daha önceleri açılım diye başlayan buna benzer bir süreci Türkiye yaşadı ve o sürecin başımıza açtığı belayı defetmek için yüzlerce şehit verdik. Hendek olayını hepimiz hatırlıyoruz herhalde? Hiçbir şey yok iken “terör guruplarının tamamını yok ettik” denilmiş iken filli olarak terörü bitirdik der iken bir lider kalkıyor terör başı gelsin mecliste konuşsun diyor ve bir anda bütün sıkıntılar unutuluyor. Herkes bu konuyu konuşmaya başlıyor. ‘Bitirdik’ denilen terör odaklarına gelin barışalım mı denir? Dünyada bunun benzeri yok. İsrail vuruyor, taş üstünde taş bırakmadı binlerce insanı katletti, Filistin ateşkes diye yalvarıyor. İşini bitirmeden istediği hedeflere ulaşmadan İsrail durmuyor. Bizim bildiğimiz avantajlı durumda olanlar ateşkes istemez biz niye bu teklifi yapıyoruz niye onlardan böyle bir davranış bekliyoruz. Bütün avantajlı durumlar bizde iken ki öyle söyleniyordu, yoksa öyle değil miydi?
Yanlış anlaşılmasın hiçbir zaman çatışma, silah kullanım isteklisi olmadım ama bana öyle geliyor ki dağılma konumuna gelen teröristler, toparlanmak için oyalama taktiği kullanıyorlar. İnşallah açılım sürecine benzemez de bedelini bu milletin evlatları ödemez. Bu uğurda Türk milleti çok bedel ödedi. Daha iki gün önce şehit cenazemiz vardı. İnşallah son olur.
***
Bolluk ve bereket ayı, on bir ayın sultanı Ramazan başladı, hepimize milletimize ve İslam alemine hayırlı olur inşallah bu olaylar vesile olurda İslam alemi gözünü açar başkalarının kuklaları olmazlar. İslam aleminin çalışmaktan başka bir yol olmadığı ve pozitif bilimlerin öne çıktığı eğitim problemleri ile kendimizi toparlamalıyız. Yüzyıllardır dini eğitime verilen önem pozitif bilimlere de verilse idi kesinlikle İslam alemi bu seviyede olmazdı. Dünya üzerinde her türlü imkanları olduğu halde en geri kalmış toplumların tamamı İslam coğrafyasında, bütün savaşlar bu bölgede, kan hiçbir zaman dinmiyor. Refahın en yüksek olduğu en güvenilir en huzurlu ülkelerin başında gelen Kuzey ülkelerinin çoğu herhangi bir dinden uzak insanlar, yani ateistler tarafından yönetiliyor. Bu ülkelerin milli gelirleri en yüksek ve suç oranları en düşük ülkeler. Allah önce Türk milletinin sonra bütün İslam alemini ıslah eylesin, Yüce kitabımız Kuran’ ı Kerimin ilk emri olan okumaktan, bilimden başka çıkar yol olmadığı bilincindeki yöneticiler tarafından yönetilelim.
Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum, sağlıklı huzur içinde bir bayram kutlamamızı temenni ediyorum. Hoşça kalın, sağlıkla kalın, Allaha emanet olun.