Sevgili Paşavizyon okurlar merhaba. 10 Nisan 2025 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan yeni doğum yardımı yönetmeliği, açıkçası uzun süredir beklenen ve tartışılan bir konunun ete kemiğe bürünmüş hali. Devlet, “aile” vurgusunu sadece söylemde bırakmayıp artık cüzdana da dokunacak bir adım atmış görünüyor. Yönetmelik ne diyor derseniz, gayet net: Artık çocuk sahibi olan her aileye ciddi bir destek geliyor. Üstelik “gelir durumuna bakılmaksızın” herkese açık bir sistem bu. İlk çocukta bir defaya mahsus 5.000 TL. İkinci çocukta işler daha da değişiyor, çocuk 5 yaşına gelene kadar her ay 1.500 TL. Üçüncü ve sonrası içinse her ay 5.000 TL. Şaka değil, ciddi para! Üstelik bu ödemelerin üstünde vergi yok, kesinti yok. “Devlet bize gerçekten destek oluyor” dedirtecek türden. Peki neden şimdi? Malum, Türkiye’de doğurganlık hızı düşüyor, nüfus yaşlanıyor. Bunu sadece TÜİK değil, mahalledeki emekli de fark etmiş durumda. Devlet de bu gidişata “dur” demek istiyor. Aile yapısını koruma altına almanın yolu da ekonomik teşvikten geçiyor artık. Çünkü günümüz koşullarında çocuk sahibi olmak, sevgiyle değil bütçeyle ölçülmeye başladı. Tabii bu düzenleme yeter mi? Tartışılır. Kreş desteği, anne-babaya iş güvencesi, esnek çalışma gibi tamamlayıcı adımlar da şart. Ama şunu söylemek mümkün: En azından bir başlangıç yapıldı. Şimdi sıra, bu uygulamayı kalıcı, sürdürülebilir ve herkesin hayatına dokunan bir hale getirmekte. Devlet bu kez sadece nasihat vermiyor, cebine de dokunuyor. Umarız ki bu destek, gerçekten yeni hayatlara vesile olsun. Kısa Kısa... Kısa Kısa... -2025 yılı Nisan ayı için kira artış oranı % 51.26 olarak uygulanacaktır. -9595 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararında Yurt dışına çıkarılmasında sakınca olmayan 10 Bin Avro ve 25.000 TL nakit para limitindeki Türk Lirası sınırı 185.000 TL oldu. Yani gümrük hattından çıkarken 185 Bin Türk Lirası altındaki ve 10 Bin Avro altındaki nakit çıkışlarında prosedüre tabi olmayacaksınız. Trump'ın Gümrük Vergisi çılgınlığı ülkemizdeki ticaret için olağan üstü fırsatlar yaratır. Hazır olun. Son günlerde Amerika Birleşik Devletleri'nin Çin başta olmak üzere bazı ülkelere yönelik gümrük vergilerini artırması, küresel tedarik zincirlerinde yön değişikliğine neden olmaktadır. Bu durum, alternatif üretim ve tedarik merkezleri arayan Amerikan şirketleri için Türkiye’yi daha cazip hale getirmektedir. Türkiye’nin stratejik konumu, güçlü üretim altyapısı ve Gümrük Birliği sayesinde AB ile olan entegrasyonu, Amerikan firmaları açısından önemli avantajlar sunmaktadır. Dolayısıyla ABD'nin bu korumacı ticaret politikaları, Türkiye’ye doğrudan yatırımların artması, ihracat fırsatlarının genişlemesi ve sanayi sektörlerinde kapasite kullanımının yükselmesi gibi pozitif yansımalar doğurabilir.