Geçtiğimiz ay sizlere ülkemizde yüksek enflasyon un oluşumundan ve sürecin zararlarından bahsetmiştim
Bu ayki yazımdada yüksek enflasyon sürecisini iş dünyasına, çalışanlarımıza, memurumuza emeklimize kısaca vatandaşlarımıza etkilerinden bahsetmek istiyorum
Ülke olarak bir anda girdiğimiz yüksek enflasyon süreci:
(Burada özellikle belirtmek istediğim, var olan enflasyonun % 10-20-30 artmasından bahsetmiyorum. Burada nerede ise 20 yıl yüzde 7-8 yüzde 40 arası gidip gelen enflasyon rakamlarımızın yüzde 80, yüzde 140 oranlarına çıkmasıdır.) Üreten kesimizi adeta şoka uğratmıştır. Yüksek enflasyon süreci ile artan faizler tüketimi düşürmüş aynı süreçte zaten dünyada da yüksek enflasyon ile mücadele dönemi olduğundan arttırılan ülke MB faizleri neticesinde ihracat imkanlarıda daralmıştır.
Sanayi üretimi sürekli yatırım gerektiren iş kolu olmasından dolayı birçok işletmemiz geriden planlanan ek yatırımlar, bu yatırımlar için sipariş edilen makina ve yedek parçalarla baş başa kalmıştır.
Sürecin olmazsa olmazı finans ihtiyacınında faiz oranları bir anda üç dört katına çıkmış. Dahada vahimi bu oranları kabul etse dahi iş dünyamız krediye ulaşamaz hale geldi. Tabi olarakta bu süreçte iflasları ortaya çıkartı. Becerebilen işletmelerimizde konkordato alma yolunu seçtiler. Kısaca iş dünyamız açısından yüksek enflasyon süreci bu zararları vermiş ve süreçte devam etmektedir.
Yüksek enflasyon süreci,
Çalışanlarımız
Emeklilerimiz
Memurlarımız açışından ise dahada vahim süreçler doğurmuştur.
Sabit gelirli bu kesimler yıllık zamlı olarak aldıkları maaşlarının senenin daha 3-4 ayında eridiğini aynı ürünün aynı miktarda maaş geliri ile alınamadığı süreci yaladık yaşamaya devam etmekteyiz. Kira giderleri ödenmesi zor rakamlara çıkmış, eğitim harcamaları karşılanamaz hale gelmiştir.
Özellikle son bir yılda birçok aile çocuklarını özel okullardan alarak devlet okullarına vermek durumu ile karşı karşıya kalmıştır.
Yüksek enflasyon ile mücadele sürecine giren devletimiz maaş artışlarını hedeflenen enflasyon üzerinden yapması sonucunda bu sürecin en büyük mağdur sayısı 16 milyona yaklaşan emeklilerimiz olmuştur.
Ağırlıklı olarak 15 bin TL maaş alan emeklilerimiz maalesef çok zor süreçten geçmektedir.
Değerli okuyucularımız kısaca yüksek enflasyon sürecinin ülkemize ve vatandaşlarımıza verdiği zararlardan bahsettim. Bu sürecin kazananı kim olmuştu:
Bu sürecin kazananı maalesef ülkemiz nüfusunun % 2-3 geçmeyecek kendi vatandaşımız ki, bunlar sürece nakitte giren borcu olmayan kesimdir. Sürecin asıl kazananı ise dünyaya para satan dış finans kesimidir.
Bu kesim bu süreçte yılda dolar bazında % 25-30 parayı ülkemizden kazanmış ve kazanmaya devam etmektedir.
Enflasyonu düşürmek için uyguladığımız ekonomi programının ikinci bölümündeyiz. Belirli üst seviyeden kademeli olarak düşüşü her ay görmekteyiz. Uygulanan program aksaksız sürdürülür ise 2026 yılının sonunda tek rakamlı enflasyon hedefine ulaşmayı planlamaktayız.
Temennim ve dileğim bu sürecin aksaksız gerçekleşmesi. Sürecin sonunda yaşayacağınız dönemde de bir daha böyle bir enflasyon sürecine uğramamamızdır.
Bunun içinde ülkemizdeki her kesime görevler düşmektedir.
Hepinize sağlık diliyorum.
Hoşçakalın