Babama Arkadaşlarının taşında ağla Dört yıldır her yerde can verirken ilk Bak bugün mukaddes duygularınla Sana sus diyorlar zavallı gençlik. Dört yıldır hudutta kan dökenlerin Yaslarla kendin yaz mersiyesini Dört yıldır hudutta kan dökenlerin Matem yıllarında yükselt sesini. Bir ah!.. demeden de bak Anadolu Bekliyor imanla son saatini Göklere dayanan dağların yolu Hep kardeş kemiği hep kardeş teni Git bugün o ıssız yollarda ağla Dört yıldır her yerde can verirken ilk Bak bugün mukaddes duygularınla
Sana sus derlerken… Haykır!, ey gençlik.
NAZIM HİKMET RAN
Son günlerde Türk siyasetinin gündem maddesi olan Ekrem İmamoğlu ile ilgili CHP’nin yurt genelinde ama ağırlıklı olarak İstanbulda yürüttüğü eylemlere partili olan olmayan büyük bir genç grubun destek verdiğini görüyoruz. CHP’yi de aşacak bir şekilde artarak devam eden bu eylemler bize gençlerin mevcut düzenin devamına artık tahammülünün kalmadığını ve değişim istediğini göstermektedir. Yoksa birilerinin yolsuzluklarını körü körüne savunan bir nesilden bahsetmek abesle iştigaldir. Gençlerle ilgili yapılan araştırmalarda ve kendi çocuklarımız ile diyaloglarımızda ortaya çıkan beklentileri ve ümitsizlikleri dilimin döndüğünce anlatmaya gayret göstereceğim. Yaşadığımız coğrafyada gençlerin en önemli ortak sorunu; gelecek kaygısı; Ekonomi ve eğitim, farklı siyasi eğilimlerden gençlerin ortak sorunu olarak öne çıkıyor. Özellikle, işsizlikle mücadele eden gençlerin gelecek kaygılarının endişe verici boyutlara ulaştığı gözleniyor. Pandeminin ekonomide yarattığı tahribatın ve işten çıkarma yasağının sona ermesinin etkisiyle, işsizlik sorunu daha belirgin hale geldiği görülüyor. İstihdam alanında yaşanan tek sorun, iş bulamama sorunu da değil. Gençler, mesleklerine uygun işler bulamamaktan deneyim eksikliği yüzünden iş başvurularında dikkate alınmamaktan ve iş bulsalar dahi düşük maaşlarla çalışmak zorunda kalmaktan şikâyetçi. Gençlerin en güvendiği haber kaynağı ailesi, çevresi değil maalesef sosyal medya olmuş durumda… Bu durumda gençlerin çok kolay manipüle edilmesini ve yalan yanlış bilgilerle hayatlarının şekillenmesi sonucunu doğurmaktadır. Geçmişte Aile ve çevre tartışmasız bir önemli bilgi ve haber kaynağı iken, günümüzde bunun yerini sosyal medya almış durumdadır. Gençler alınan kararlarda daha aktif olmak istiyor; Gençler, hükümetin ve belediyenin çalışmalarından derinlemesine haberdar olmasalar da özellikle, kendi hayatlarına temas eden çalışmalara ilgili duyuyor. Ulaşımdan, kültür-sanat etkinliklerine, imardan, bütçe yönetimine kadar belediye çalışmalarının çoğunda söz sahibi olmak istiyor.ancak bu konuda sadece siyasi şairlerle olulturulan gençlik meclisleri ve benzeri yapılar gençleri bu mecralara çekmekten uzak kalıyor. Sonuçta; Gençlerin ailelerden ve mevcut yerel ve genel iktidardan uzaklaşmış olmaları ileride Türkiye’nin önündeki en büyük problem olarak görülmesi ve buna yönelik bazı adımların atılması gerekmektedir. Sadece üniversite açarak ileride hiçbir iş sahibi olamayacak bir nesil yetiştirmekle gençler için bir şey yapmış olmuyoruz. Hayatla yüzleşmelerini geciktirdiğiniz bu insanları market üniversitelerin müşterisi yapmış oluyoruz. Bu ülkeyi yarın yönetecek olanlara daha adil ve yaşanabilir bir Türkiye bırakmak için çabalamalıyız. Tarih: 16 Nisan 2025 Çarşamba Hit: 1164