Astım, akciğer içi hava
yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının
daralması sonucu ortaya çıkan müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır.
Dünyada 350 milyon kişinin
astım hastası olduğu, her yıl 400 binden fazla kişinin ölümünün astıma bağlı
olduğu bilinmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan
2023 yılı Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistiklerine göre ise ülkemizde her 1000
ölümden yaklaşık 3’ü astım nedeniyle gerçekleşmiştir.
Görülme sıklığı ile neden
olduğu engellilik ve ölümler, astım konusunda farkındalığın artırılmasının
gerekliliğini ortaya koymuş olup bu bağlamda, her yıl, Mayıs ayının ilk Salı
günü ‘Dünya Astım Günü’ olarak belirlenmiştir. Gün vesilesiyle dünyada ve
ülkemizde astım farkındalığına yönelik etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
Astım hastalarının tedavi
ve yönetiminde dünya çapında rehberlik sağlayan bir platform olan GINA (Tüm
Dünya’da Astıma Karşı Küresel İş Birliği) tarafından 2025 yılı için seçilen
temaya uygun olarak ülkemizde Dünya Astım Günü’nün bu yılki teması "Astımda
inhaler tedavi: Ne kadar doğru o kadar etkili" şeklinde belirlenmiştir.
Dünya Astım Gününde, aile hekimleri başta olmak üzere çeşitli branştan
hekimlerimize, eczacılarımıza, hemşirelerimize ve hastalarımıza yönelik
etkinlikler düzenlenerek güncel astım tedavisi ve inhaler eğitimi ile ilgili
bilgilerin güncellenmesi planlanmıştır.
Astımın belirtileri
nelerdir?
Astım; tekrarlayan ve
ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken
ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi
belirtilerle kendini gösterir.
Doğru tanı için
yakınmaların değerlendirilmesinin yanı sıra solunum fonksiyon testlerinin
yapılması ve geriye dönüşümlü bu hava yolu darlığının gösterilmesi
önemlidir.
Astım tedavi edilebilir
mi?
Astım tedavisinin amacı
hastalığın yakınmalarının kontrol altına alınması ve hastanın yaşamını normale
en yakın şekilde devam ettirmesidir. Hastalığın ağırlığına uygun ilaç
tedavilerinin verilmesi; hastanın, verilen tedavileri önerilen şekilde ve doğru
teknikle uygulaması; astım tetikleyicilerinden uzak durulması; birlikte
seyreden diğer hastalıkların da tedavi edilmesi ile astımın belirtileri kontrol
altına alınabilmektedir.
Uluslararası ve ulusal
astım tanı ve tedavi rehberlerinde, son yıllardaki en önemli yenilik, 12
yaş ve üzeri hastalarda “nefes açıcı (kurtarıcı) ilaçların astım tedavisinde
tek başına kullanılmaması, asıl tedavi edici ilaç olan inhaler kortizon ile
birlikte alınması” önerisidir. Düzenli uygulanan tedaviyle astımlıların önemli
bir kısmı iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, herhangi bir kısıtlanma olmadan
devam edebilirler.
Astım ilaçlarının büyük
bir kısmı nefes alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçları
içeren cihazların (inhaler) önerilen şekilde ve doğru bir teknikle kullanılması
tedavinin etkin yapılabilmesi için çok önemlidir.
Astımı kontrol altında
tutmak için astımlı hastalar ne yapmalıdır?
Astım kontrolü, kullanılan
kontrol edici tedavi ile hastalığın gündüz ve gece yakınmalarının olmaması,
kurtarıcı ihtiyacına gerek duyulmaması, günlük aktivitenin rahatça
yapılabilmesi ve astım atağı yaşanmaması demektir.
Astım kontrolünü
güçleştiren etkenler arasında;ilaçların doğru teknikle ve belirtilen düzende
kullanılmaması, solunum yolu enfeksiyonları, allerjenler, sigara dumanı ve
kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak sayılabilir.
Yapılan çalışmalar,
astımın kontrolünü kolaylaştıran bazı faktörleri ortaya koymuştur. Bu faktörler
arasında; tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması, sağlıklı ve dengeli
beslenilmesi, düzenli egzersiz yapılması, obez hastaların kilo vermesi, solunan
ortam havasının temiz tutulması ve hastaların, ilaçlarını doktorun önerdiği
şekilde kullanması yer almaktadır.
Astım kontrolünün
sağlanmasında, astım yakınmalarını arttıran faktörlerin belirlenmesi, bu
faktörlerden uzak durmanın sağlanması ve düzenli takip altında tedavinin
sürdürülmesi önem taşımaktadır.
Astımda doğru inhaler
kullanımının önemi nedir?
Astım hava yollarını
etkilemektedir ve dolayısı ile verilen ilaçların hava yoluna ulaşması
gereklidir. İnhaler yolla verilen tedaviler, hava yollarına yani hastalığın
olduğu yere doğrudan ulaştırılmaktadır. İnhaler yolla uygulama, astım
ilaçlarının çok daha düşük dozlarda ve etkili şekilde verilmesine olanak
sağlamaktadır. Düşük doz kullanım, beraberinde çok daha az ilaç yan etkisi
anlamına gelmektedir. İnhaler ilaçların bu olumlu sonuçları için doğru şekilde
kullanımı da çok önemlidir. Ancak yapılan araştırmalar, pek çok astımlı
hastanın, sprey tipi veya kuru toz şeklindeki inhaler cihazını doğru teknikle
kullanmadığını göstermiştir. Doğru uygulanmadığında, ilaç, akciğerlere yeterli
miktarda ulaşamayacağı için tedavi de etkili olamayacaktır.
Bu nedenle hastaların bu
ilaçları nasıl kullanacaklarını bilmeleri, cihazları doğru kullanıp
kullanmadıklarını her başvuruda hekime kontrol ettirmeleri çok önemlidir. Bu
kapsamda T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü; Türk Toraks
Derneği ve Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği iş birliği
içerisinde her inhaler cihaz tipi için çekilmiş videolar da mevcuttur. Ana prensip,
cihaz içindeki ilacı solumaya hazır hale getirdikten sonra uygulanması gereken
doğru nefes tekniğine dayanır. Öncelikle, nefes sonuna kadar verilir. Daha
sonra, ilaç cihazdan çekilirken veya püskürtülürken derin bir nefes alınır. Bu
nefesin sonunda, ilacın akciğerlere yerleşmesini sağlamak için 10 saniye
boyunca nefes tutulur. Son olarak, cihaz ağızdan çekildikten sonra nefes
burundan verilir. Kortizon içeren tüm cihazların kullanımı sonrası ağız ve
boğaz, su ile gargara yaparak çalkalanmalıdır.
Tüm sağlık çalışanlarını
ve hastalarımızı bilgilerini güncellemek için eğitim faaliyetlerimize bekliyor,
eğitim gereçlerini web sayfalarımızdan bulabileceklerini hatırlatıyor,
hastalarımızı aile hekimlerinden danışmanlık almaya davet ediyoruz.