Kanser,
dünyada ve ülkemizde ölümlere sebep olan hastalıklar arasında kalp ve damar
hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı
problemidir. Sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli
mücadele gerektiren bir hastalıktır. Yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle
ülkelerin ekonomisini de olumsuz etkilemektedir.
Dünya
Sağlık Örgütü’nün 2022 yılı verilerine göre; ilgili yılda küresel bazda 19.9
milyon yeni kanser vakası tespit edilmişken, hastalığa bağlı 10 milyona yakın
ölüm gerçekleşmiştir. Dünya genelinde, 75 yaşına kadar her 5 kişiden 1 kişinin
kansere yakalanacağı ve her 10 kişiden 1’inin ise kanser nedeniyle hayatını
kaybedeceği tahmin edilmektedir. Dünyada ve ülkemizde ilk sıralarda yer alan
kanser türleri akciğer, meme ve kolorektal kanserler olarak benzerlik
göstermektedir.
Gelecek
yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk
faktörlerine daha çok ve uzun süre maruz kalınması ile birlikte gerek tanı
konacak kanser olgu sayısının gerekse bahsi geçen hastalığa bağlı ekonomik,
sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir.
Kanserlerin
%90’ı çevresel, %10’u ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmekte olup
çevresel faktörler arasında yer alan tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla
kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlar ile etkin mücadele yoluyla %30-%50
oranında önlenebileceği bilinmektedir. Risk faktörleriyle mücadele edilmek
suretiyle ortaya çıkması önlenebilen, erken teşhis edildiğinde etkin tedavi
edilerek yaşam kalitesi artırılabilen kanser türleri göz önüne
alındığında farkındalığın, kanser belirtilerini bilmenin ve tarama
faaliyetlerinin önemi ortaya çıkmaktadır.
Bu
bağlamda “1-7 Nisan” tarihleri arasını kapsayan hafta, ülkemizde “Ulusal Kanser
Haftası” olarak belirlenmiştir ve her yıl, ülkemiz açısından önemi giderek
artan kanser hastalığına karşı halka farkındalık oluşturmak, sunulan sağlık
hizmetlerini tanıtmak ve taramalara katılımı artırmak için çeşitli etkinlikler
düzenlenmektedir. Bu etkinlikler, kanser mücadelesinde önemli bir yer
tutmaktadır.
Ülkemizde
yürütülen Ulusal Kanser Tarama Programları
Meme
kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlarda yılda bir kez klinik
meme muayenesi, 2 yılda bir mamografi ile yapılmaktadır.
Rahim
ağzı kanseri taraması; 30-65 yaş arasındaki kadınlarda 5 yılda bir HPV-DNA
testi ile yapılmaktadır.
Kalın
bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklerde 2
yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) ile yapılmaktadır. Bu kişilerin 10
yılda bir kolonoskopi yaptırması önerilmektedir.
Bakanlığımızın
koruyucu ve önleyici faaliyetleri içerisinde önemli bir yeri olan kanser
taramaları; Toplum Sağlığı Merkezlerine (TSM) bağlı olarak hizmet veren Kanser
Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM), Sağlıklı Hayat Merkezlerinde
(SHM), Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ve Mobil Tarama Araçları ile de
kişilerin bulundukları yerlerde ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Tarama
sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis
merkezlerine yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve
tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından
verilmektedir.
Bununla
birlikte halkı bilgilendirme, bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma
çalışmalarının yılın bir haftası ile sınırlı tutulmayıp yıl boyunca
sürdürülmesi kanser mücadelesinde önemli kazanımlar sağlayacaktır.
#ErkenTanıAlSağlıklaKal
#RisktenKaçınKanserdenKorun