Değerli Paşavizyon okuyucuları;
Ülkemizdeki sanayi üretiminde her beş işletmeden biri olan tekstil sektörümüzde son iki yıldır malesef kötü sesler gelmektedir.
Uygulanan ekonomi politikası sanki sadece tekstil sektörünü etkilediğini adeta pompalayan yazılı ve görsel basının yanı sıra son yılların modası sosyal medya ve YouTuber modası ile de adeta yerlebir edilen, batık, çökmüş bir sektör izlenimini duymaktayız.
Gerçekte durum böylemi durum nasıl: Evet bu ekonomi programı emek yoğun sektör olan tekstil sektörünü etkiledi.
Üreten ve çalışan itibari ile diğer sektörlerden sayı olarak ayrılan tekstil sektörü bu nedenle de çok daha fazla konuşulur oldu.
Bütün bu negatif fotoğrafa rağmen, tekstil sektörümüz üretmeye ve ayakta kalmaya çalışmaktadır.
Dış pazarlarda; rekabetçiliğimizi kaybetmemiz sonucu fiyat dezavantajı, mevcut pazarlardaki ekonomik sıkıntı ve savaşlar.
Ekonomisi bizden geride olan ülkeler ile yaptığımız serbest ticaret anlaşmaları neticesinde ülkemize vergisiz giren ucuz tekstil ürünleri, sebepsiz şekilde arttırılan kargo ücretleri, dış pazar kaybımızın başlıca sebepleridir.
Sadece bu sebeplerin yarısında düzeltme gelse bugün sorun olarak gördüğümüz birçok konu tekstil sektörümüz için geride kalacaktır.
Dış pazarlardaki bu tablo ister istemez birçok tekstil üreticimizin iç pazarımıza dönmesine yol açmıştır. İç piyasamız her şeye rağmen canlılığını korumaktadır. Karsız satış yapılıyor olsa bile bugün için tekstil sektörümüzü ayakta tutan iç piyasamızdır.
3-4 yıl önce adeta yok saydığımız iç piyasamızın aslında toplam tekstil ihracatımızın iki katı olduğunu bu süreçte birçok üreticimiz öğrenmiş oldu. Bu olumlu gelişmede firmalarımızın süratli dönüşümü özellikle e-ticaret yaptığı yatırımlar önemli bir yer tutmaktadır.
Ayrıca haklarını teslim edelim Trendyol, e-ticaret firmamızın bu süreçte ülkemizdeki tekstil üreticilerimize yaptığı katkıyı gözardı edemeyiz. Bu sektörün içinde biri olarak Trendyol firmamıza yöneticilerine teşekkür ediyorum. Bu firmamızın sektörümüze yaptığı ayrı bir katkıda Trendyol yurt dışı satış siteleridir. Şu anda otuzun üzerinende çevre ülkelerde Trendyol ülkemizdeki tekstil üreticilerinin ürünlerini ülkemizdeki gibi satılmasına olanak sağlamıştır, üstelik bu satışlar ihracat sayılacak şekilde olup ürün iadelerinde de mal bedelinin çok düşük bir kısmı üreticilerimize yansıtılmaktadır. Bu katkıları sağlayan Trendyol firmamız son olarakta ülkemizde e-ticarete yeterlilik sahibi eleman yetiştirmek amacı ile Trendyol Usta adı altında yeni bir eğitim programına başlamıştır. Özellikle 18-30 yaş arası gençlerimizin bu programa iştirak etmeleri program sonunda e-ticaret yeterlilik sertifikası almaları geleceği olan bir sektörde iş imkanına kavuşmalarına yol açacaktır.
Tekstil sektörümüz açısından bir başka olumlu gelişmede Avrupa’dan gelmiştir. AB ülkelerinde ilk altı ayda tekstil ithalatı yüzde onun üzerinde artmıştır. Bu da AB ülkelerinde ekonomik krizin atlatılmaya başladığının sinyalidir. Önümüzdeki aylarda buna benzer artışım Türkiye’den AB ülkelerine ihracatımıza da yansıyacağını ümit etmekteyim.
Son olarak güncel konumuz olan, dostumuz Trump konusunda kısaca görüşlerimi paylaşmak istiyorum. ABD Başkanı Sn Trump gerçekten Türkiye’nin dostu ise yüz yılı aşkın Cumhuriyet tarihimizde bir ilke şahitlik ettiğimizi söyleyerek yorumunu sizlere bırakıp bu ayki yazıma son veriyorum.
Hoşçakalın.