17 Ekim 2025 Cuma   

Naser ŞİMŞEK / İnşaat Mühendisi / Teknik Bakış

SOYKIRIMIN PERDE ARKASI

 

Bu ay sizlerle İsrail’e 2024 Ekim ayına kadar kimlerin nasıl destek verdiğini paylaşmak istiyorum.                                                                                                                                    
Kurulduğu yıldan bugüne İsrail’in en büyük müttefiki ve silah tedarikçisi ABD’dir. Onun ardından Nazi soykırımını hafızalardan silmeye çalışan Almanya gelmektedir.  
Aslında büyük bir silah ihracatçısı olan İsrail, yaptığı bu “soykırım saldırıları” için ithal bomba, füze ve mühimmatlara gereksinim duymaktadır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün raporuna göre, ABD İsrail savunma sanayi ithalatının %69’unu sağlamaktadır. İkinci sıradaki Almanya %30 ve İtalya ise %0,9’luk bir paya sahiptir.
2018 yılında Başkan Obama döneminde imzalanan 10 yıllık mutabakata göre, ABD İsrail’e her yıl ortalama 3,8 milyar dolar değerinde askeri yardım sağlamaktadır. ABD’nin bu yardımları, İsrail’in gelişmiş silah endüstrisini kurmasına olanak tanımıştır. Yıllık yardımın yanı sıra ABD, İsrail’in bölgedeki Niteliksel Askeri Üstünlüğünü de korumaktadır.
Bu durum; ABD’nin, Ortadoğu’da İsrail dışında herhangi bir ülkeye askeri destek sağladığında, İsrail’e her zaman komşu ülkeler açısından caydırıcılığı daha yüksek bir yardım gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir. Yapılan yıllık yardımlara ek olarak Biden yönetimi 7 Ekim sonrasında İsrail’e ek askeri yardımda bulunulacağını açıklamıştır. Bununla birlikte 7 Ekim’den bu yana ABD İsrail’e binlerce ton askeri teçhizatla beraber istihbarat desteği ve üst düzey danışmanlık da sağlamıştır. (Burada ki istihbarat desteğini sağlayan firmalardan birinin 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakının Atatürk havalimanını uzay ve askeri üs kurmak için tahsis edeceği firma olduğunu da belirteyim) ABD’nin İsrail’e sağladığı destek İsrail’i hukuka aykırı davranmak konusunda cesaretlendirmektedir.
İşgalci devletin ikinci en büyük silah ihracatçısı olan Almanya ise 2023 yılında yaklaşık 350 milyon dolarlık askeri teçhizatın İsrail’e sevkiyatını gerçekleştirmiştir. Bu rakam bir önceki yılın verilerine göre 10 kat daha yüksektir. Satış kararlarının çoğunluğu ise 7 Ekim sonrasında verilmiştir. Bu da savaşın başlamasının ardından ülkenin İsrail’e açık desteğinin bir göstergesidir.
İsrail’e, ABD ve Almanya’ya göre daha az miktarda silah ihracatı yapan üçüncü ülke ise İtalya’dır. Hükümetinin insan haklarını ihlal ettiği düşünülen ülkelere silah satışını engelleyen bir yasası bulunmasına rağmen, 7 Ekim’in ardından yalnızca üç ay içerisinde İsrail’e 2,1 milyon euroluk ihracat onaylanmıştır.
Diğer bir Avrupa ülkesi olan İngiltere ise, İsrail’in büyük silah tedarikçilerinden değildir. Diğer devletlerden farklı olarak, İsrail hükümetine doğrudan silah satışı yapmak yerine şirketlere satış lisansı vermektedir. Ancak Eylül 2024’e gelindiğinde İngiltere, Gazze’de kullanıldığı tespit edilen yaklaşık 30 askeri ekipmanın lisansını durdurduğunu bildirmiştir. Bu durum İsrail güvenlik kuvvetleri için küçük bir miktarı karşılasa da, Netanyahu İngiltere’nin bu kararını “utanç verici” ve “Hamas’ı cesaretlendirici” olarak değerlendirerek kınamıştır.
İspanya’nın da İsrail’e silah ihracatı yapan ülkelerden biri olduğu bilinmektedir.
İsrail’e ihracatı nispeten küçük olan ülkelerden bir diğeri ise Hollanda’dır.
7 Ekim’den bu yana devam eden süreçte Sırbistan’ın da işgalci devletin istikrarlı bir müttefiki olduğu bilinmektedir.
 Bunun yanında Fransa ve Avusturya gibi devletler de İsrail’e silah ihracatı yapan ülkeler arasında yer almaktadır.
Bu ülkelerin geri çekilmesi ise İsrail’i Hindistan’a daha çok bağımlı hale getirmektedir. İşgalci devletin güçlü destekçilerinden olan Hindistan, ülkenin hem başlıca silah alıcısı konumundadır hem de savaş sürecinde ülkeye hammadde tedariki sağlamaktadır. Hindistan’ın deniz yoluyla gerçekleştirdiği 27 ton patlayıcı madde içeren bir sevkiyat ise İspanya tarafından engellemiştir.
Aksa Tufanı henüz ikinci ayını doldurmamışken, İsrail topçu birlikleri 100 binden fazla mermi kullanıldığını bildirmiştir. Diğer taraftan Wall Street Journal’a göre 7 Ekim’in ardından ilk üç ay içerisinde ABD İsrail’e 230 kargo uçağı ve 20 gemi ile askeri teçhizat göndermiştir.
 İsrael Hayom Gazetesi’ne göre ise, Ekim ayından sonra yalnızca 6 ay içerisinde 300’den fazla uçak ve 50 geminin ulaştırdığı 35 bin ton silah ve mühimmat İsrail’e gönderilmiştir. Çoğunluğu ABD’den olmak üzere farklı ülkelerin bu gönderimde yer aldığı bilinmektedir. Bununla birlikte ABD’den İsrail’e yüzden fazla satış yapıldığı, ancak bunların yalnızca ikisinin kamuoyuna bildirildiği belirtilmektedir.
Bunun yanında yetkililer sevkiyat takvimini paylaşmamış ve kamuoyuna resmi bir açıklama yapma yetkilerinin bulunmadığını belirtmişlerdir.
Pentagon, başta ABD olmak üzere diğer ülkelerle yapılan silah anlaşmalarının maliyetinin büyük kısmının ABD yardım parasından karşılandığını belirtmiştir. ABD’den alınan bu hibe desteğinin, İsrail savunma bütçesinin %15’ini oluşturduğu belirtilmektedir. Buna verilebilecek örnek olarak, İsrail en gelişmiş savaş uçağı olan F-35’lerin 75 siparişinden 39’nu teslim almış ve bunların bedelini ABD yardımlarıyla ödemiştir.
Gazze’ye açılan savaş, başladığı andan itibaren her gün İsrail’e yaklaşık 269 milyon dolara mal olmaktadır. İsrail Merkez Bankası ise savaş maliyetinin 2023-2025 yılları arasında 55,6 milyar dolara ulaşabileceğini öngörmektedir.
İsrail’in bu kapsamda finansal kaynakları üzerinde ne kadar baskı olursa olsun, ABD’nin sonu gelmeyen parasal ve askeri desteğinin bunu mümkün kıldığı açıktır.

Tarih: 16 Ekim 2025 Perşembe    Hit: 1188




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol