Yıldız Kafeterya, yıllardır Bayrampaşa’nın merkezinde organik ürünlerden yaptıkları leziz yemekleriyle vatandaşlara hizmet sunuyor. Yemeklerinde kullandığı ürünleri Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirten Recep Yıldız, müşteri memnuniyetinin kendilerine için herşeyden önce geldiğini söyledi. Recep Yıldız, o aranılan yemeklerinin sırrını Paşavizyon okuyucuları için anlattı.
Öncelikle okuyucularımıza tanıtmak gerekirse kimdir Recep Yıldız?
1967 yılında Rize Çayeli doğumluyum. Ticaretle uğraşıyorum. İlkokulu bitirdiğimden bu yana ticaret hayatını içerisindeyim. Evli ve iki çocuk babasıyım. 1981 yılında İstanbul’a geldim ve daha önce Beyoğlu’nda sürdürdüğüm ticaret hayatıma, asker gitmiş olmam sebebiyle bir süre ara verdim. Teskere alıp döndükten sonra ise Bayrampaşa’da Büyükçınar Sokak’ta “Ali Baba Mutfağı” isimli büfeyi açtım. 2000 yılına kadar orada devam ettim ticaret hayatıma. Daha sonra şuan hizmet verdiğimiz Numunebağ Caddesi’nde Yıldız Kafeteryayı açtım.
Sizinle ilgili olarak dilden dile dolaşan “lezzetli yemekler” övgüsü var.
Bunun sırrı nedir?
Ben çoğu ürünlerimi Sizin sıra dışı olarak bir de
kömürde döneriniz var?
Bir eti kömürde ızgara yapsan mı daha güzel, yoksa tavada kızartsan mı daha güzel olur, oradan örnek alalım. Kömürde olduğu için onun ayrı bir lezzeti oluyor, fakat dışardakiler biraz daha işin kolayına kaçıyor, işin pratiğine yani, onun için diğer arkadaşlar bu işten kaçıyorlar, bu işi yapanlar bu zorluktan kaçıyorlar işin kolay yönünü seçiyorlar. Ama biz işin lezzetini ve güzelini seçiyoruz. Dönerimizi kömürde pişiriyoruz.
Günde kaç çeşit yemek
sunuyorsunuz müşterilerinize?
Her gün 7 çeşit sulu yemek sunuyoruz ama her gün bu yemekler değişiyor, yani sıraya koysak 15 gün sonra aynı sıra gelir bir yemeğe.
Personeliniz çok güler yüzlü. Müşteri geldiği zaman güzel bir ortamda karnını doyurabiliyor. Personel seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Evet, biz müşterilerimizin rahatı için her konuda çok hassas davranıyoruz. Personel seçimi de bunlardan biri. Burada çalışan arkadaşlarımızla 15 günde bir toplantı yapıyoruz. Yani müşteri geldiği zaman, siz kendinizi müşterinin yerine koyacaksınız, diyerek uyarırım. Çünkü müşteri geldiği zaman neticede yemek yiyecek. Burada huzurlu bir ortam bulması lazım ki, memnun ayrılsın. Buradaki görevimiz sadece yemeği verip de tabağı kaldırmak değil. Bu ortamı bu hijyeni müşteriye sağlayacaksın. O yüzden çok hassasiyet gösteriyoruz.
Yanlış hatırlamıyorsam daha önce siyasetle ilgilenmiştiniz. Şu an
siyasetin neresindesiniz?
Şu an siyasetin aşağılarındayım. En güzel yerdeyim şu an. Çünkü hakikatten siyaset güzeldir, halkla iç içe vatandaşla iç içe en güzel durumlar bunlar. Ben de Bayrampaşa AK Parti ilçe yönetimindeyim. En güzel yer benim bulunduğum yer, biraz yukarıya çıktığın zaman, halktan kopuyorsun onun için en güzel yer burası bence.
Okuyucularımıza son olarak
söylemek istediğiniz neler var?
Sadece Bayrampaşalılara değil, tüm İstanbullular’a şunu söylemek istiyorum. Müşterilerimiz geldiği zaman bütün personelimizle birlikte onların hizmetindeyiz. Burada kendilerine evlerindeki kadar leziz yemeklerden tatmalarını ve hijyen konusunda mutfağımızı gezmelerini tavsiye ediyorum. Seçkin müşterilerimiz için, daima en leziz ve en temiz yemeklerimizi sunma gayreti içerisindeyiz.