ZANLIYA AĞŸIRLAŞŸTIRILMIŞŸ MÜEBBET

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mustafa ÇavuşŸoğŸlu tarafından hazırlanan 22 sayfalık iddianamede soruşŸturmanın 29 Şubat 2012'de e-posta yoluyla gelen ihbar üzerine başŸladığŸı anlatıldı. İhbarda "Bu teröristler Zincirlikuyu Cumhuriyet Caddesi'nde genç internet kafeye gelip geliyorlar. Bunlar aralarında konuşŸurlarken duyduğŸum kadarıyla İstanbul'da bombalı terör eylemi yapmaktan bahsediyorlardı. Mahallemizi bunlardan temizleyin." yazdığŸı belirtildi. İhbarda bombalı eylem hazırlığŸında olan kişŸilerin fotoğŸraflarının da yer aldığŸı ve bu kişŸilerin 'Baran' ve 'Nevruz' kod adlarını kullandıkları kaydedildi.

Baran kod adlı Erol Şen'in uzun süre polis tarafından takip edildiğŸi ifade edildi. Şüpheli Şen'in 7 AğŸustos 2011 ve 16 Eylül 2011'de Kocaeli'de bulunan A4 tipi plastik patlayıcının gömülü olduğŸu alan ve 6 Mart 2012'de Esenler Otogarı'nın yanında bulunan boşŸ arazide bomba yapımında kullanılan ve gömülü olan malzemeleri aradığŸının tespit edildiğŸi belirtildi.

Erol Şen'in 4 Mart 2012'de Adile Sadullah Polis Meslek Yüksek Okulu'na yakın konumda bulunan mezarlıklara girerek keşŸif yaptığŸının da anlatıldığŸı iddianamede, "Şüpheli Erol Şen'in Adile Sadullah PMYO öğŸrencilerinin/personelinin kullandığŸı servis araçlarına, İETT otobüslerine ve özel halk otobüslerine yönelik sansasyonel nitelikte bombalı saldırı eylemi düzenleyeceğŸi tespit edilmişŸtir." denildi. Fiziki takipte ayrıca Şen'in BeyoğŸlu'nda eşŸcinsellerin genel ev olarak kullandığŸı eve girip çıktığŸının da belirlendiğŸi kaydedildi.

Şen'in 2005 yılında terör örgütüne yakınlığŸı ile bilinen Roj TV'de yayınlanan bir basın açıklamasında örgüte katıldıkları duyurulan kişŸiler arasında isminin geçtiğŸi aktarıldı. Ayrıca örgüt suçlamasıyla tutuklanan bazı kişŸilerin de daha önceden kendilerine gösterilen fotoğŸraflardan Şen'i teşŸhis ettikleri iddianamede yer aldı.

SoruşŸturma kapsamında Esenler Otogarı'nın yanındaki boşŸ arazide yapılan kazıda, "toplam 12.99 kilogram beyaz renkli, nevi belirsiz macunumsu madde, 5 adet sağŸlam elektrikli infilaklı kapsül, 2 adet üzerinde kablo irtibatlı elektronik devre kartı, 1 adet kablolar irtibatlı sarı renkli kutu içerisinde bulunan elektronik devre" bulunduğŸu belirtildi. Kocaeli'de ise iki farklı aramada 2400 gram ve 2104 gram patlayıcı madde bulunduğŸu da kaydedildi.

Şüphelilerden Yahya Dursun ve Kerem AltuğŸ'un, Erol Şen'in gizlenmesini sağŸladıkları, şŸüpheli burhan Çeçen'in de bomba malzemelerinin yerinin belirlenmesinde Erol Şen'e yardımcı olduğŸu ifade edildi.

İddianamede Erol Şen'in babası Hasan Şen'in ifadesine yer verildi. Şen'in ifadesinde "OğŸlum çalışŸmak için İstanbul'a geldi. Bir tekstil atölyesinde ütücü olarak çalışŸtı. OğŸlum 2004 yılında DEHAP'ın düzenlediğŸi Nevruz kutlamalarına katıldığŸı için kendisine kızarak köye getirdim. Bir daha katılmayacağŸına söz verdi. Bunun üzerine 2005 Ocak'ta yeniden İstanbul'a yolladım. Daha sonra oğŸlumdan hiç haber alamadım. OğŸlumun Ali şŸimşŸek ve Vedat Yıldız'la birlikte örgüte katıldığŸını öğŸrendim. OğŸlum kaybolduktan bir ay sonra diğŸer oğŸlum Cüneyt Şen'i gizli numaradan biri aradı. 'Erol'u boşŸuna aramayın' dedi. OğŸlumu Vedat Yıldız'ın örgüte götürdüğŸünü düşŸünüyorum." dediğŸi de iddianamede yer aldı.

Erol Şen'in ise ifadesinde bombalı eyleme dair hiçbir suçlamayı kabul etmediğŸi ve terör örgütü ile hiçbir ilgisi bulunmadığŸını söylediğŸi anlatıldı. Şen'in fiziki takip sırasında patlayıcıların bulunduğŸu yerde çekilen ve bir şŸeyler aradığŸı değŸerlendirilen görüntülerle ilgili ise oradan geçerken yerlerin çamurlu olması nedeniyle bu şŸekilde davrandığŸını söylediğŸi belirtildi.

İddianamede şŸüpheli Erol Şen'in "Devletin birliğŸini ve ülke bütünlüğŸünü bozmak" suçundan ağŸırlaşŸtırılmışŸ müebbet hapisle ve ayrıca "patlayıcı madde bulundurmak ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından 10 yıldan 25, yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Şüpheli Burhan Çeçen'in "silahlı terör örgütü üyesi olmak ve patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından 14,5 yıldan 33 yıla kadar hapsi talep edildi. şŸüpheliler Kerem AltuğŸ ve Yahya Dursun'in "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yılda 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.