26 Nisan 2024 Cuma   

KÖŞE YAZARLARI

Cemil SAĞLAM
Seçimlere genel bir bakış... Naser ŞİMŞEK
Hani borçlanmak ihanetti! Muhammed SANCAKTAR
İsrail’in Gazze soykırımına İran’ın tavrı Leyla ALTINTAŞ
Neden yüzme önemli! Refika BAĞCI
Başarılı iletişim için SEN dili yerine BEN dili Eda Yıldız Karadağ
Saç ile ilgili en yaygın yanılgılar Av. Ali Kahraman
Yeni Türkiye’ye uyan(ama)mak Bekir Taner ATEŞ
Bayrampaşa’da yeni dönem Fatih ŞENGÜLER
Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa? Muammer KÜTÜK
Günlüğü 2 bin liradan işçi bulunamıyor Mustafa HATİPLER
İran’ın İsrail’e füze ve dron saldırısına dair Ali Rıza ŞEREN
Değişim Necmettin Sönmez
Milli değerler Mustafa SÖNMEZ
Dikkat dikkat... İbrahim GÜLLE
Ağızdan başlayan serüven: Mide rahatsızlıklarının sessiz tetikleyicisi olabilir mi? Sadık KAHRAMAN
İktidar ilk kez ikinci Rafet ULUTÜRK
Kuzu, Kurt’a teslim edildi İlyas ÇAĞLAYAN
Kandırılıyormuyuz yoksa... Ümit ALBAYRAK
Güzel günlere olan inancımız bitmedi Ercan GÜL
Sporcular besinlerine dikkat etmek zorunda!

TÜRKİYE’NİN DÜZLÜĞE ÇIKMASININ TEK YOLU!

 

31 MART seçimlerine az bir zaman kaldı. Artık önümüze bakmanın zamanı geldi ve geçiyor.  Türkiye son yıllarda seçimlerden yoruldu. Seçim ekonomisinden yoruldu. Artık önüne bakmak istiyor. Ülkemizin seçime dayalı ekonomiden çıkması gerekiyor. Her şey seçimlere bağlı. Büyük olsun küçük olsun tüm yatırımcılar “Dur hele! Şu seçimler bir bitsin. Önümüzü görelim” diyerek yapacağı yatırım varsa da yatırımı yapmıyor. Seçim sonrasına bırakıyor. Ne zaman seçim olsa Türkiye’de ekonomide çarklar dönmüyor, yavaşlıyor. Yüksek faizle boğuşan Türkiye’de ekonomi, faiz-döviz denklemine kilitlenmiş. Faizi düşürsen dolar çıkıyor. Dolar çıkınca ekonomi duruyor, insanların alım gücü düşüyor. Neden böyle? Çünkü maalesef üretime dayalı bir ekonomimiz yok. Sıcak para ile ülkemiz dönüyor. Dünyadaki siyasi gelişmelerden, ülkemizdeki siyasi gelişmelerden, kısacası en ufak bir değişimden ekonomimiz etkileniyor.
Artık boş tartışmaları geride bırakarak üretim yapmalı, her anlamda öne geçerek ürünlerimizi dünya pazarlarında tanıtmamız gerekiyor. Ülkenin tez zamanda üretime dayalı kalkınmaya geçmesi gerekiyor. Tarımdan, tekstile, ağır sanayiden yazılıma kadar tüm sektörlerin elden geçirilip, bir vizyon ortaya konarak, bu doğrultuda ilerlemekte fayda var. Herkes üniversite okuyacak diye bir şey yok. Ancak, herkesin bir meslek sahibi olması gerekiyor.
Eğitim sistemini buna göre revize etmek artık şart. Hiç kimse eğitim sisteminden memnun değil. Nasıl bir eğitim sistemi iyidir? Bunu inanın ben de bilmiyorum. Ama bu konuda iyi yetişmiş uzmanlarımız var. Kökten bir reformla eğitim sistemini düzlüğe çıkarabiliriz. Dünyanın en iyi eğitim sistemi olan Finlandiya’daki eğitim politikasını birebir ülkemize uygulasak nasıl olur acaba? Bence birkaç değişikle uygulasak, çok da verimli olur. Her gelen eğitim sistemini değiştiriyor. Yıllarca üzerinde kafa yorup, tartıştıktan sonra politikalar belirlenir ve kanun yazılır. Bu şekilde sistem uzun yıllar insanlara hizmet eder.
KAYITLI İHRACAT ARTIK DAHA KOLAY
Bu arada Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle Bey’in girişimiyle uzun yıllardır üzerinde konuştuğumuz, kanayan bir yaraya, merhem olundu. Bilindiği gibi Laleli, Merter, Bayrampaşa hem İstanbul'un hem de Türkiye'nin mikro ihracat anlamında en önemli merkezlerinden bir tanesi. Sayıları on binlerle tarif edilen bavul ticaretiyle uğraşan esnafımızın artık kayıtlı birer ihracatçı olmasının önü açılmış durumda. Artık bavul ticaret rakamının azalarak, yerini kayıtlı mikro ihracata bırakmasının tam zamanıdır. Bu sayıdaki esnafımızın ihracat ailesine katılmaları hem kendi işlerini büyütmelerinin yolunu açacak, hem de ülkemiz ihracatını artırma adına önemli bir katkı sağlayacak. 

Tarih: 22 Mart 2019 Cuma    Hit: 1476




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol