SAADET PARTİSİ ADAYLARINDAN ZİYARET

Saadet Partisi Bayrampaşa İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Cumhur Övet ve beraberinde İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayları Fatma Nevin Gökçe ve Pakize Yüzbaşıoğlu ile İl kadın Kolları Dış İlişkiler Birim Başkanı Goncanur Arslan ve Bayrampaşa İlçe teşkilatı Kadın Kolları Atifet Orhan ve Bayrampaşa ilçe teşkilatından Hacer Yumuşak gazetemizi ziyaret etti. Genel Yayın Yönetmenimiz Cemil Sağlam ile Türkiye ve Bayrampaşa gündemine ilişkin sohbet eden milletvekili adayları, 7 Haziran Genel Seçimleri için iddialı konuştular. Adaylar, İstanbul’da 1., 2. ve 3. bölgelerinde 10 tane bayan milletvekili adayının olduğunu belirterek, “Barış için, kardeşlik için, insanca yaşamak için şimdi Saadet’te birlik zamanı, şimdi Milli İttifak zamanı diyerek yola koyulduk. Birlikteyiz. Saadet’teyiz. Oylar bölünmesin değil, ülke bölünmesin derdindeyiz” dediler.

GÖKÇE: BİRLİKTE RAHMET VARDIR

İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Fatma Nevin Gökçe yaptığı açıklamada, “2. Bölgede sabahtan akşamın geç saatlerine kadar sürekli çalışmalar yapıyoruz. Ev ve esnaf ziyaretleri yapıyoruz. Seçmende gözlemlediğimiz insanlar artık ümitsizliğe kapılmış ve bir çıkış yolu arıyor. Biz çıkış kapısı olacağız. Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi olarak mecliste olmamız gerektiğini biliyoruz. Milli İttifak olarak ‘birlikte rahmet vardır, ayrılıkta azap vardır’ diyerek yola çıktık. Türkiye’nin şu anki durumu 7 Haziran seçimleri bir ölüm kalım meselesi olduğunu bize açıkça gösteriyor. AK Parti iktidarı bizden ne istiyorlarsa onu verdi. Hükümet ‘ İMF’ye borç yok’ diyor ancak borcu borç ile kapatmaya çalıştılar. Daha fazla borçlandılar ve borçlanmaya da devam ediyorlar. 20 partinin beyannamesine baktığımız zaman sadece Saadet Partisi diyor ki ‘Bizim Avrupa Birliği gibi bir hedefimiz yok.’ Çünkü medeniyet değerlerimizle uyuşmuyor. Saadet Partisi’ni diğer partilerden ayıran en önemli özelliği İstiklal Harbi bitmiş bir mücadele değildir. Milletimiz mutlaka 7 Haziran sabahı Saadet Partisi’ni hatırlamalı ve en az her evden 2 oy vermeli. Allah nasip ederse iktidara gelirsek ya da bir koalisyon olursa iktidara gelir gelmez çalışana da emekliye de % 50 zam yapacağız. Milli İradeyi meclise taşıyacağız. 150 bin vatandaşımız meclisimize bizzat kendisi yasa teklifi sunabilecek. Türkiye mutlaka yerli üretime geçecek. Kredi kartı faizlerini hepsini iptal edeceğiz. Mecliste ev sahibi olunca hırsıza da yolsuza da bir şey kalmayacak” dedi.

YÜZBAŞIOĞLU: DIŞA BAĞIMLI ÜLKE OLDUK

2. Bölge Milletvekili Adayı Pakize Yüzbaşıoğlu ise insanların kafasındaki baraj sistemini yıktıklarını belirterek, “Geçen hafta içinde 400 kişi kendiliğinden gelerek partimize üye oldu. Yaptığımız saha çalışmalarında halkımızın % 8.5’u Milli İttifak’a oy vereceğini, % 17.5’luk kısmi ise diğer partilere yakın olsa da bize oy verebileceğini söyledi. Bizim amacımız bu % 25’lik oy potansiyelini lehimize çevirebilmek. Bunun için sabahtan akşama kadar projelerimizi halkımıza anlatmaya çalışıyoruz. Bir yandan da zorluklar çekiyoruz. Eyüp Sultan Meydanı’nda stand kurmak istedik ancak belediye zabıtaları bize izin vermedi. 2.5 saat dil döktük. İstiklal Savaşı’ndan sonra Lozan Antlaşmas ı yapıldı. Merhum hocamız Necmettin Erbakan, her zaman bu antlaşmayla Türkiye’nin zaman kazandığını söylerdi. Türkiye düşmanları bizleri cephede yenemeyeceği bildiler. ‘Böl, parçala, yut’ şeklindeki hain neo planlarını devreye sokuyorlar. Türkiyemizde, İstanbulumuzda ve Bayrampaşamızda hemen her milletten ve düşünceden insan var. Çok kaliteli, çok güçlü insanlara sahip bir coğrafyadayız. İstiklal Savaşı bitmiş bir mücadele değil. Milli İttifak, nasıl ki istiklal savaşı sırasında çıkan İradeyi Milliye gazetesi vardı. Mustafa Kemal Paşa da bu gazetede yazılar yazardı. İnsanların milli mücadeleye sahip çıkmasını isterdi. İşte biz de diyoruz ki, Türkiye’yi bölmek, parçalamak isteyenlere fırsat vermeyelim. Bizler Siyonistlerin bu tuzağına ülkemizin düşmemesi için çalışıyoruz. Bu yolda Milli İttifak oluşturduk. Bugün hala geçmişteki Derviş-Fisher modelini AK Parti Hükümeti uyguluyor. AB’ye uyum adı altında çıkarılan kanunlar aslında Türkiye’nin manevi değerleriyle oynayan kanunlar. AK Parti iktidarı yabancılara kucak açtı. Türkiye’de yabancı banka sayısı 3-4 iken onlarca banka faaliyetlerini sürdürmeye başladı. Herkes bu bankalara borçlu hale geldi. Biz kredi kartı borçlarını sileceğiz. İslam Birliği’ni oluşturmalıyız. Refahyol döneminde D8 kuruldu. İsrail ve Siyonistler ne kadar uğraşsa da Erbakan döneminde Türkiye, İran ve Mısır ile takas yöntemiyle ticari anlaşmalar yaptı. Tarım ülkesi Türkiye artık tarım ürünlerini ihraç eder hale geldi. Bugün ithalattan bahsediliyor ama ihracatımız ithalattan fazla, bundan söz edilmiyor. Bir çok insan hükümetten şikayetçi. Muhalefet desen muhalif olmuyor. Biz Saadet Partisi olarak kimsenin dinine, düşüncesine, yaşamına bakmadan toplumun tüm kesimlerine kucak açıyoruz. Saadet Partimi tüm insanlarımızın evidir. Biz AK Parti ve diğer partilere oy verenlere diyoruz ki, ‘Biz tekrar Refah Partisi dönemindeki bu kadrolara destek istiyoruz. 28 Şubat sürecinde önümüzü kestiler. Teknoloji alınanda dışa bağımlı olduk. Üniversitelerin teknik bölümleri kapanıyor. Küçük esnaf ölmüş. 300 küsur AVM açılmış. Türkiye’nin çözülmeyecek sorunu yok. Biz ırkçı, siyonist sistemden insanlarımızı kurtarmak istiyoruz. Türkiye’deki bir çok şeyi desteklemek istiyoruz. İsrail üstün ırk olduğunu iddia ederek Türkiye’yi yok etmek istiyor. Cemaat, paralel yapı, Ergenekon, balyoz, muhalefet, iktidar bunlarla uğraşıyoruz. Türkiye’de bir kutuplaşma politikası izleniyor. Biz buna son vereceğiz. İşte tüm bunları insanlarımıza anlatıyoruz ve tüm bunlara son vermek için Milli İttifak’a destek istiyoruz” diye konuştu.

Fotoğraflar