26 Nisan 2024 Cuma   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

MANŞETLER ARŞİVDE

 

GEÇTİĞİMİZ yıl bugünlerde, hükümete yargı ayağıyla, darbe girişiminde bulunan ve kibrinden geçilmeyen, "parelel" bir yapı vardı. Seçimlere yaklaşılan her gün, hükümete kafa tutan, yeni bir ses kaydıyla, seri yakalayan ve bunları yurt dışına peşkeş çeken parelel bir yapı.. 
Her gün ağızlarına sakız ettikleri beddualar, lanetler ve hakaretler vardı. Öylesine mağrur, gururlu, kibir dolu davrandılar ki, şimdi o tavırlarından uzak durmakta da zorlanıyorlar. 
AK Parti, bu zorlu süreçlerden, çok başarılı ve çok daha güçlü şekilde çıkmayı başardı. 
Medya'ya darbe diye bağırıp duranlar, çok değil birkaç yıl önce "meslektaşlarının" tutukluluğu için "Gazetecilikten tutuklanmadılar!" diye manşet atıyorlardı.
Tabii dün; sıkı dost olanların, düşmanlıklarına da, aynı pencereden bakabilmek gerek...
Bu arada 'basın özgürlüğümüz' konusunda batı kaygılıymış! 
Balkanlar'da, Kafkaslarda, Suriye'de, Mısır'da, Arakan'da, Doğu Türkistan'da VS... ölen milyonlarca insan, kaygılandırmıyor beyleri!. 
Ama, bizim iç gündemimiz kaygılandırıyor efendileri! 
***
14 Aralık operasyonun da "Terörden" işlem görmesine, bir "medya gurup başkanı" olarak tepki göstermesi trajikomik bir durum.
Aynı suçlamadan Genel Kurmay Başkanı alınmadı mı?
Bu tasfiyeler sayesinde, nerelere sızıldığını detaylı olarak gördük. 
Ömrünü, terörle mücadelede geçirmiş subaylara, o süreçte iktidar veya cemaat medyasının, takındığı tutum hafızalarda...
İktidar daha doğrusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili "kandırıldım" dedi. 
Keşke sadece kandırılsaydı. 
Büyümesine çok büyük katkı sundu. 
İstenileni vermenin ötesinde, belli kesimleri bu boyunduruğa mahkum etti. 
Kısaca çok ciddi hata yaptı.
İktidarın yönetiminde; Emniyet, STK, TSK, Bürokrasi, Yargı vs... 
Çok etkili yer tutmuştur. 
Sonunda devletin istihbarat teşkilatını ele geçirip, iktidarı yok etmeye çalışmıştır. 
Artık bardak taştı, sorun devlet refleksiyle karşılık buldu.
İktidar savaşları sandıkta son bulmalıdır. 
Buradan bakınca yerli olan aşikardır. 
Milletimiz önüne getirilen kurgulu, montajlı filmi, artık kendi süzgecinden sonra değerlendiriyor. 
***
Seçilmiş başbakana kelepçe takma hayali kuranların, hayalleri suya düştüğü gibi, kendileri kelepçeli hale düştüler. Elbette, "her ihanet ve haksızlığın" hesabı, hukuk içinde sorulmalıdır. Ihanetin mutlak cezası, yanlışın hesabı olmalıdır. Elbette yolsuzluk vs... yanlışların hesabı da sorulsun. 
Dağlara kar yağdı mı? Ovalara soğuk düşer!..
***
Komedi filmlerini aratmayan muhalefetin ve "liderinin" nüktelerine değinmezsek olmaz. Sanatı ve sanatçıyı pek önemseyen CHP lideri, 
30 yıldır, sanat dünyasında olanları, yalaka olmakla suçluyor. Hatta sanatçı olmadıklarını ileri sürüyor. Neden mi? 
Hükümete destek olacak birkaç kelam ettikleri için. Onlara göre ancak hükümete söven, ülkenin milyonlarca insanının desteğini alan, başbakana, cumhurbaşkanına, hakaret eden "sanatçı" olabilir herhalde.. 
Size destek olan sanat alemi, "dik" duran onur abideleri mi...?
Hani hükümet ötekileştiriyordu ya.. Yesinler sizin çifte standartınızı! 
Bu millet, bu rezaleti hak etmiyor beyler...
***
Bir de Osmanlıca mevzusu var...
Elbette karşı mevziden Osmanlıca dersini savunmasını bekleyemezdik. Osmanlı bizim ecdadımız, korkmayın hiç bir mahsuru olmayacaktır. 
Hatta gelecek adına çok faydaları olacağı kesin.

Tarih: 22 Aralık 2014 Pazartesi    Hit: 8806




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol