28 Nisan 2024 Pazar   

KALP VE DAMAR HASTALIKLARI

KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
 

Kalp, kardiyovasküler sistemin en önemli bir parçası olup kendisinden çıkan damarlar vasıtasıyla tüm vücuda kanı pompalar. Kalbi besleyen damarlara koroner arterler denir ve koroner arterler kalbin yüzeyinde seyrederek kalp kası için gerekli olan oksijenden zengin kanı taşırlar.
İnsan hayatı için kalp sağlığı oldukça önemlidir. Çünkü kalp rahatsızlıkları yaşamı tehdit eden ölümcül hastalıkların başında gelir. Bu nedenle; kalp hastalıklarına ait belirtileri bilmek ve kalp hastalıklarına neden olabilen kardiyovasküler risk faktörlerini saptamak, erken tanı ve tedavi açısından oldukça önemlidir.  Dolayısıyla, kalp hastalıklarının tedavisine ne kadar önce başlanırsa o ölçüde başarılı olunur ve sorun büyümeden önlenir.

Kalp Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Kalp hastalığının belirtileri, altta yatan kalp hastalığına ve hastalığın ciddiyetine bağlı olarak değişir. Genel olarak, kalp hastalıkları çoğu zaman belirti vermekle birlikte nadiren belirti vermeyebilirler. Ayrıca, bazı belirtiler birçok hastalıkta ortak olarak görülebildiğinden, belirtileri kalp hastalığına yorumlamak zor olabilir. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, halsizlik ve çabuk yorulma, çarpıntı ve/veya tekleme hissi, baş dönmesi ve bayılma, karında ve bacaklarda şişme, öksürük, öksürürken ağızdan taze kan veya köpüklü kan gelmesi ve ciltte döküntülerinin gelişmesi gibi belirtileri kapsar.

Kalp Hastalığı Teşhisi Nasıl Konulur?
Tüm hastalıklarda geçerli olduğu gibi; hastanın fizik muayenesi, tıbbi geçmiş ve öyküsü hastalık tanısın konmasında ilk ve en önemli adımdır. İkinci adım ise kalp hastalığının teşhisi için uygulanacak yardımcı testlerdir. Bu testler, hastada mevcut olduğu düşünülen kalp hastalığına göre istenir. Genel olarak; kalp hastalıklarında kan sayımı ve rutin biyokimya testleri (kan şekeri, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri, kan lipit düzeyleri vb.) ile araştırmaya başlanır. Daha sonra ise ek olarak girişimsel olmayan (non-invaziv) ve girişimsel (invaziv) olan görüntüleme tetkikler yapılır. Girişimsel olmayan tetkikler içinde elektrokardiyografi (EKG), ekokardiyografi (EKO kalp ultrasonu olarak da bilinir) ve nükleer tıp tetkilleri (MPS) yer alır. Ayrıca alttaki hastalık ve bulguya bakılarak tansiyon ve ritim holter testilerinde yapılabilir (24-72 saat boyunca sürekli EKG ve tansiyon kaydı). Bahsedilen testler dışında yine bu amaçla bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) de kalp hastalıklarının saptanması amacıyla kullanılabilir. Girişimsel tanı tetkiki olan koroner anjiyografi işlemi kasıktan, koldan ve el bileğinden girilerek yapılır ve bu tetkik kalbin anatomisi ve damarları hakkında bilgi edinmemizi sağlar.

Kalp Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Genellikle tedavide öncelikli yaklaşım yaşam tarzının değiştirilmesidir. Açıkça yaşam tarzı değişlikleri kalp sağlığının korunması ve önlenmesinde başta olmak üzere uygulanan tedavilerinde başarılı olmasına çok önemlidir. Kalp hastalıklarında yaşam tarzı değişikliklerine aşağıdaki gibidir:
• Sigara kullanımının bırakılması,
• Alkol alımının azaltılması veya sonlandırılması,
• Tuzun azaltılması ve az yağlı gıdalar tüketilmesi
• Kırmızı et kullanımının azaltılması
• Kızartmalardan uzak durulması
• Unlu ve şekerli ürünlerden uzak durulması
• Sebze tüketilmesinin özendirilmesi
• Günlük düzenli egzersizlerin yapılması
gibi hususlara, kalp sağlığını korumak amacıyla öncelikli dikkat edilmelidir.
Hastalara ilk olarak yaşam tarzı değişiklikleri yapması önerilir ve buna ilave olarak da aynı zamanda ilaç tedavisi başlanır. Bu yaklaşım ve tedaviye cevap alınamadığı durumlarda PTCA+STENT işlemleri ve cerrahi tedavi yöntemleri uygulanır. PTCA-STENT gibi işlemler ve cerrahi müdahaleler hastanın kliniğine, kalp hastalığının ciddiyetine ve yaygınlığına göre değişir ve belirlenir.

Prof. Dr. Mustafa Feridun Koşar’ın Özgeçmişi...
1992 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan Prof. Dr. Mustafa Feridun Koşar, daha sonra Kardiyoloji ihtisasını 1992-1997 yılları arasında Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde yaptı. Akademik hayatına Malatya İnönü üniversitesi Tıp Fakültesinde başladı. 1998-1999 yılları arasında İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tip Merkezi Başhekim Yardımcılığı görevinde bulundu. Bu süre içinde Turgut Özal Tip Merkezi Hastanesinde Acil Servis, Koroner Yoğun Bakım ve Koroner Anjiyografi Ünitelerinin kurulmasında önemli rol almıştır. 2000 yılında Kardiyoloji alanında Doçent ve 2006 yılında ise Profesör unvanı almaya hak kazanmıştır. 2006-2008 yılları arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. 2008 yılından itibaren 5 yıldan fazla bir süre muhtelif özel hastanelerde görev aldı. 2013-2022 yıllarında çeşitli Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde Kardiyoloji Kliniklerinde eğitim görevlisi olarak çalıştı.
Akademik ve meslek hayatı boyunca çok sayıda doktora tezi yöneticiliği yapan Prof. Dr. M. Feridun Koşar'ın, şimdiye kadar 70'in üzerinde uluslararası hakemli dergilerde ve 50'nin üzerinde ise ulusal hakemli dergilerde yayınlanan makalesi bulunmaktadır.

Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), Türk Kardiyolog Derneği (TKD) ve Avrupa Kardiyoloji Derneği (ESC) gibi mesleki dernek üyelikleri vardır. İlgi alanları ise Klinik Kardiyoloji, koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği, ritim bozuklukları, varis, Tansiyon-Ritim Holter ve Ekokardiyografi uygulamaları, Girişimsel Kardiyoloji uygulamaları, Koroner Anjiyografi - PTĆA ve STENT işlemleri 

Tarih: 27 Şubat 2024 Salı    Hit: 1649

Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol