Her yıl Mart ayı boyunca 81 ilimizde; Kalın bağırsak (Kolorektal)
kanseri farkındalığını artırmak, kalın bağırsak kanseri taramasının önemini
vurgulamak ve kişinin kalın bağırsak, rektum veya anüs kanserine yakalanma
riskini azaltabilecek sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını teşvik etmek için
çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
Sağlık konusunda bilinçlendirme ve farkındalık
kampanyaları kapsamında, “Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı” önemli bir
girişim olarak öne çıkmaktadır. Kalın
bağırsak kanseri çok sayıda yaşamı etkilemekte, erken teşhis ve eğitimi çok
önemli kılmaktadır. Bu ay, sağlığımıza öncelik vermemiz, taramaların ve önleyici
tedbirlerin önemini duyurmamız için bir fırsat olarak görülmektedir. Mart ayı,
kalın bağırsak kanserine yönelik, önleme, erken teşhis ve tedavi seçeneklerini
vurgulayarak, düzenli farkındalık faaliyetlerinin önemini ifade etmenin, erken
teşhisle kurtarılan hayatların gayreti içinde sürekli araştırma ve eğitim için
bir araya gelmenin zamanıdır.
Kalın bağırsak kanserleri dünyada ve ülkemizde yaygın
görülen kanser türleri arasında yer almaktadır. Dünya çapında bir yıl
içerisinde 1,9 milyon (%9,6) yeni kalın bağırsak kanseri vakası ve 903 bin
(%9,3) kalın bağırsak kanseri kaynaklı ölüm vakası tespit edilmiştir.
Avrupa, Kuzey Amerika, Rusya Avustralya ve Yeni Zelanda
'da görülme sıklığı Asya ve Afrika bölgelerine göre daha yüksektir. Bu coğrafi
farklılığın önemli etkenlerinin; beslenme tarzı, çevresel maruziyet ve genetik
yatkınlık olduğu düşünülmektedir. 40 yaşın altında kalın bağırsak kanseri
nadirken, 40-50 yaştan sonra görülme sıklığı artmaya başlamaktadır. Kalın
bağırsak kanseri vakalarının %85’i 50 yaş ve üzerindedir.
Türkiye Birleşik Veri Tabanına göre, ülkemizde bu kanser
türleri hem erkeklerde hem de kadınlarda 3. sırada yer almaktadır. Erkeklerde
görülme sıklığı yüz binde 25,5 kadınlarda ise 15,0 dır. Bir yılda yaklaşık 20
bin kişi kalın bağırsak kanseri tanısı almaktadır. Kalın bağırsak kanseri
evreleri incelendiğinde vakaların %20,9’unun uzak evrede olduğu görülmektedir.
Erken evrede teşhis edildiğinde büyük ölçüde tedavi
edilebilir bir hastalık olan kalın bağırsak kanserlerinde tarama programlarının
uygulanması ile söz konusu hastalığın görülme sıklığı ve ölüm oranı üzerinde
çok olumlu kazanımlar sağlandığı yapılan birçok çalışma ile ortaya konmuştur.
Kalın bağırsak kanserlerinin taranmasındaki temel amaç;
ülke çapında oluşturulan ulusal bir tarama programını hedef popülasyona
uygulayarak kalın bağırsak patolojilerini henüz
kanser öncesi dönemde erken evrede tespit etmenin yanı sıra etkin ve basit
tedavi yöntemleriyle invaziv kanser sıklığı ile buna bağlı morbidite ve
mortaliteyi azaltmaktır. Bu yolla olası karmaşık ve pahalı tedavi
gereksinimlerinin de önlenmesi hedeflenmektedir. Gerek yaşam kalitesini
arttırdığı gerekse yaşam süresini uzattığı bilindiğinden, kalın bağırsak tarama
programı Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen kanser tarama programları
içerisinde yer almaktadır.
Ülkemizde de Kalın Bağırsak Kanseri Taraması Ulusal
Standartları belirlenerek uygulamaya konulmuştur. 50-70 yaş arasındaki kadın ve
erkek nüfusa Toplum Sağlığı Merkezlerine (TSM) bağlı olarak faaliyet
göstermekte olan; Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM),
Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)’nde Gaitada
Gizli Kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde 2 yılda bir
ücretsiz olarak tarama yapılmaktadır. Tarama kapsamında bu yaş grubundaki
kişilere ayrıca 10 yılda bir kolonoskopi yapılması önerilmektedir. Tarama
sonucunda Gaitada Gizli Kan Testi (GGKT) pozitif olan kişiler ileri tetkik
amacıyla ikinci/üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmektedir.
Kalın Bağırsak Kanseri Risk Faktörleri
Kalın bağırsak gelişme riski hem çevresel hem de genetik
faktörlerden kaynaklanır.
Kalın bağırsak kanserinin değiştirilebilir risk
faktörleri şunları içermektedir:
Aşırı kilolu veya obez olmak (Dünyada bir yılda ortalama
110 bin vakanın obeziteye bağlı gerçekleştiği tahmin edilmektedir.)
Fiziksel olarak aktif olmamak
Fazla miktarda işlenmiş (sosis, salam ve benzeri) veya
işlenmemiş kırmızı et (sığır, kuzu, karaciğer ve benzerleri) tüketimi
Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı
Alkol kullanımı (Dünyada bir yılda ortalama 160 bin
vakanın alkol kullanımına bağlı gerçekleştiği tahmin edilmektedir.)
Diyabet ve insülin direnci varlığı
Kolesistektomi
Kalın bağırsak kanserinin değiştirilemez risk faktörleri
arasında ise şunlar yer almaktadır:
Cinsiyet (hem insidans hem de ölüm oranları erkeklerde
kadınlara göre önemli ölçüde daha yüksektir.)
İleri yaş
Irk ve etnik köken
Kişide kalın bağırsak poliplerinin veya kalın bağırsak
kanseri öyküsünün bulunması
Kişide inflamatuvar bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit
veya Crohn hastalığı) öyküsünün varlığı
Ailede kalın bağırsak polipleri veya kalın bağırsak
kanseri öyküsünün olması
Kalıtsal bir sendromun varlığı (Lynch Sendromu,
adenomatöz ve hamartomatöz polipozis sendromları vb)
Tip 2 diyabet hastası olunması
Akromegali varlığı
Böbrek transplantasyonu geçirmiş olmak
Androjen yoksunluğu tedavisi almış olmak
Kistik fibrozis varlığı
Abdominopelvik radyasyon öyküsünün olması.
Kalın Bağırsak Kanseri Belirtileri
Kalın bağırsak kanseri, tümörün bulunduğu bağırsak
bölgesine göre farklı belirtiler gösterebilir fakat hiçbir belirti vermeden de
oluşabilir. Belirti göstermesi durumunda bulunduğu bölgeye göre farklı
şikayetlere sebep olur. Belirtilerin silik olması, sinsi ilerleyişi sebebiyle
tarama programları özellikle önem arz eder.
Tüm görülebilecek belirtiler genel olarak şunlardır:
Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi
değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun
sürmesi
Bağırsakta tam boşalmama hissi
Parlak ya da koyu kırmızı kanla karakterize rektal kanama
Dışkının koyu kahverengi veya siyah görünmesine neden
olabilecek kanın varlığı
Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikâyeti
Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı
Kansızlık (Anemi), halsizlik, yorgunluk
Ağrılı dışkılama
Kitle
Kalın Bağırsak Kanseri Tanısı
Diğer bazı kanserlerde olduğu gibi Kalın bağırsak
kanserleri de genellikle iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Bu sebeple
amaç, daha belirti vermezken tümörü ortaya koymak olmalıdır. Belirtiler
gelişmeden önce bir kişinin kanser için taranması, poliplerin ve kanserin erken
tanınmasında yardımcı olur. Poliplerin erkenden tanınıp çıkartılması kolorektal
kanser gelişimini önleyebilir. Erken tanı konulduğunda kolorektal kanserin
tedavisi de daha etkin olabilmektedir. Bu nedenle, genel olarak 50 yaş
üstü kişilerde taramaya başlanmalı, kolorektal kanser için artmış riski olan
kişilerde ise tarama programına daha erken yaşlarda başlanmalıdır.
Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde
henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi
önlenebildiği gibi kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile yaşam
süresi ve kalitesi artmaktadır.
Kalın Bağırsak Kanseri Tedavisi
Erken evre Kalın bağırsak kanserinin temel tedavisi
cerrahi girişimdir. Kalın bağırsak kanseri tedavisinde "kolektomi"
adı verilen cerrahi işlem uygulanır. Kolektomi, kalın bağırsağın bir kısmının
ameliyatla çıkarılması anlamına gelmektedir. Tümör içeren bağırsak bölümü ve bu
bölüme komşu lenf bezleri bu işlemde çıkarılmaktadır.
Kalın bağırsak kanserinin tedavisinde hastalığın evresine
göre kemoterapi, Radyoterapi hedefe yönelik ilaçlar ve immunoterapi seçenekleri
mevcuttur.
Kalın Bağırsak Kanserinden Korunma Stratejileri
Kalın bağırsak kanserini önlemek için atılması gereken en
önemli adımlardan biri tarama programı olmakla birlikte, aşağıdaki sağlıklı
yaşam davranışlarını uygulamak da diğer birçok kanserden olduğu gibi kolorektal
kanserlerden korunmada önemlidir:
Sağlıklı kiloda olmak ve bunu sürdürmek
Kırmızı ve işlenmiş et tüketimini sınırlandırmak ve daha
fazla taze sebze, meyve ve tam tahıl ürünü tüketmek.
Posa içeriği yüksek besinlerin tüketimini artırmak. (Posa
içeriği en yüksek besinler sırasıyla; kuru baklagiller, tahıllar ve
sebze-meyvelerdir.)
Günde 30-60 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapmak
(tempolu yürüyüş, bisiklete binmek gibi)
Sigara ve alkol kullanmamak.
Mart ayı Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı olarak
tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle konuya ilişkin
farkındalık faaliyetleri, umut, tedbir ve proaktif sağlık önlemleri
mesajlarıyla halka ışık tutacak çalışmalar yürütülmektedir.
Bu önemli farkındalık ayının bir parçası olmak için aşağıdaki
unsurlara dikkat edilmelidir:
• Taramanızı yaptırın: Uygunsanız veya risk
altındaysanız, Kalın bağırsak kanseri taraması yaptırmaya öncelik verin.
Sevdiklerinizi de aynısını yapmaya teşvik edin.
• Mavi Giyin: Desteğinizi göstermek ve iletişimi görünür
kılmak için özellikle mavi rengi giysilerinizde veya uygun bulduğunuz şekilde
kullanın.
• Etkinliklere Katılın: Kalın bağırsak kanseri
farkındalığına yönelik eğitimlere, seminerlere ve yerel etkinliklere katılın
veya bunları düzenleyin.
• Hikâyeleri Paylaşın: Siz veya tanıdığınız biri Kalın
bağırsak kanserinden etkilendiyse, deneyimlerinizi paylaşmak başkaları için
eğitici ve hayatlarını kolaylaştırıcı katkı sağlayabilir.
Bu kapsamda kalın bağırsak kanseri farkındalık ayı için 2024 yılı temaları;
3- Kalın bağırsak kanseri için en önemli risk;
taramayı ertelemektir!
4- Kalın bağırsak kanseri çok yavaş ilerlediği için
kanser öncesi oluşumları tarama ile saptamak mümkündür.
5- Tarama, kanser öncesi poliplerin saptanması ve
çıkarılması ile sizi kalın bağırsak kanserinden korur!
6- Ailenizden hiç kimsede kalın bağırsak kanseri
olmaması, kolonoskopiden kaçınma mazeretiniz olmasın! İlk kez sizde olup
olmadığını ancak tarama yaptırarak öğrenebilirsiniz.
7- Kalın bağırsak kanseri sadece erkeklerin
hastalığı değildir! Cinsiyet seçmez! Öğrenmenin tek yolu düzenli tarama
yaptırmaktır.