AK PARTİ’nin kazandığı son üç seçimde görüldü ki, partinin Sandık görevlileri iyi seçiliyor ve görevlerini çok iyi yapıyorlardı. Kesin sonuç alınmadan ve tutanaklar imzalanmadan, Sandık mahallini asla terk etmiyorlardı.

Muhalefetin görevlileri ise, sandık başlarında beklemedikleri gibi, sonuç alınmadan sandık mahallini terk ediyorlardı. Hepsi mi? Tabii ki hepsi değil, ama çoğu böyle yapıyordu. Öğle yemeği, AKP’nin sandık görevlilerinin ayağına getirildiği halde, muhalefet partileri görevlilerine bir simit bile göndermiyordu. Bu kişiler de sandığı terk edip, yemek yemeye gidiyorlardı. Başka ihmaller de var. İşte, bütün bu durumları göz önüne alması gereken muhalefet partilerinin, gerekli tedbirleri de önceden almaları gerekiyor.

Kimi sandıklarda oy’ların doğru sayılmadığı da söyleniyor. Mesela, A Partisine 112 oy çıkmışsa, bu sayı pekala 12 olarak yazılabiliyor. Ya da, 12 oy çıkmışsa, önüne bir 1 rakamı konulup, 112 olabiliyor.

Bu hile, ancak itiraz halinde ortaya çıkıyor ki, kim, nerede ve ne zaman itiraz edecekti?  

Torbaların, İlçe Seçim Kurullarına taşınması ve teslimi sırasında da hile yapıldığı iddiaları çok yaygın. Çünkü, geçen kimi seçimlerde, bazı oyların çöplüklerde çıktığı görülmüştü. Keza, sonuçların Yüksek Seçim Kurulu’na aktarılması sırasında da kimi hatalar ya da hileler yapıldığı, gerçek olmayan sonuçların Üst Kurula gönderildiği, bu hilelerin Bilgisayar (İnternet) yoluyla kolayca yapılabildiği, hep iddia edildi, durdu. İletişim uzmanları, böyle hataların daha doğrusu hilelerin her zaman yapılabileceğini, bir tuşa dokunmanın sonuçları pekala değiştirebileceğini belirtiyorlar.

Yapılacak iş çok kolay. Öncelikle, muhalefet partilerinin, Sandık görevlilerini iyi seçmeleri ve iyi takip etmeleri gerekiyor.

Onların, sandık başlarından bir dakika bile ayrılmamalarını sağlamaları, ihtiyaçlarını yerinde karşılamaları ve güvenilir kimselere bu görevlerin verilmesi icap ediyor.

Keza, sandık sonuçlarının alınıp partilerin İlçe Merkezlerine, oradan İl Merkezlerine ve oradan da Genel Merkezlere gönderilmesi ve Yüksek Seçim Kurulu’nun sonuçları ile karşılaştırılması lazım geliyor. Bu arada, Sandık Seçmen Listeleri’nin gün evvelinden kontrol edilmesi, hayali seçmenlerin önlenmesi, mükerrer oy kullanımının takip edilmesi ve olabilecek bütün seçim hilelerinin önceden hesaplanması gerekiyor.

Muhalefet Partileri de devletten yardım aldıklarına göre, paraları var demektir. O paraları, dürüst bir seçim için harcamadıktan sonra, acaba ne için harcayacaklardı?

Değerli okuyucularım; şunu iyi biliniz ki, bu memlekette bir iktidar sorunu olduğu kadar, bir de muhalefet sorunu var.