HAYAT; mekanın taşıdıklarının zaman içinde değişimi ve evrilmesi ile oluşan bir akış; bu akışta insan bir yandan dürtüleriyle ve aklıyla varlığını sürdürme telaşında; diğer yandan da olanları anlama ve anlamlandırmaya çalışmakta. Bazen kavramlar kullanarak yeni idealler oluşturmakta yeni anlamlar üretmekte. Amacı sadece tiyatroda seyirci değil; aktör de olmaktır olsa olsa. Peki nedir insanın gereksinim duyduğu, dünyayı anlayıp anlamlandırma da.

Olmazsa olmazı “Düşünme“

Başkalarınca oluşturulmuş düşünme ürünlerini veri olarak almak için okuma; bunları aktarmak için yazma; tutarlılık içinde mantık. Amaç ise ilgili konuda ulaşılacak açıklık ve seçiklik.

Açıklık; konu üzerindeki tüm bulanıklığı ortadan kaldırmak; seçiklik ise onu tam ayırt edip; benzerlerinden ayrıştırmaktır. Böylece konu anlaşılmış ve doğru şekilde iletilmeye hazırlanmış demektir.

Unutulmamalıdır ki; düşünmede doğruluğun ölçüsü olan açıklık ve seçiklik olmadığında birey hayat akışında diplerde; böyle bireylerin oluşturduğu toplumda, toplumlar içerisinde aşağılarda kalır.

Okumak edilgen şekilde başka insanların düşüncelerine ulaşmaktır. Yani yazan, okuyan için düşünmüş ve bir zihinsel üretimde bulunmuştur. Siyasi ve felsefi konularda okumak, toprağa gübre vermekle aynı şeydir. Tek başına bir şey ifade etmezken uygun ortamda bu buluşma oldukça faydalıdır. Yazmak ise toprağın ürün vermesiyle bir ve aynı şeydir. İdeal şartlarda oluşan bu ürün insan türü için hiç şüphesiz bir etki oluşturacaktır. Bunun doğal sonucu aydınlanmadır.

Aydınlanma hiç şüphesiz Kant’ın da ifade ettiği gibi kendi aklını kullanma yeterliliği ve cesaretine sahip olma durumudur. Aydınlanmış bireyler şüphesiz birlikte yaşama edimini en iyi şekilde gerçekleştirir. İşbölümü yapabilen ihtiyaçları profesyonelleşerek çözen insan topluluklarına medeni toplum denir.

Dünyamız bakış açısına göre hem çok büyük, hem de çok küçüktür. Çağı yakalamak, eskilerin tabiriyle Muasır medeniyete ulaşmak, aşılması gereken bir durumdur. Her zaman geriden takip eden değil; yaratıcı fikirlerle insan soyu ve medeniyetini değiştiren ve geliştiren bir toplum oluşturmak hiç şüphesiz biz gelip geçici bireyler için net kazanç olacaktır.

Yaklaşık 10 yıldır havasını ve gündemini soluduğum Bayrampaşa’da; her ay gündemi felsefi ve siyasi açıdan değerlendirme fırsatını bulduğum bu köşede sizlerle olacağım. Amacım yerel konuların yanı sıra ülke ve dünya gündemindeki konularda birikim ve düşüncelerimi aktarmak; hayatın akışında olumlu etkiler bırakmak olacaktır.

Siz okurlarımı şimdiden çok seviyorum. Gelecek sayıda buluşmak üzere.