Mustafa SÖNMEZ / Araştırmacı / Yazar / İSAR

BİR BÖLÜ ÜÇ... ÜÇ BÖLÜ BİR...

İsrail’in önce Hamas’ın elindeki 14 rehine için 42 günlük ,ardından Hizbullah’a karşı iki ay süren ancak istediği sonucu alamayınca da Lübnan’la 60 günlük iki ateşkes anlaşmasından hemen sonra Suriye’de harekete geçmesiyle ortalık toz duman oldu. Esad hükümeti Halep ve İdlib’ten kalkan üç-beş  arazi taşıtı daha viteslerini dörde takamadan Şam’a ulaşınca ülkesini terk edip  topuklarını da  yağlayarak Rusya’ya sığındı.
İsrail Terör Örgütü’nün (İTÖ) İran’ın Filistin savunmasında Hamas ve Hizbullah’a ulaşan yardımlarını ve ezeli düşmanı Esad’a verdiği saha desteğinin önünü kesmek ve sonunu getirmek için giriştiği bu hareket elbette İngiliz aklı ve Amerikan desteği ile başladı. Ukrayna ile uğraşmaktan Kore’den asker getirecek kadar yorgun düşen Rusya’nın birliklerini Suriye’nin batısına çekmesi ve büyük ihtimalle Zelensky’nin şubat-mart arası terbiye  edilecek olması karşılığında saha batı güdümlü İşid artığı HTŞ komutasındaki irili ufaklı muhalefet görünümlü terör örgütlerine kaldı. Yaklaşık 14 yıldır süren savaş boyunca şimdilerde kendi dertleriyle boğuşmakla meşgul  edilen müttefiklerinden aldığı desteği göremeyen Suriye Ordusu iskambil destesi gibi dağıldı. Şam Amerika ve İsrail’in eline geçti. Dağılan ordunun yerini terk ettiği gerekçesiyle 1974 sınır güvenlik anlaşmasının ihlal edildiğini ve hükmünü yitirdiğini söyleyen Netenyahu, topu tankı Suriye’ye sokup önce stratejik konuma sahip Homren (Şeyh Dağı) Dağı’nı sonra Şam’a 15 km’ye kalan kısmı işgal etti. Lübnan ve Suriye’ye hakim 2800 metrelik tepe özellikle Hizbullah’ın alçak irtifalı drone saldırılarını kaynağında engelleme ve Şam’a olan 40 km mesafesiyle kenti batarya menziline alma şansını İsrail’in cebine koydu. Durmayan Netenyahu şu anda Şam’a 15 km uzaklıkta.
Güney ve güney batıda bunlar olurken dünya medyasında ise başına 10 milyon dolar ödül konmuş, ülkemizde de terör listesinde bulunan İşid’den artık kalan Colani’yi (Ahmet Hüseyin El Şara- yenisi ile değişene kadar aslı şimdilik bu) cilalama-parlatma telaşı vardı. Amerika’nın aradığı ve bulamadığı Colani (Ebu Zelenski bin Beşyüz- benim için kod adı bu) CNN İnt.’e bile çıktı..Tıpkı Ukrayna’lı “gardaşı-mesai arkadaşı” gibi aynı model kıyafet tercih ettikleri görülen Colani çok geçmeden üzerinde yapılan PR çalışmalarının ve kendisine verilen talimatların gölgesinde neredeyse dünyanın en sempatik teröristi ilan edildi.
Emevi camiinde namaz eda ettikten  sonra ne yazık ki bizim Mit Başkanı ve Dışişleri Bakanımız bile Colani ile aynı kadrajlara girdi. Suriye’nin devrik  hükümetinin son görevi yönetimi darbecilere devretmek olan başbakanından sonra yanında gördüğüm iki devlet yetkilisi ise maalesef bizimkilerdi. Benim için gurur kırıcı bu görüntüler, ülkenin üçte birinde fetih havasında karşılandı, alkılşlandı ve hala alkışlanıyor. Alkışlanmak akıllanmaktan öncelendiği için de nümayiş  arasında gerçeğin sesi kısık kalıyor.
Şimdi ne olur? Danışıklılık dahilinde usülen yapılan temsil tartışmalarının çokça itibar görmeyeceği bir yönetim tesis edilir. Suriye en az üçe bölünene kadar bir dargın bir barışık ama varoluşuna uygun bir şekilde bu yönetim Amerika, yok Trump sözde çekilirse ise vekili İsrail güdümüne girer. Doğuda YPG-PYD elde ettiği tahılın ihtiyaç fazlasını ve petrolün tamamını Akdeniz’e ulaştırmak ve İran’a yapılacak saldırıların kara gücünü oluşturmak karşılığında kendisine sunulan “Kürdistan Devleti”havucuyla oyalanır ve kullanılır. İran’da çekilen şah matla sonuç verirse ya da verinceye kadar geçen sürede bölgede piyonluğunu yapar. Bu arada sırası gelince de kafayı bize kaldırmak için siyaset, diplomasi ve sivil girişimler  yoluyla kamuoyunu güçlendirir. Batıda ise körfez sermayesinin de desteğiyle selefi-vahabi yorumlu siyonist emellere amade bir MüZlüman İsrail ile daha güneyde devrik liderin bakiyesi Küçük Suriye kurulur. Ruslar Lazkiye’de 1952’den beri oturdukları gibi oturur.
Filistin’de bir Filistin Devleti kurulur. İsrail Lübnan’ın kuruluş amacına uygun olarak bir kısmını daha işgal topraklarına ilave eder. Ekonomik gereksinimler karşılanıp doğal kaynakların batıya ulaştırılması için yeni hatlar yatırıma açılır. Sözde mücahitler İsrail’e vekil tetikçilik hizmetlerine ara verip müteahhit karnelerine Suriye’de iş bitirme eklerler. Katar’dan Almanya’ya gaz Fransa’dan Halep’e caz gider gelir.  Parayı bulanlar bu sefer parayı koyacak yer bulma kavgasında, bulamayanlar ise ekmek kavgasında  telaşe ederken  ABD-YPG-PYD-HTŞ-ABC-XYZ ile üç harfli istilası topraklarımızı tehdit eder.  
Son zamanlarda utanmadan sıkılmadan açıkça dile getirilmeye başlanan Apo milliyetçiliği ve uzun yıllardır desteklenen İsrail müZlümanlığı ise Türkiye’nin önündeki en büyük güvenlik sorunudur. Bugün galebe çalanların büyük gürültüsü ülkemizin geleceğini  nasıl bir riske soktuklarını dillendirenlerin seslerini bastırmak ve elde ettikleri ganimet yolunda trafik  yoğunluğu yaşamamak içindir. Yollarında taş, sakallarında tüy olmadıkça gerisi önemli değil onlar için. Bakmayın siz vatan, bayrak, ezan, kitap naralarına.. Ezan zaten dinmez
Onu korumak için Allah’ın onlara ihtiyacı yok… Benim de…