10 Eylül 2025 Çarşamba   

Latif ALBAYRAK / Ekonominin İçinden / Ekonomi Editörü

EKONOMİK ŞARTLAR GÜNÜ DEĞİL, NESİLLERİ ETKİLER

 

Bu yazımda finansal piyasalar, makroekonomik veriler ya da eko-politik gelişmelerin haricinde, daha yakından şahit olduğumuz bir gerçekliğe değinmek istiyorum. Bu da günümüz ekonomik şartlarının toplumun yönelimleri üzerindeki etkileri olacak.
Son birkaç yıldır hepimizin hayatında ciddi manada etkisini gösteren enflasyon; yatırım tercihlerinden harcama yöntemlerine, finansal planlamalardan buzdolabına kadar tüm alanlarda etkisini hem tüzel hem de gerçek kişiler bağlamında gösterdi. Ancak tüm bunların haricinde gelecek nesiller için daha da riskli olan bir durum var. O da kolay para kazanma eğilimi.
Hayatın birçok alanında, özellikle günlük sohbetlerde çevremizin büyük bir çoğunluğundan amiyane tabirle “Bir şekilde parayı bulmamız lazım” cümlesini duymuşuzdur. Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve yaşam şartlarındaki zorluk insanları bu düşünceye yöneltirken, herkes bir şekilde hayatını yoluna koymanın ve finansal özgürlüğünü elde etmenin yollarını arıyor. Buradaki asıl konu, hayatının önemli bir kısmını enflasyon baskısıyla yaşamış ve belirtmiş olduğum eğilim ile çocukluğunu/yetişkinlik öncesi dönemini geçirmiş gençlerin önündeki riskli unsurlar.
Gençlerimizin büyük bir kısmı kolay para kazanmanın yollarını ararken, üzülerek söylemeliyim ki azımsanmayacak bir kısmı bunu illegal yollarla sağlamak istiyor. Sıradan bir metrobüs yolculuğunda bile illegal bahis siteleri ve kumar faaliyetlerini genç arkadaşlarımızın telefonlarında görmek mümkün. Aynı durum maalesef ki suç oranlarında da kendini gösterir vaziyette.
Kumar, insanlık adına en büyük bağımlılık ve bataklıklardan biri olarak gösterilen, tedavileri olan bir sorun olmasına rağmen toplumumuz ve genç jenerasyonumuz arasında hızla yayılmakta. Kumar ve illegal birtakım kazançların alışkanlığa dönüşmesi durumu, Türkiye gibi emeğe dayalı ekonomiye sahip bir ülkenin geleceği adına da risk oluşturmakta. Çünkü emeğin getirdiği kazanca olan inanç azalırsa, kolay yolla elde edilen birikimler bir trende değil kültüre dönüşecektir. Bu durum boş sanayiler, kaybolan meslekler ve evlere çağrılamayan ustalar olarak hepimizin hayatına direkt etki edecektir. Hiçbir ekonomi terimi insandan bağımsız düşünülemez.
Bu sebeple ülkemizde “önce insan odaklı” bir mantalitenin hayata geçmesi hepimizin hayrına olacaktır. Bu mantaliteyi sağlayacak siyasi ya da toplumsal iradeye, hangi taraftan olduğunu gözetmeksizin şimdiden bu satırlar aracılığıyla teşekkür ediyorum.
Gelecek nesli bu riskli duruma alıştırmamak adına çok önemli regülasyonların getirilmesi artık gerek şart haline gelmiştir. Bir ülke için para politikaları, makroekonomik görünüm ya da finansal enstrümanların hiçbiri kaybolan bir nesilden daha kıymetli değildir. Rakamsal her türlü kavram düzeltilebilir ve yoluna koyulabilir. Aslolan, genç nesil ve beraberinde getireceği gelecektir.
Bu tarz eğilimlere erişimi kısıtlamak, kontrol ya da denetim altına almak devlet büyüklerimizin üzerine kafa patlatmaları gereken bir durum olmakla birlikte, bir vatandaş olarak naçizane talebim gerekli adımların ivedilikle atılması olacaktır.
Kolay para, zor bir hayatın habercisidir.

Tarih: 11 Temmuz 2025 Cuma    Hit: 1746




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol