26 Nisan 2024 Cuma   

BİNALARDA SU YALITIMINA DİKKAT!

BİNALARDA SU YALITIMINA DİKKAT!
 

Su yalıtımı olmayan bina 10 yılda taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybediyor

17 Ağustos 1999 sabahı, 03.02’de, Kocaeli Gölcük merkezli, richter ölçeğine göre 7,4 büyüklüğünde gerçekleşen depremde resmi kayıtlara göre; 17 bin 480 kişi öldü, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri ise hasar gördü. Ve her ne kadar bilinmese de bu yıkımların en büyük nedeni binalarda su yalıtımı olmadığı için oluşan korozyon sonucu taşıyıcı sistemin zayıflamış olmasıydı. Yaşam kaynağımız olan suyun zararlı etkilerinin binalarımızı çürütüp depremde yıkılmalarının temel sebebi olduğunu biliyor musunuz? Depremler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en fazla yıkıma, can ve mal kaybına yol açan afetler arasında yer alıyor. Ülkemizde nüfusun yüzde 95 gibi büyük bir çoğunluğu deprem riskli bölgelerde yaşıyor.

Yağmur, kar gibi herhangi bir yoldan yapılara sızan su, donarak veya kimyasal tepkimelere girerek, donatının özelliğini yitirmesine ve korozyona, yani paslanmaya neden oluyor. Oluşan korozyon ise yapıların taşıyıcı sisteminin çürümesine ve zamanla zayıflamasına sebep oluyor. Su yalıtımı olmayan binalarda 10 yıl sonra donatı başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık olarak yüzde 66’sını korozyon nedeniyle kaybediyor. Oysa su yalıtımı binaları suyun zararlı etkilerinden koruyarak güçlü olmasını sağlıyor.

1999 depreminde hasarlı binaların yüzde 64’ünde sorun korozyondu

Marmara’da 1999 yılında yaşanan depremde de birçok binanın yıkılma nedeni korozyon, korozyonun nedeni ise su yalıtımının yapılmamış olmasıydı. Yaşanan büyük 17 Ağustos depreminin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından bir rapor hazırlandı. Hazırlanan rapora göre; 55 bin 651 konut ve işyerinde yapılan kontrollerde bu binaların yüzde 79’u hasarlı bulundu. İncelenen binaların yüzde 64’ünde nemin yol açtığı korozyon (paslanma), yüzde 41’inde malzeme eksikliği, yüzde 18’inde inşaat aşamasında betonun sulanması, yüzde 11’inde eskime ve yıpranma, yüzde 3’ünde proje hatası hasarların nedeni olarak belirlendi. Rapordan da anlaşıldığı gibi binaların zarar görmesindeki en büyük etken korozyon… Ve Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan bir ülkede su yalıtımının hayati önemi olduğu açıkça belli. Maalesef Su Yalıtımı hala Binalarda zorunlu bir uygulama değil.

Su yalıtımının maliyeti bina maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadar! “Depremde ayakta kalacak güvenli binalar inşa etmek istiyorsak su yalıtımı zorunlu olmalı”

Çolakoğlu: İstanbul’daki 700 bin binanın 300 bini riskli

Su yalıtımının önemine dikkat çekmek için 17 Ağustos depreminin yıldönümünde açıklama yapan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu, yapıları suyun zararlı etkilerinden koruyan su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyetinin, toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadar olduğunu açıkladı.

Su yalıtımında doğru ürün seçimi ve doğru uygulamanın hayati önem taşıdığına da değinen Çolakoğlu, yapısı gereği su geçirmezliği en üst düzeyde olan, en uzun ömürlü malzemenin bitümlü su yalıtımı örtüleri olduğunu söyledi. Bitümlü su yalıtımı örtüsü seçerken de mutlaka CE Belgesi bulunan kaliteli ürünleri tercih etmek ve işin uzmanlarına uygulama yaptırmak gerektiğini vurgulayan Çolakoğlu, doğru ürün ve uygulama konusunda BİTÜDER’in uygulayıcılara teknik destek sağladığını belirterek, “Bilinçsiz yapılaşma dolayısıyla çok şiddetli olmayan sarsıntılarda dahi evlerimiz yıkılıyor, ciddi oranlarda can kayıpları meydana geliyor. 19 milyon konutun olduğu ülkemizde 6,5 milyonunun deprem açısından riskli bina statüsünde bulunduğunu görüyoruz. İstanbul’un 19 ilçesinde son yapılan incelemelere göre 700 bin binanın 300 bininin riskli bina sınıfında olduğu ortaya çıktı. Bu çarpıcı rakamlar da su yalıtımının zorunlu olmasının gerekliliğini ortaya koyuyor, Deprem kaybını minimum düzeye indirgemek için su yalıtımı tüm binalarda zorunlu olmalı” dedi.

Tarih: 19 Ağustos 2015 Çarşamba    Hit: 1397

Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol