26 Nisan 2024 Cuma   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

AFRİKALI BİLİR

 

GALİBA son günlerde en çok “AK Saray” konuşuluyor. Onun yapımında harcananlar, toplam maliyet, büyüklüğü-küçüklüğü, odası, banyosu gerekliliği vs. bir şekilde gündemimizde yerini aldı.
Bu pencerelerin her birinden, ayrı manzara ve yorum yapılabilir.
Öncelikle tüm dünya ülkelerinde, devletin temsil edildiği gösterişli yapılar vardır ve bunlar kişilerin malları değildir.
Bunu Afrikalı kabile üyesi de bilir.
Elbette seviyeli eleştiriler yapılmalıdır. Emekliye, dar gelirliye, zam yaparken kılı kırk yaranlara suskun kalınsın diyen yandan tasmalı olmayacağız elbet...
Ama "ideolojik" farktan dolayı, yapılan aşağı dilli hakaretlere, alkış tutmak da farklı bir tasmalı durumdur. Ülkenin itibarı açısından, böyle ihtişamlı yapıları savunana yalaka denemez.
Bunu oy kullanmış, halk bazında söylüyorum tabii...
Yeni Türkiye’nin köşe başlarında, mevsimsel fikir beyan eden rüzgar güllerine değil elbette...
****
Çok konuşulan Validebağ meselesinin de, yeşilden ve ağaçtan uzak olduğu aşikar.
Yeşile sevdalılar, Sarıyer-Bahçeköy ormanları talan edilirken ortada yoklardı. O dönemi yaşayan ve takip edenler bilir, arazi tahsisi için ne filmler çekildi.
Sarıyer ve Büyükşehir sınırlarından alınıp Bahçeköy Belde Belediyesi'ne ve bayındırlık yetkisine alındı.
Koç'un yeşil katliamını “ne yapsa haktır” diye görenlerle bugün eylem yapanlar zihin ortaklığı yaşayanlar olmasın?
Yeşil için, Gezide olduğu gibi otelde ağırlama ve kumanya dağılmasa da, belki “makarna” dağıtan olurdu keşke olabilseydiniz.
Bu iktidar cenahını, yıllardır yeşil sermaye deyip suçlayanlar, meğer ne yeşil severlermiş!...
BARIŞ GÜVERCİNİ
Batman İl Kongresi’nde, örgüt paçavralarının altında konuşan Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, “O masadan, müzakere ve diyalogdan ya anlaşma ya da savaş çıkar" diyor.
Tam bir saçmalık.
Çözüm süreci vs. toplumsal risklerini üstlenip, millete narkozla bunu hazmettiren bir süreçte barışa bu dille nasıl hizmet edilir.?
Anlamak mümkün değil.
Verdiği emirlerle insanların ölümüne sebep olan, ülkenin huzur ve güven ortamını bozan, vatanımızın ve milletimizin birlik ve beraberliğini tehdit eden bir katilden barış güvercini üretiliyor.
Bu hale kolay gelinmedi, görüşmeler önce gizlendi, sonra kem kümlerle geçiştirildi.
Şimdi ise neredeyse çözüm sürecinin "müzakereci başı" ilan edildi. Adı bile kaç kez değişti, millet olarak içeriğini bilmesekte barış çırpınışına kucak açtık. 
Çözüm kandilin tasfiyesi, İmralı bunu nasıl başaracak bekleyip göreceğiz. Ama işin "don lastiği" gibi uzaması, tarafların dili, olayları istenmeyen noktaya taşır. Böylesi eleştirilerin de çözüm karşıtlığına indirgenmesi ahlaksızlıktır. 
Burası kabile devleti değil, bu milletin tarihinde, ısmarlama veya küresel şemsiye altında, lütufla kurulmuş bir devlet yoktur. 

EL VE AYAK

Türkiye'de medya aklamanın ve karalamanın en önemli mekanizmasıdır.  
Güzel yurdumda bizim medya her zaman, iktidar ve güç sahiplerinin eli-ayağı olmuşlardır.  
Toplumumuzda şok tesiri oluşturacak, sıkıntılara yol açacak riskli görünen her iş medya kanalıyla yapılır.
Önce alıştır sonra kabul ettir, taktiğinin en önemli unsurudur medya.  Hala çok kuvvetli olarak işe yaradığını görmekteyiz. 

Tarih: 22 Kasım 2014 Cumartesi    Hit: 1209




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol