Cumhurbaşkanı Recep Tallip Erdoğan, Ramazan Bayramı'nı kapsayacak şekilde 3 hafta süreyle
29 Nisan Perşembe günü saat 19'dan başlayarak 17 Mayıs Pazartesi
günü saat 5'e kadar Türkiye’de tam kapanmaya geçildiğini
açıkladı.
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı kabine
toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki
toplantı, yaklaşık 3 saat sürdü. Türkiye'nin salgınla
mücadelesinde ilk kez tam kapanma uygulamasına geçiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, perşembe gününden 17 Mayıs'a kadar tam
kapanma süreceğine girileceğini açıkladı. Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
ERSİN TATAR'A
DESTEK
Bugün Kabine toplantımızın öncesinde KKTC'nin
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı misafir ettik. Görüşmemizde
Cenevre'de gerçekleştirilecek 5+1 BM toplantısını ele aldık.
Tatar, egemen eşitliğe dayalı 2 vizyonu gündeme getirecek. Biz de
Türkiye olarak bu vizyona destek vereceğiz. Kıbrıs'ı
çözümsüzlüğe mahkum etmek isteyen, Kıbrıs Türk'ü
kardeşlerimizi ambargolarla yıldırmaya çalışan zihniyete
müsamaha göstermeyeceğiz. Toplantının sonucu ne olursa olsun,
Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yanında olmaya devam
edeceğiz.
KUZEY IRAK'A OPERASYON
TSK geçtiğimiz
günlerde Kuzey Irak'ta terör yuvalarına kapsamlı operasyon
başlattı. 2015 yılından itibaren terörle mücadelesinde yeni
konsepte geçmiştir. Artık teröristlerin burnumuzda eylem
yapmasından önce onları yuvasında engelleyeceğimizi tüm dünyaya
duyurmuştuk. Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım adı verilen son
operasyonlarımız da bu adımla yürütülmektedir. Operasyondaki
tüm askerlerimizi alınlarından öpüyorum. Irak ve Suriye
sınırlarımızı terör örgütlerinin tacizinden kurtardığımız
gibi sınırlarımız ötesinde de herhangi bir terör eylemine izin
vermeyeceğiz. Tabi bu arada 2 şehidimiz var. Şehitlerimize
Allah'tan rahmet eyliyorum, mekanları cennet olsun. Suriye'de
sınırlarımızın dibinde terör oluşumu oluşturmaya çalışanların
da bu gerçeği göreceğine inanıyorum. Ülkemizin bekası için ne
yapmamız gerekiyorsa onu sürdüreceğiz.
BIDEN'A
'SOYKIRIM' TEPKİSİ
ABD Başkanı Biden, yayınladığı
mesajda coğrafyamızda 1 asırdan önce yaşanmış olaylarla ilgili
mesnetsiz, haksız ifadeler kullanmıştır. Hiçbir tarihi ve hukuki
ifadesi olmayan bu söylemleri milletimizi ve bizi üzmüştür.
Türkiye karşıtı grupların baskıyla yer verildiğini
düşünüyoruz. Ancak bu durum iki ülke arasındaki tutumu ortadan
kaldırmıyor. Şayet böyle bir yola girilecekse, bu yarıştan alnı
ak tek millet ve devletin biz olduğunu da hatırlatmak isteriz. ABD
ve Avrupa başta olmak üzere bize soykırım ifadesi yönetenlerin
millet içine çıkamayacak duruma gelecektir. Osmanlı, Balkanlardan
ve Kafkaslara uzanan nüfusunun yarıya yakını 10 milyon ölüm
yarısı sürgün acısı yaşamıştır. Üstelik biz bunu
söylemiyoruz. Batılı tarihçiler söylüyor. Sadece dedelerin
torunlarına, yürekleri burkularak anlattığı acı hatıraları
vardır. Çünkü bu insanlar Türk'tür, Müslümandır. Millet
olarak bugüne kadar, kendi acılarımızı istismar haline getirerek
hareket etmedik. Biz acıları kalbimize gömük ileriye bakma bakış
açımızı bazıları yanlış anlıyor. Biz hala en başta
söylediğimiz yerdeyiz. Tarihteki olayların araştırılması, bu
işin erbabına yani tarihçilere bırakılmalıdır, siyasetçilere
değil. Yıllardır dile getirilen Ermeni olaylarıyla ilgili ortak
bir komisyon kurulması çağrımıza bir cevap alamadık. Biz
kendimize bu kadar güvenirken, karşı tarafın iddia sahibi olarak
gerçek peşinde koşmak yerine meseleyi siyasi peşinde koşması
tek başına göstermeye yeter.
ERDOĞAN, O GÜNKÜ
TRAJEDİYİ ANLATTI
Meseleyi özetle anlatmak istiyorum.
Anadolu, ecdadımızın yönetiminde farklı kökenden ve inançtan
insanların yaşadığı coğrafya olmuştur. Tarihimize 93 Harbi
diye geçen hadiseye kadar bu barış iklimi sürmüştür.
Osmanlı'nın son döneminde batılılar tarafından
silahlandırılarak bize karşı ayaklandırılmıştır. Balkan
toprakları bu şekilde başlatılan asimetrik savaşlarla ülkeden
kopartılmıştır.Aynı durum Doğu'da Ermeniler üzerinden
oynanmıştır. Bu çeteler topraklarımıza saldıran Ruslarla
işbirliği yapmıştır.24 Nisan'da ne olmuştur? Aslında insani
trajedi anlamında hiçbir şey olmamıştır. Sadece Osmanlı
devletinin savaş halinde olduğu aleyhine faaliyet yürüten
örgütleri kapatıp yöneticilerini tutukladığı gündür. Yaşanan
herhangi bir can kaybı da söz konusu değildir. Ülkemizdeki Ermeni
toplumu bu tarihi acılarını anma günü olarak kabul etmiştir.
Biz de bu tarihte ne olduğunu bilerek, Ermenilerin acılarına saygı
duyarak son yıllarda mesaj gönderiyoruz. Yapılan işlem muhtemel
bir tehlike değil bir fiil yürüyen bir isyana artan katliama karşı
alınmış bir tedbirdir. Ermeni çeteleri, sadece masum ve
savunmasız insanları katletmişleridir. Sadece Muş'ta 20 bin
vatandaşımız katliama maruz kalmıştır. Ermeni çeteler, Trabzon
civarındaki vatandaşları da topluca öldürmekten
çekinmemişlerdir. Ortada karşılıklı savaştan kaynaklı kayıp
olsa bir yere kadar kabul edebilir. Ama tekrar ediyorum. Ermeni
çeteciler yaptıkları katliamı ve yüzbinlerce insanı göçe
zorlamalarını övünerek anlatmışlardır. Osmanlı devleti
çıkardığı sevk kanunuyla Ermeni nüfusu başka bölgeye gönderme
kararı almıştır. Üstelik bu karar tüm Ermeni nüfusu değil
çetelerin olduğu bölgeleri kapsamıştır.
"BIDEN
GİBİ KAYNAKSIZ KONUŞMUYORUM"
"1. Dünya savaşı öncesi
Osmanlı topraklarında Ermeni nüfusu 1 milyon 300 bin olarak yer
alıyor. Belge ile konuşuyorum. Biden gibi kaynaksız konuşmuyorum.
Buyursun gelsinler, belgeleri incelesinler. Acaba ABD arşivinde ne
kadar belge var. Açabiliyor mu? Biz hodri meydan diyoruz. Ama bugüne
kadar bizim çağrılarımıza cevap veremediler. İran'a gidenlerle
birlikte bu rakam 500 bine ulaşmaktadır. Sevk ve iskana
uğrayanların sayısı ABD açıklamalarında 600 bin olarak
belirtilmektedir ki gerçek rakam daha azdır. 150 bin kişinin her
biri candır ve önemli bir rakamdır. Gerçek rakamların 1 sıfır
ile abartıldığı, Ermeni tarihçiler tarafından itiraf ediliyor.
Osmanlı Devleti Ermeni nüfusu başka yere göndermemiş kendi
topraklarında yer değiştirmiştir. Mazereti olanlar da sevkten
maruz tutulmuşlardır. Bu dönemde kimsesiz kalan çocuklar için
yetimhaneler kurulmuştur. Dışarıdan yardım gönderilmesine de
hiçbir zaman engel çıkartılmamıştır. Hiçbir yerde Ermenilere
ait toplu mezarla karşılaşamazsınız. 300 bin Ermeni yaşamayı
sürdürmüştür. Şu anda İstanbul'da 100 bin Ermeni yaşamaktadır.
Biz bu konularda hiçbir zaman dışlayan olmadık. Savaş sonrası
dönenlerle birlikte bu rakam 650 bine ulaşmıştır. Herhalde
soykırıma uğrayanlar bu topraklara geri dönmez sayın Biden.
Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi yerlere gönderilen Ermenilerden bir
kısmı ABD ve Avrupa'ya zamanla göç etmişlerdir. O gidenler
soykırım yalanlarını desteklemeye çalışmaktadır. Zaten o
günlerde savaştığımız düşmanların da istediği buydu.
Ermenileri bu sinsi senaryoda acımasızca kullanmışlar, amaçlarına
ulaşamayınca ölülerini bile kullanmışlardır.
DAĞLIK
KARABAĞ HATIRLATMASI
Bugünkü Ermeni nüfusun bulunduğu
coğrafyada yüzde 80'i Müslümandı. Yaklaşık 30 yıl önce işgal
edilen Karabağ ve Azerbaycan şehirlerinde yapılanlar da ortadır.
Sayın Biden Minsk Üçlüsü diye bir 3'lü oluşturulmuştur.
Burada ABD, Rusya ve Fransa vardı. 30 yıl bu işgalden
kurtarmadınız oradaki insanları ve Azeri kardeşlerimiz ne yazık
ki 1 milyonu aşkını hicret etmek zorunda kaldı. Bütün o yerler
Karabağ maalesef yakıldı, yıkıldı. Eğer soykırım diyorsanız
şöyle bir kendiniz aynaya bakıp değerlendirmeniz lazım.
Kızılderilileri zaten söylememe gerek yok. Onlar zaten ortada.
Bütün bu gerçekler ortadayken, Türk Milletine soykırım
yaftasını yapıştıramazsınız. Buralarda 10 binlerce sivil
katledilirken, Azeri kardeşlerimiz evlerini terk etmek zorunda
kalmıştır. Büyük vaatlerle kandırılan Ermenilerin Avrupa, ABD
ve Rusya tarafından bu yalanlarla örtmeye çalışmasından
kaynaklanıyor. Toplamda 17 milyon insanın öldüğü 1. Dünya
Savaşı'nda bir değerlendirme yapacaksak, şunları da
hatırlatmamız gerekiyor. Sürgün adı altında bu insanların
büyük bir bölümü, açlık soğuk altında ölüme terk
edilmiştir. Avusturya Macaristan'da kendi vatandaşı olan Rus
asıllı vatandaşları kurşuna dizmişlerdir. Osmanlı'nın 1915'te
gerçekleştirdiği Ermeni sevk ve iskanı sırasında işte bu
kayıplarla değerlendirmek gerekiyor. Eğer Ermenilerin kayıpları
soykırım ile nitelendireceksek, o dönemde yaşananlarda aynı
paragraf içinde yer almalıdır. Ermeni iddiaları ile ilgili ortada
herhangi bir somut delil olmadığı gibi uluslararası bir mahkeme
kararı da mevcut değildir.
"ERMENİ KARDEŞLERİMİZLE
SORUNUMUZ YOKTUR"
ABD ve Avrupa ülkeleri ise tarihi
araştırma belgeleriyle konuşmaktan kaçanların yanında yer
alarak sadece bize husumet göstermekle kalmıyor, bilimin de yanında
yer almıyor. Asala terör örgütünün 1970'li yıllarda
diplomatlarımıza karşı gerçekleştirdiği saldırıları da
unutmadık unutmayacağız Biden. Bu alçak eylemlerde
diplomatlarımızın katillerinin nasıl korunduğunu, cezaevlerinden
nasıl salındığını iyi biliyoruz. Üzerimizde oynanan oyunları
nasıl hüsrana uğrattıysak, PKK üzerinden Suriye'de kurulan
tuzağı aynı şekil parçalayıp atacağımızdan, kimsenin şüphesi
olmasın. ABD'nin bu gerçekler ışığında attığı adımlardan
bir an önce dönmesini istiyoruz. Tarih ilmi bir kenara bırakılarak,
ülke başkanlarının bu konularda ahkam kesmesi işleri çığrından
çıkarmaktan başka bir şeye yaramaz. Yaşanan atışmalarının
Ermeni toplumuna en küçük faydası olmadığı gibi atılan
adımlar, daha büyük sıkıntıların meydana gelmesine yol
açabilir. Bizim hiçbir Ermeni kardeşimizle sorunumuz yoktur.
Ermenistan ile iyi bir ilişki de tesis etmek istiyoruz. Son 16 yılda
iyi adımlar attık fakat bu adımlara bir karşılık
alamadık.
S-400 TEPKİSİ
Uzun yıllar boyunca ABD
ile güvenirlik müttefiklik üzerine kurulu yakın ilişkilerimiz
olmuştur. FETÖ ve YPG'ye verilen destekle ve S-400'deki hamleleri
ortaklıklarımıza zarar vermiştir. Atılan bu adım artık
Türk-ABD ilişkisinin çok ötesine düşmüştür. Şartlar ne
olursa olsun kendi hedeflerimize kilitlenerek yürüyüşümüzü
sürdüreceğiz. Bu şekilde bizi yolumuzdan döndürebileceklerini
sananlar, yanıldıklarını anlamış olmuştur. ABD ile Avrupa ile
de eşit şartlarda çalışmak, beraber yürümek istiyoruz. Bu
işbirliğinin çok önemli ve herkesin faydası olduğuna
inanıyoruz. İstiklalini ve istikbalini her şeyin üzerinde tutan
olarak her zeminde konuşmaya, anlaşmaya işbirliğinde birlikte
hareket etmeye hazırız. Biden ile Haziran'da yapacağımız
görüşmeyle bu konuları yüz yüze konuşacağız. Biden'a şunu
da hatırlatmak isteriz. Biz yabancı değildik, farklı ilişkilerde
vardı. Sağ olsun evimize kadar gelip bizi ziyaret etmişlerdir.
NATO'da iki önemli müttefik olarak nasıl oluyor da NATO'dan
uzaktan yakından alakası olmayan bir Ermeni lobisine Türkiye'yi
değişiyorsunuz.
KORONAVİRÜS PANDEMİSİ
Koronavirüs
salgını, dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Bu süreci
ülkemiz ve milletimiz için en iyi şekilde yürütmeye çalışıyoruz.
Bu çerçevede sağlık uygulama tebliğ listesinde yer alan işlemler
için %10 ile %20 oranında artış yaparak sağlık sistemimizi
destekledik. Diyaliz hizmetlerinin bedelini %20 arttırdık. Sosyal
güvenlik kurumu bütçemize maliyeti 7 milyar lirayı geçen bu
hizmetlerin milletimize hayırlı olmasını diliyorum. İhtiyaç
sahiplerine dağıtılmak üzere başlattığımız patates soğan
dağıtımında, 13 tonu geride bıraktık. Bugün kabine
toplantımızın salgın ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdik.
Ramazan bayramının ardından iyi bir sürece girmemiz için
rakamların çok daha aşağı düşmesi şarttır. Vakaları 5 binin
altına düşürmeliyiz. Özel hastanelerde yoğun bakım ve aşı
hizmetlerinden dolayı ücret talep edildiğine dair şikayetler
alıyoruz. Vatandaşlarımızdan hiçbir ücret talep edemez. İlave
ücret talebiyle karşılaşan vatandaşlarımız kurumlarımız,
bildirirlerse gereken neyse hemen yapılacaktır. Muhtarlarımızın
aşılarına başlanacak.
İŞTE TAM KAPANMA
KARARININ AYRINTILARI
29 Nisan 2021
perşembe akşamı 19:00'dan başlayıp, 17 Mayıs pazartesi 5:00'e
kadar sürecek şekilde tam kapanmaya geçiyoruz. Bu tarihler
arasında kesintisiz sokak kısıtlaması uygulanacak.
Üretim imalat,
temizlik gibi alanlarda istisna tutulan kuruluşlar hariç tüm
işyerlerine ara verilecek.
Yeme içme
sektöründe paket servis ile hizmet verilecek. Zincir marketler
pazar günleri kapalı olacak.
Şehirler arası
seyahatlerin tamamı izne tabi olacak, Şehirler arası araçlar
yüzde 50 ile çalışabilecek.
Konaklama
tesislerinde rezervasyonlar, sokağa çıkma kısıtlamaları için
teşkil etmeyecek.
Kamu personeli
uzaktan çalışmaya yönlendirilecek.
Anaokulu, kreş, 8.
ve 12. sınıflar dahil tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara
verilecek, tüm sınavlar ertelenecek.
İhtiyaçlarını
karşılamak için sokağa çıkamayan yaşlılarımız VEFA
ekiplerinden destek isteyebilecekler.
Erdoğan'ın
açıklamalarından satır başları:
Milletimin ve tüm İslam
aleminin artık yarısını tamamlamak üzere olduğumuz Ramazan-ı
Şerif'ini bir kez daha tebrik ediyorum. Geçtiğimiz hafta
Kabinemizde küçük bir değişiklik yapmıştık. Aile ve sosyal
Hizmetler Bakanlığımızı ikiye böldük. Ticaret Bakanlığı
vazifesini Mehmet Muş görev almıştır. Görevlerini devreden
Zehra Zümrüt Selçuk, Ruhsar Pekcan arkadaşlarımıza ülkemize
yaptıkları destekler için şükranlarımı sunuyorum. Bu
arkadaşlarımızla ilgili sosyal medyada yürütülen linç
kampanyalarını kınıyorum.
"ZİNCİR MARKETLER
PAZAR GÜNLERİ KAPALI OLACAKTIR
"Filyasyon ekipleriyle
birlikte yoğun mesai sarf eden muhtarlarımızın aşılarına
başlanacağının müjdesini vermek istiyorum.29 Nisan 2021 yani
Perşembe akamı saat 19.00'dan başlayın 17 Mayıs 2021 Pazartesi
sabah 05.00'e kadar tam kapanmaya geçiyoruz. Bu tarihlerde
kesintisiz sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır. Üretim
imalat, gıda, temizlik, sağlık gibi alanlarda istisna alanlarda
tüm işyerleri faaliyetlere ara verilecek. Yeme içme sektöründe
paket servisi verilecektir. Zincir marketler pazar günleri kapalı
olacak, diğer günlerde belirlenen saatlerde hizmeti
sürdürecek.
"ŞEHİRLERARASI SEYAHATLERİN TAMAMI
İZNE TABİ OLACAKTIR"
Şehirler arası seyahatlerin tamamı
izne tabi olacak ve şehirler arası toplu taşıma araçları yüzde
50 kapasiteyle çalışabilecek. Konaklama tesislerindeki
rezervasyonlar, sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat
kısıtlamaları için istisna teşkil etmeyecektir. Kamu kurumundaki
personel uzaktan veya dönüşümlü çalışmaya
yönlendirecektir.
"EĞİTİMDE YÜZ YÜZE EĞİTİME
ARA VERİLECEK SINAVLAR ERTELENECEK"
Ana okulu, kreş, 8.
ve 12. sınıflar dahil tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara
verilecek tüm sınavlar ertelenecek. Tarım sektörlerinde ç
alışanların faaliyetlerini gereken düzenlemeler ayrıca
yapılacaktır.
"KURALLAR EN SIKI ŞEKİLDE
UYGULANACAK KESİNLİKLE TAVİZ VERİLMEYECEK"
İhtiyaçlarını
karşılamak için sokağa çıkamayan yaşlı veya ağır hastalığı
olan vatandaşlarımız vefa ekiplerinden destek isteyebileceklerdir.
Kurumlarımız gereken tüm tedbirleri alacaktır. Bu sürecin
hedeflediğimiz şekilde sonuç verebilmesi için kurallar en sıkı
şekilde uygulanacak, kesinlikle taviz verilmeyecektir. İnşallah bu
fedakarlığımızın karşılığını bayram sonrası huzurlu,
sağlık ve mutlu günlere ulaşarak alacağız. Rabbim yar ve
yardımcınız olsun diyerek hepinize sevgi ve saygılarımı
sunuyorum. Kalın sağlıcakla."
VAKA SAYILARI
DÜŞÜŞTE!
Sağlık Bakanlığı,
Türkiye'nin Günlük Koronavirüs Tablosu'nu paylaştı. 26 Nisan'da
açıklanan son 24 saatlik verilere göre; 2716'sı semptomatik olmak
üzere toplam 37 bin 312 yeni vaka tespit edildi. Vefat sayısı ise
353 olarak kayıtlara geçti. Böylece Türkiye'de koronavirüs
nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 37 bin 312'ye toplam vaka
sayısı ise 4 milyon 667 bin 281'e yükseldi. Son 24 saatte tedavisi
tamamlanan 48 bin 27 hastanın daha taburcu olmasıyla toplam
iyileşen hasta sayısı 4 milyon 121 bin 671'e yükseldi. Toplam
test sayısı 46 milyon 153 bin 151'e yükselirken, ağır hasta
sayısı 3 bin 563 olarak kayıtlara geçti. Öte yandan hastalarda
zatürre oranı da yüzde 2,4 oldu. Dün ülkemizde koronavirüs
nedeniyle 347 kişi hayatını kaybederken, 2801'i semptomatik olmak
üzere 38 bin 553 yeni vaka tespit edilmişti.