Kurban Bayramı’nı Manisa Belediye Başkanı’nın ölüm haberiyle karşıladık. Basit bir kaza sonucu kaybettiğimizin bilindik bir siyasetçi değil bir haysiyet abidesi olduğunu ise daha sonra öğrendik. İki yılda şehirdeki yediden yetmişe herkesin gönlüne, köşeden bucağa her yerin üstüne, sabahtan akşama zamanın ruhuna dokunan bir onur abidesi. Cenazesine katılmak için hastane randevularını iptal eden hastaların hastaneleri, hemşerilerinin şehrin sokaklarını boş bıraktığı şeref timsali. Bir ara medyada satır aralarında rant çetelerinin, ihale fesatçılarının, iş takipçisi siyasi örgüt-teşkilat sinyalcilerinin, değnekçilerinin tehditlerine maruz kaldığı haberlerini duyduğumuz, daha sonra da izini bıraktığımız bir insan evladı. Ferdi Zeyrek.
Bir ablamızın Zeyrek’in cenazesindeki feryadı anlatıyordu her şeyi aslında. “Benim kaybedecek bir şeyim yoktu. Ben öleydim Ferdim kalaydı yaa! Benim yapacak bir şeyim yoktu. Ferdim gençlerin önünü açacaktı yaa! Gülen bebemi yediler. Yediler benim gülen bebemi. Yediler yavrumu. Gülen bebem benim. Ferdim benim. Can Ferdim.Ben öleydim, sen kalaydın yaa! Ferdim üç gündür bayramı göremedik Ferdim. Haberin başından kalkamadım Ferdim. Kurban olam senin kokuna Ferdim.” Bağrına vura vura, boğazını yırta yırta ediyordu bu feryadı, yakıyordu bu ağıdı kadıncağız. Burada bile tekrar yazarken ağlıyorum.
Evet pek görmeye alıştığımız siyasetçi cenazesine benzemiyordu. Biz siyasetçinin yolsuzluğu, hırsızlığı, rüşveti, irtikabı, ihaleye fesadı görev tanımının içine sokanlarına alıştığımız için bünyelerimiz idrak spazmı geçirdi. Beyinlerimiz mıncıklamaya maruz kaldı. Seksi kavramlarıyla yazayım biz siyasetçinin akrabacılık (nepotizm) ahbapçılık (kronizm) particilik-yandaşçılık (kliyantalizm) yapmayanını, ilçe, il ve genel merkez teşkilatlarına avanta aktarmayanını, halkı soyup soğana çevirmeyenini pek bilemediğimiz ya da (bilemediğim diyeyim) için geçirdim bu semptomları. “Ne zaman vatan, millet, ezan, bayrak naraları atılıyorsa ya bir caminin halıları çalınıyordur, ya da bir avluda üleştirme seansları yapılıyordur.” inancı pekişti artık bende.
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları, hırsızlıkları ömrüme denk geldi. Evinde bırakın kutuları, konteyner dolusu paralar çıkanlar, ülkede çalıp yurtdışında müstakbel hayatlar kurgulayanlar, parti imkanlarıyla şirketlerin yönetim-icra kurullarında yer alıp huzur hakkı adı altında servet transfer eden yevmiyesiz, işsiz, mesleksiz velhasıl gereksiz-yetersizlere, uğramadıkları belediyelerden milyon öroluk, dolarcıklık burslar verenler,alanlar . Sonra dokunulmaz olsunlar diye vekil yapılanlar. Hep şu kısa ömrüme denk geldi.
Vekil demişken; havaalanında kaçak altınla yakalananlar, gümrük kapılarında kaçak elektronik sigara ile çarpılanlar, çocukları uyuşturucu ticaretiyle iştigal edenler. Ailesi terörist dolu olanları ise geçtim. (Terörün tanımı işi karışıktı daha da karıştı. Bildiğimiz Apo bebek katili, teröristbaşı, elebaşı Apo bile artık “kurucu önder” olarak anılabiliyor yeni gizli hayranlarınca) Hala böyle vekiller var mecliste. Aslında bunları sayınca Ferdi Zeyrek’e haksızlık da ediyorum ama günahı boynuma olsun.
İmamoğlu’nun üstüne atılı suçları günde beş vakit, haydi cemedip yeniden yazayım günde üç vakit işlemeyen belediye başkanı yok mudur Akp’de mesela? Onlar için de yeni bir milad mı belirlendi önceki gibi? Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet vs CeHApe zihniyeti için suç da AKApe için değil mi? “Devlet malından almadıkça siyasetçiye verilen hediyeler yolsuzluk sayılmaz” raconunu kesenlere, fetvasını verenlere sorayım; Millet size neden hep hediye vermek zorunda kalıyor? Ya da bırakayım bu tatsız konuları da şunu sorayım. Hanginizin partisinde kaç tane Ferdi Zeyrek gibi adam var? Varsa çıkarın hizmetimize koyulsunlar. Bir ara Ömerler aramaya koyulmuştu Akp Genel Başkanı.. Önceki Ömerler geri dönüşüm santralleri kurdu. Mumla işleri kalmadı. Eski çamlar bardak Ömerler Haman oldu. Sonra ne yapacaksa Ömerleri. Ömer demek adalet timsali demek. Varsayalım ki iktidarında her şey var. Adalet hiç olmadı ki. Onun partili yandaşları vardı. Bir de ülkenin asli unsuru vatandaşları. İkincilerle hiç ilgilenmedi ki. Kılıçdaroğlu’nu yenip hep birinci oluyordu. Ne yapsındı ikincileri?
Neyse!..Ferdi Zeyrek çarpıldı diyerek haber yapıp karikatür karalayan cainistler için edilecek bir duam bir temennim yok. Sonuçta onlar örfe inanç besler geleneğe iman ederler. Ben Allah inancı olanları davet edeceğim şu duayla bitireyim; Allahım ! Ferdi Zeyrek’e rahmetinle muamele, mekanını cennet eyle..Amin…