22 Ekim 2024 Salı   

Necmettin Sönmez / Sonart Yön. Kur. Bşk. / Üretim Kanadı

EĞİTİMDE REFORM

 

Merhabalar saygı değer Paşavizyon okurlarım.
Her sayıda yazıma başlarken bu ayın konusu ne olacak diye sorguladığımda, inanın onlarca konu aklıma geliyor. İçlerinden, geniş toplum kesimlerini daha fazla ilgilendiren konular üzerinde yazmaya çalışıyorum. Bu yazım bütün Türk toplumunun, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın yaşamalarını şekillendirmede etkili olacak eğitim ve müfredat da yapılmak istenen sözde reformlarla ilgili olacak. Son 20 senede defalarca müfredat ve eğitim programları değiştirilmesine rağmen bir türlü eğitim kalitemiz olması gereken seviyelere çıkarılmadı. Yapılan programların Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğine odaklı değil de ideolojik amaçlara hizmet etmesi istendiği için bir türlü sonuç alınamadı. Üniversitelerin, Yüksekokullarının Meslek Liselerine, Sanat Okullarına dönüştürülmesi gerektiği apaçık ortada iken yeni müfredatta aksine Matematik ders saatleri azaltılırken Din dersi saatleri arttırılarak mevcut okulların İmam Hatip okullarına dönüştürülmesine çalışılıyor.
Modern teknik eğitimin tatbikatlı, yaşayarak ve deneyerek olması gerekir iken bilgisiz güncel olmayan hurafelerle Ortadoğu çağının bağnaz eğitim düzeyine geri götürülmek isteniyor. Genç nüfusun şu andaki gördüğü yetersiz eğitim seviyesinin daha da altında tamamen bilgisiz, dünyadaki gelişmelerinden habersiz sadece başka ülkelerde imal edilmiş teknolojik aletleri kullanmayı bilgili olmak zanneden, üretmeyi hiçbir zaman düşünmeyen, nasıl olursa olsun kolay para kazanmayı hedefleyen, ahlaki değerleri yok olmuş genç bir nesil yetiştirilmeye çalışılıyor. Sadece namaz kılan bir kişinin, ahlaki bakımdan tam güvenilir bir kişi olduğuna karar vermek için yeterli referans olduğu bir ortamda suç oranının geldiği nokta ortadadır. Daha orta okul seviyesindeki çocuklar arasında çetecilik oluşumları, sokak ortasında yüzlerce kişinin içinde otomatik silahlı kişilerin kültürsüzce düello etmeleri, onlarca günahsız insanların hayatlarını bu sebepten yok yere kaybetmesi, okullarda öğretim görevlilerine karşı, hastanelerde doktorlara sağlık görevlilerine karşı yapılan saldırılar, trafikte terör estiren magandalar. Sporda yaşanan terör olayları Türk toplumunu bozan bütün bu hareketlerin sebebi eğitim sistemimizin bozuk işlemesinden. Arada bir eğitim veren kurumlardan yetişenlerde ülkemizdeki güven ortamının çok kötü olduğundan, İstikbal endişelerinden dolayıdır ki dış ülkelerde geleceklerini korumak için bütün çalışma imkanlarını zorluyorlar. Gelişmiş ülkelerde çalışan bir kişi bir birey olarak kendisine duyulan saygıdan dolayı insan olduğunu hatırlıyor ve bir daha geri dönmeyi düşünmüyor. Tam verimli çağına gelmiş bir gencin bu düzeye gelene kadar verilen emek, maddi imkanlar başka devletlere altın tepside sunuluyor ve hükümetlerde bunun önüne geçmek için hiçbir önlem almıyorlar. Hatta “giderse gitsinler biz cahil halkı daha rahat yönetiriz” diye bayram ediyorlar. Kaybolan milli değerlerin farkında bile değiller.
Eğitim sistemimiz modern, pozitif birimlere göre tesis etmeliyiz. Dini eğitim verecek gereğinden çok imam hatipler ve diğer cemaat okulları kabul etmediğimiz halde varlar. Milli eğitim bakanlığına bağlı İlk ve Orta Öğretim Okullarında, Üniversite’ye gidecek bir gencin mutlaka bir yabancı dili konuşacak kadar, dergi ve makaleleri takip edecek bir seviyede olması gerekiyor. Eğer dünyayı takip etmek istiyor isek modern toplum ileri demografik ülkelerin arasında kalmak istiyor isek Üniversiteye gelene kadar bütün öğrencilerimiz iyi derecede en az bir yabancı dil öğretmemiz gerekmektedir. Yabancı kaynakları takip etmek, uluslararası ortamlarda kendimizi ifade etmek başka türlü kesinlikle olmaz. Aksi taktirde şimdiye kadar yaptığımız gibi kendimiz söyler kendimiz dinleriz. Uluslararası ortamlarda olduğu gibi mesela Ermeni sorunu, mesela Kıbrıs sorunu, Ege sorunu gibi konularda kamuoyu oluşturma diğer ülkeleri etkileme konusunda hiçbir şekilde başarılı olamayız. Sadece Dış İşleri Bakanımızın yabancı dil bilmesiyle hiçbir şeyi çözemeyiz. Diyanet işleri başkanımız çok iyi derecede Arapça bildiğini iddia ediyor iki kelimeyi bir araya getiremiyor. İngilizce Hutbe okumaya kalkıyor, yazılı İngilizce metini bile okuyamıyor, çok gülünç hale düşüyor. Liyakatsizlik, cahillik tam anlamı ile budur. Nerden, nasıl alındığı beli olmayan diplomalar gün gelir böyle durumlarda hiçbir işe yaramaz. Muhataplarınız karşınızda gerçek kişiler görmek ister, şişirilmiş içi boş insanlar değil. Türkiye’yi seven kişiler isek lütfen müfredatımızı, geleceğimizi yönlendirecek en önemli araç olduğunu düşünerek düzenleyelim, nesillerimizi heba etmeyelim. Modern, Çağdaş eğitimden başka çıkar yolumuz yok bunu iyi bilelim.
Yakında yaşayacağımız Kurban Bayramımızın sizlere, tüm ülkemize ve İslam alemine hayırlı olmasını diliyor, şimdiden Kurban Bayramınızı kutluyorum. Hoşça kalın Sağlıkla kalın Allaha emanet olun.

Tarih: 23 Haziran 2024 Pazar    Hit: 1098




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol