Naser ŞİMŞEK / İnşaat Mühendisi / Teknik Bakış

DÜNYA İÇİN EN ÖNEMLİ SEÇİM...

Merhaba saygıdeğer Paşavizyon okurları. 2023'ün bu ilk yazısında satırlarıma Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Ekim 2022’de yaptığı ''Türkiye Yüzyılı'' tanıtım toplantısında yaptığı konuşmanın başlangıcı ile başlamak istiyorum.
 “Türkiye Yüzyılı programımızla, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz” diye konuşmasına başlayan Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti “Dünyanın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu şu dönemde, Türkiye Yüzyılı programımızla, Cumhuriyetimizin Yeni Yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istiyoruz. Bizim açtığımız her yol gibi, Türkiye Yüzyılı’nı da milletimizin zirveye taşıyacağından şüphe duymuyoruz” dedi...
Bu vizyon doğrultusunda Türkiye Yüzyılına batı nasıl bakıyor diye irdelemek gerekir. Malum Biden seçimlerden önce Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanımıza karşı muhalefetin desteklenmesi gerektiğini söylemişti. Neticede 15 Temmuz Hain Fetö Darbe girişiminden istedikleri sonucu alamamışlardı. Geriye muhalefeti biraraya getirmekten başka yolları kalmamıştı ki bu senaryoyu yakın zamanda Macaristan ve Bosna-Hersek'te uyguladılar. Dünya basını şimdiden pozisyon alıp algı ve yönlendirme operasyonlarına başladı.
Bloomberg: 2023'te dünyanın en önemli seçimi Türkiye'de yapılacak
Bloomberg yazarı Bobby Ghosh, bu yıl Türkiye'de yapılacak seçimlerin 2023'te dünyada yapılacak en önemli seçim olduğunu yazdı. Ghosh'a göre Rusya ve ABD başta olmak üzere birçok devlet seçimin sonucundan etkilenecek. Türkler oylarını kullanana kadar Batılı liderler diken üstünde olacak
Sonuç, Washington ve Moskova'nın yanı sıra Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika'daki başkentlerde jeopolitik ve ekonomik hesapları şekillendirecek.
Ankara'nın dünyadaki etkisi, Erdoğan'ın uzun süredir başında olduğu dönem  boyunca  elde ettiği başarıların bir kanıtı. Buna rağmen, yurtiçinde ve yurtdışında, seçim beklentileri karışık duygular uyandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 19 Haziran'da gitmesini isteyenler, bir sonraki adımın kim ya da ne olacağı konusunda iyimser olamıyor.
Batılı liderler Erdoğan'ın gitmesini görmekten memnun olacaklar, çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'dan füze savunma sistemleri alarak NATO'nun güvenliğini baltaladı. İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğini engelleyerek ittifakı hayal kırıklığına uğrattı, defalarca Avrupa'yı mültecilerle doldurmakla tehdit etti ve son aylarda Yunanistan'a karşı daha kavgacı bir söylem takındı. Ankara'nın Washington ile ilişkileri, üst düzey Türk yetkililerin ABD'yi Erdoğan'a karşı bir darbeyi desteklemekle ve terörist gruplarla suç ortaklığı yapmakla suçladığı noktaya kadar gerildi.
“Hedefi Amerika ve Avrupa’nın yerine geçmek”
Metropoll tarafından Ekim ayı sonunda yapılan bir anket, Erdoğan'a verilen desteğin bir yıl önceki yüzde 39 seviyesinden yüzde 47,6'ya yükseldiğini gösterdi. Bu, onun kadar uzun süredir görevde olan herhangi bir lider için kayda değer bir oran olsa da ekonomik bir karmaşaya başkanlık eden biri için şaşırtıcı.
Neden bir çok kişi Erdoğan’a güveniyor?
O halde neden pek çok kişi Türkiye'nin gidişatını düzeltmesi için hala Erdoğan'a güveniyor? Ana muhalefet partileri Altılı Masa olarak bilinen bir cephe oluşturdular ancak seçim gününe altı aydan az bir süre kalmasına rağmen henüz Cumhurbaşkanı adaylarını açıklayamadılar.
Altılı Masa pek çok şey için geç kaldı
Altılı Masa, Türkiye'nin ekonomisini düzeltmek için net bir strateji ortaya koymakta da geç kaldı. Geçen ayın başlarında CHP nihayet bir plan açıkladı, ancak bu plan büyük yatırımlara dair vaatlerle dolu ve detaylardan yoksundu. Etkinlikle ilgili en dikkat çekici şey Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ekonomisti Daron Acemoğlu'nun varlığıydı.
Ancak, Erdoğan'ın hala güçlü olan anket rakamları, özellikle de ekonomi ilkbaharda toparlanma belirtileri gösterirse, herhangi bir rakibini geride bırakabileceğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı, Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan'dan gelen yatırıma, banka mevduatlarına ve Putin'in Türkiye'yi Rus doğal gaz ihracatının merkezi haline getirme vaatlerine güveniyor. Erdoğan aynı zamanda Türkiye'nin Karadeniz'de bulduğu doğal gazdan da bahsederek, gelir dalgası spekülasyonlarını teşvik ediyor. Cumhurbaşkanı geçen ay asgari ücrete yüzde 55 zam yapıldığını açıkladı, geçen hafta da memurların maaşlarını ve emekli maaşlarını artırdı.
Türkler oylarını kullanana kadar Batılı liderler diken üstünde kalmaya devam edecek, diye bitiriyor.
Batı ve Liderleri niye diken üstündeler diye size sormak istiyorum.