Av. Ali KAHRAMAN / Avukat / Hukukçu Gözüyle /

VATAN SEVGİSİNİN ASLA TARTIŞILAMAYACAĞINI GÖRDÜK!

ZOR ZAMANDA KOLAYA TALİP OLANLARIN SEÇİMİ BİTTİ.
ŞİMDİ DAHA ZOR BİR HAYATA HEP BİRLİKTE HAZIR OLMALIYIZ.
Ülkemiz bir seçim dönemini daha problemsiz bir şekilde atlattı. Seçimde hile yapılacak, sandıklar kaçırılacak ve kaos olacak söylemlerinin boş olduğunu ve Türk usulü demokratik seçimin büyük bir olgunlukla gerçekleştiğini gördük.
Büyük ümitlerle oluşturulan altılı masa, beklenilenin dışında vasat bir seçim kampanyası izlemek suretiyle kendisine umut bağlamış milyonlarca insana yine hayal kırıklığına uğrattı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir ve ikinci turunda 2-3 saatlik estirilen kazandık havası dışında yine boynu bükük bir şekilde gelecek beş yılı bekleyen bir muhalefet fotoğrafıyla karşı karşıya kaldık. AK Partinin toplum nezdinde sorgulanmaya başladığı ve bu hususun oylamaya da  yansıdığı görülmektedir. Bununla beraber Sayın Cumhurbaşkanının bu ülkede hala bir umut olmaya devam ettiğini gösteren bir seçim sonucuyla karşı karşıyayız. Recep Tayyip Erdoğan geçmişte oluşturduğu kabinelerin aksine yeni Bakanlar Kurulu’nda toplumu ümitlendiren ve geleceğe güvenle bakmasına sebep olacak bir profesyonel ekibi karşımıza çıkarmış bulunmaktadır.
Bütün bu umutlu bekleyişin yanında, dünyada var olan ekonomik kriz ve bunun Türkiye’ye ağır bir şekilde yansıyan sonuçlarını gördüğümüzden önümüzdeki beş yılın çok kolay geçmeyeceğini söyleyebiliriz. Ülkemizin en önemli problemlerinden birisi ekonomi olmakla birlikte eğitim, adalet gibi konularda daha büyük sıkıntılarımızın olduğunu  gözlemlemekteyiz. Ülkemizde geçmişte toplumu birbirine bağlayan belirli değerler ve inanç sistemleri vardı. Din önemli bir birleştirici unsurdu. Vatan sevgisi asla tartışılmazdı. Türk olmak bu ülkede  yaşamak herkesin iftihar ettiği varoluş unsuru idi.
 Son seçim sürecinde açıkça görülen kutuplaşma ve bölünmüşlük hissi ve bunun sonucu ötekine düşmanlık duygusu artık bizi birbirimize bağlayan değerlerin neredeyse yok olduğunu göstermektedir. İnsanlar adaletten bahsediyor ama bu adaleti toplumun geneline değil sadece kendisine yönelik talep ediyor. Bu özgürlük hepimizin ortak paydası ama öncelik bizimkilerde. Eğitim konusuna gelince AK Parti imam hatip sayısını artırarak eğitim problemini çözeceğine düşünürken, muhalif kanat imam hatiplerin azaltılıp kendi ideolojik yapısına uygun eğitim kurumlarıyla bu işi çözmeyi düşünmektedir.
Bu yeni dönemde yöneticilerin en önemli görevinin ülkedeki bu bölünmüşlük hissini ortadan kaldıracak ve 85 milyonun kardeşliği ve eşitliği üzerine bir paradigma oluşturacak yönetim yapısını şekillendirmek olmalıdır. Aksi halde ülke birbirine düşman ve iki kutuplu bir toplumsal yapıya doğru akıp gidecek. Bu ülke sadece geçmişte Kemalist azınlığın mülkü olmadığı gibi bu günde sıkça dillendirilen beşli çete yada başka benzeri yapıların mülkü olmayacaktır.
Bir önceki yazımda bahsettiğim Yabancı Düşmanlığı konusunda ülkede estirilmeye çalışılan korku imparatorluğunun ülkemin Necip Milleti üzerinde en ufak bir etkisinin olmadığını ve ırkçılığın toplumda hiçbir karşılığının bulunmadığını gözlemlemiş olduk. Yani Anadolu 1000 yıldır olduğu gibi Mazlum ve Mağdur halkların sığınağı olmaya devam edecek.