TÜRKİYE’NİN YOLSUZLUKLA İMTİHANI

BÜYÜK bir fırtına esiyor ülkede, ayakkabı kutularından milyonlarca dolarlar fışkırıyor. Ülkede yaşayanlarının neredeyse tamamı için Tam bir fantezi ama birileri içinse tam bir gerçek. Bakan çocuklarının evlerinde bir sürü kasa ve milyon dolarlar, rüşvet pazarlıklarının videoları ve skandal üzerine skandal. Suçluları yakalayanlar ise ayrıca suçlanıyor. Artık ülkede suçlu yakalamak bile cesaret işi olmuş. AKP de nereye dokunsanız iktidar hemen huzursuzlanıyor ve dokunulmazlık zırhı için bir gecede yeni yönetmelikler genelgeler çıkıveriyor. Anlayacağınız o ki yolun sonuna gelinmiş. 
İşte tamda bu noktada Ana muhalefet partisinin çok dikkatli olması gerekiyor. İstanbul’da Sarıgül ve Ankara’da Mansur Yavaş çok doğru tercihler olarak görünüyor. Bu adaylarla CHP çok büyük bir yelpaze içinde her kesimden seçmeni kucaklamış ve büyük şehirlerin tamamını kazanmaya çok yaklaşmış durumda. İkinci adımda ise ilçe belediye başkanlıkları var. İşte tamda burada CHP çok dikkatli olmak zorunda. Hata yapma lüksü bulunmuyor. 
Ülkenin Yolsuzlukla İmtihan edildiği bir dönemde ilçe belediye başkan adayları belirlenirken CHP yönetiminin ilk ve en önemli kıstası adayların haklarında rüşvet, yolsuzluk, dolandırıcılık ve en önemlisi imar yolsuzluğu gibi dosyalarının ve mahkemelerde davalarının olup olmaması gerçeğidir. Bu noktada çok hassas olunmalı ve asla CHP ye zarar verebilecek, adını yolsuzluklarla kirletebilecek bir adayla hiçbir bölgede yola çıkmamalıdır. 
Her şeyin bu kadar güzel gittiği bir ortamda, AKP nin yolsuzlukları en üst seviyelerde sadece Türkiye değil dünya gündemini bile meşgul ederken  olabilecek en kötü senaryo CHP li bir belediye başkan adayının yolsuzluk yada benzeri bir suçlamayla bir sabah göz altına alınması ve bu operasyona CHP ninde adının bulaştırılmasıdır. Bu anlamda CHP üst yönetimide bütün dikkatini adayların tütüzlükle seçimine ve temiz bir geçmişi olup olmadığına verdiğine şüphe yok. Eğer bu adaylık seçimlerinde CHP doğru ve lekesiz adaylarla yola çıkmayı başarırsa tüm Türkiye’de CHP için çok büyük bir zaferin kapıları açılabilir. 
Yerel seçimlerde elde edilecek bu zafer sadece bir belediye başkanlığı kazanımından ibaret değil elbette. İstanbul ve hatta yanında Ankara’yı da kazanmış bir parti hiç kuşku yok ki en kısa zamanda iktidarında sahibi olacaktır. 
Bu noktada hiçbir partiye hiçbir bölgeden şu kişiyi aday yapın demeyi doğru bulmuyorum, aslen bu gazetecilikte değil taraftarlık olur. Genel merkezinde en az CHP seçmeni kadar her ilçede her ilde büyük bir titizlik ile aday belirlemeye çalıştığına da kuşkum yok. Ama belirlenecek adayların kriterleri konusunda uyanlarda bulunmak en azından şaibeden uzak adaylar belirlenmesini istemek bütün CHP seçmeninin en doğal hakkıdır. Bu konıu da  kısa zamanda ve doğru kararlar vermek CHP nin bu seçimlerdeki en büyük imtihanıdır. 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu son süreci çok büyük bir başarı ile götürüyor. Verdiği ropörtajlar, açıklamalar ve sergilediği tavır geleceğin başbakanına yakışır düzeyde. Artık laik ve demokrat seçmen geleceğe daha bir güvenle ve daha bir umutla bakıyor.