Stresin
yaşantımızda büyük önemi olduğuna değinen Psikolog Esra Dilek, âStresle başa
çıkmamız için kendimizi iyi tanımamız, ne yaşadığımızı, ne demek olduğunu ve
nasıl anladığımızı bilmemiz gerekir. Günlük yaşantımızda yaşadığımız çevre,
hava kirliliği, yaşadığımız ev, ani kayıp, beklenmedik haberler, sosyal olaylar
stres faktörü olabilir. Hızlı nabız, terleme, midede kasılma bulanma, gergin
kaslar, nefeste daralma, korku, kaygı, öfke, hayal kırıklığı gibi stresin
birçok belirtisi vardır. Vücudumuzda bazı değişikler stres yaratır, bu da
kimlik çatışması yaşamamıza neden olur. Öncelikle hayatımızdan olumsuzlukları
kaldırmamız gerekir. Olumsuz düşünceler insanın kendine yaptığı en büyük
haksızlıktır. Kendi hayatımızı güzelleştirirsek, ailemizin de hayatını düzene
sokmuş oluruz. Streste hiçbir şey bireysel değildir. İletişim hayatımızdaki
problemlerin en büyük temelidir. Karamsar insanlarla duygularınızı paylaşmayın.
Sorunlarınızla yüzleşin, çünkü reddetme ciddi bir problemdir, yüzleşmediğiniz
takdirde de sorunlarınızı çözemezsiniz. Olaylara çözüm odaklı yaklaşmalıyızâ
dedi.
DOĞRU NEFES AL STRESİ YEN
Doğru nefes
almanın stresi azalttığını belirten Psikolog Esra Dilek, âStresten kurtulmak
için öncelikle kendimizi gevşetmemiz gerekir. Bunun için de öncelikle doğru
nefes almalıyız. Kendimizi stresli hissettiğimizde burundan nefesimizi çekip
ağızdan dışarı üflemeliyiz. Bunu günde 4-5 defa yapmalıyızâ tavsiyelerinde
bulundu.
ÇOCUKTA STRES ÇÖZÜMLERİ
âStres
etkenlerinden çocukları mümkün oldukça korumak gerekir.â diyen Psikolog Dilek,
âÇocuklarımıza sevgi ve ilgi göstermeliyiz. Anne babalar çocuklarına rehberdir,
modeldir. Çocuklara ayna olmalıyız, örnek bireyler olabilmeliyiz. Mümkün
olduğunca çocuk ile yakınlık sağlayarak onun kendini ve duygularını ifade
etmesine zemin hazırlanmalı. Çocukların olaylar karşısındaki duygusal
ifadelerine değer vermek ve onları bazı konularda doğrular çerçevesinde
rahatlamak gerekiyor. Stresli olduğunu hissettiğiniz dönemlerde bireyler olarak
çocukları sosyal aktivitelere yönlendirebilirsiniz. Çocuğa ayrılan vaktin, ona
olan desteğin her iki ebeveyn tarafından sağlanması gerekir. Aile içi etkenler
çocuğu da etkiler, mümkün oldukça çocuklarımıza karşı hoşgörülü davranışlar
sergilemeliyiz. Aksi takdirde çocuğun evde yaşadığı bazı olumsuzluklar yaşadığı
sosyal çevreyi, okul hayatını da olumsuz yönde etkilerâ dedi.