Bekir Taner ATEŞ / BATİAD Yön. Kur. Bşk. / Üretimin Sesi

RAKAMLARIN DİLİ

Değerli Paşavizyon okuyucuları, senenin sekiz ayını bitirdik bir başka deyişle senenin üçte ikisini bitirdik. İlginç bir dönemden geçiyoruz açıklanan resmi veriler ile piyasalardaki veriler arasında çok ciddi farklar oluştu.
Örneğin: Enflasyon oranlarımız açıklanıyor, piyasaya çarşıya pazara bakıyoruz bu oranların çok çok üzerinde artan fiyatları görüyoruz.
İhracat verilerimiz açıklanıyor rekorlar kırıyoruz, çevremizde ihracat yapan firmalar ile konuşuyoruz hiç iyi şeyden bahsetmiyorlar, iş olmadığını ihracatın düşük olduğunu söylüyorlar.
Turizm de rekor kırdığımızı resmi rakamlardan öğreniyoruz, Turizm işi ile uğraşan çevremize sorduğumuzda işlerinin kötü olduğunu, oda fiyatlarının çok düşük olmasına rağmen dolulukta  yüzde 60-70’i geçemediklerini söylemekteler.
Kendi sektörüm tekstil ile ilgili nerede ise durumunun iyi olduğunu söyleyen yok. Buna rağmen sektörün hammade verilerinde bir önceki yıla göre büyüme olduğunu görmekteyiz. Bu örnekleri çoğaltmamız münkün
Herhalde geriye doğru hiçbir dönemde bu kadar veri zıtlığı olan dönem olmamıştır. Bu konuyu biraz araştırdığımızda önümüze iki sonuç çıkacaktır.
Birincisi resmi verilere rağmen aksini iddia edenlerin konuyu çarpıttığını veya kendilerinin bahsi geçen sektörlerde üretim dışı kaldığını görmekteyiz.
İkinci veri ise bu tesbitlerin  nerede ise tamamen doğru olduğudur.
Bu konu ile ilgili kendi sektörüm olan tekstil ile ilgili genel durumu aktarmak istiyorum.
Tekstil sektörümüz 27 aydan bu yana küçülmekte ve sorunlar yaşamaktadır. 2023 yılı Haziran ayı gerideki en iyi noktamızdı bu süreçten sonra önce ABD’de faiz artırımı bitmeyen Ukrayna-Rusya savaşı,
İsrail’in Gazzeyi işgal edip adeta soykırım uygulaması,
Suriye’de Esad’ın yıkılması sonrası oluşan yeni sürecin taşıdığı belirsizlikler,
İsrail-ABD işbirliği ile İran’ın vurulması.
Bu olayların az veya çok tekstil sektörümüz açışından negatif dış etkileri doğurdu.
Bunun yanı sıra Sn Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilmesi ile başlayan yeni ekonomi programız, enflasyonu indirmek için yüksek faiz politikamızda sektörümüz açısından yurt içindeki neğatif ortamı doğurdu.
İçeriden uyguladığımız ekonomi programı çok uzadığından dolayı firmalarımız yüksek faiz politikasına dayanamayarak batmaya, işi bırakmaya bir bölümüde konkordato süreçlerine müracaat ederek ayakta kalmaya çalışma yoluna gittiler.
Bu süreç içerisinde yani son üç yılda, ülkemizde temel gösterge olan asgari ücret artışı döviz artışını iki ile katladı.
Aynı süreçte genel giderler kira ulaşım vs giderlerinde döviz artışının çok çok üzerinde artış gösterdi.
Tekstil sektörümüzün ana müşterisi dışarıdadır ihracat yapmak zorunda olan sektördür.
Yukarıda yazmış olduğum gelişmeler ülkemizdeki tekstil üretimini, dünyadaki rekabet ettiğimiz tekstil üretici ülkelere göre artık rekabet edemeyecek hale getirdi.
Yukarıda belirttiğim dış etkenlerde fiyattan bağımsız mal sattığımız ülkelerde ekonomik ve siyasi kriz ortamı oluşturdu.
Birçok pazarımızda şu anda savaş hali mevcut.
Genel olarak tekstil sektörümüzün durumunun özeti budur.
Bu negatif ortamda nasıl olurda tekstil hammadeleri üretimiz artmıştır sorusu aklımıza gelebilir.
Bunuda başlıca sebebi 2021-2022 yılında pandemi döneminde artan taleplerden dolayı bu sektörümüz yüzde yirmi beş kapasitesini arttıracak makina yatırımı yaptı. Bu gelen makinalar bu gün tam kapasite çalışsa teksiti hammaddeleri sektörümüzde büyüme ve ihracat artışı 2022 yılına göre minimum yüzde 20-30 artması gerekirken, bu yılkı kısmı artışa rağmen 2022 verilerine göre yüzde 10-20 aşağıdayız.
Değerli arkadaşlar işte bu şartlarda ülkemizdeki üreticiler satıcılar aracılar üretim yapmaya çalışmaktadır.
Maalesef sektör olarak sahibimizde yoktur.  
Bu saatten sonra tahminim bu sektöre mevcut durumdan daha fazla destek vesaire beklemekte hayaldir.
Bu sektörde halen var olup ayakta olanlar hesaplarını gelecek perspektiflerini iyi yapmalı ve ona göre üretim yapmalıdırlar.
Her şeye rağmen ülkemizdeki sanayi üretimi istihdamının dörte birini bu sektör gerçekleştirmektedir.
Bunu hep söylüyorum lakin bir karşılığınızda olmadığını artık düşünmeye başladım.
Gelecek günlerin geçmişten daha iyi olmasını diliyorum, esen kalın.