Masallar ve gerçekler

Gerçeklerden oldukça bunaldığımız bir dönemde, bu ayki yazıma bir masal ile başlamak istiyorum…

Bir Hint masalına göre, kedilerden çok korkan bir fare, sürekli endişe içinde yaşar. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.

Fare, kedi olmaktan mutluluk duyacağı yerde köpeklerden korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde artık avcılardan korkmaya başlar.

Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmesine imkan yok. Onu eski haline getirir ve şöyle der: “Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.”

Fareyi bir kaplana dönüştüren o büyücü, bugün halkın ta kendisidir… Korku imparatorluğu üzerine inşa edilen her şey bir gün yıkılmaya mahkûmdur. Zira, korku bir kara delik gibidir önüne gelen iyi ve kötü her şeyi karanlıkla boğar.

Evrimsel olarak korku, hayatta kalmak için gereklidir. Örneğin, hızla gelen bir arabanın önüne atlamamaktaki korku insanı hayatta tutar. Evin kapısını kapatmak, dışarıdan gelecek tehlikelere karşı kişileri korur. Korku insanı tedbir almaya zorlar ve güvende tutar.

Ancak korku eşiği aşıldıkça, hatalar başlar. Bu kez korkunun kendisi, tehdidin ta kendisine dönüşür. Ortada herhangi bir tehdit olduğu için korkmaz, korkun sebebiyle bizzat tehdit oluşturmaya başlarsın. Böylece suni olarak yeni korkular ve bunu izleyen yeni tehditler üretir, korku-tehdit-tedbir sarmalı içinde baskıyı artırırsın.

Bugün Türkiye’de olan tam olarak budur.

Demokrasilerde, iktidarın seçimle değişmesi kadar olağan bir şey yoktur. Parti içi ya da partiler arası muhalefet demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ancak dün seçimle iktidara gelenlerin, bugün seçimden korktuğunu görmek endişe vericidir. Dün siyasi baskıların hedefinde olanların, bugün siyasi zulmün baş aktörleri olması şaşırtıcıdır. Dün askeri vesayetten şikayet edenlerin, bugün farklı vesayet arayışları akıl ve mantık dışıdır. İşte o büyücü, yani halk, bir gün seçim asasıyla size verdiği tüm yetkileri sizden alır.

Korkunun panzehiri cesaret değil sevgidir. Korku imparatorluğu yerine sevgi imparatorluğu kuranlar, halkın gönlünde taht kuranlar, halkı baskı ve tehditle değil umut ve inançla yönetenler, şahsi menfaatlerini değil halkın menfaatlerini gözetenler bu ülkenin tarihine adını altın harflerle kazıyacaktır.

İşte o zaman, bugünkü gibi gerçek diye anlatılanlar masal olmaktan çıkacak; Ve masallar gerçek olacak!

Tarih: 17 Kasım 2025 Pazartesi Hit: 716

Yorumlar
Yorum Ekle

Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol

KÖŞE YAZARLARI

Seda Türkoğlu ÇAM / Perspektif / Gazeteci-Yazar / İBB Meclis Üyesi / Bayrampaşa Meclis Üyesi

MASALLAR VE GERÇEKLER