EL HAMRA Sarayı bahçesinin girişindeki tabelada ‘’generalife’’ yazmaktaydı. Sanki genel yaşam gibi tercüme edilebilecek bir isim. Oysa İspanya’da tüm dillerdeki yazılar yazıldığı gibi okunmakta ve bundan İspanyollar bir kompleks içinde değiller. ‘’Cennet-ül arif’’ yani ‘’bilgin cenneti veya Allah bilgisi ve sevgisi ile yaşayanların bu dünyadaki bahçesi anlamına gelen isim, zamanla İspanyolcada generalife (yazıldığı gibi okunur) olarak adlandırılmıştır.

Bayrampaşa Belediye Başkanı Sn Atila Aydıner, Bayrampaşa Kaymakamı Sn Hasan Gözen ve Meclis Üyeleri (AK Parti ve CHP) olarak 04-08 Mart tarihleri arasında İspanya’nın Endülüs bölgesine çok faydalı bir inceleme gezisi yaptık. Bu gezi farklı bölgelere olabilecek iken özellikle Endülüs bölgesinin seçilmesi bizi hem sevindirdi hem de meraklandırdı. Sonuçta 800 yıl bölgede hüküm sürmüş Emevi İslam Devleti’nin izlerini bulacaktık.

Bu gezide Malaga, Ronda, Sevilla ve özellikle Kurtuba (Cordoba) ve Gırnata (Granada) şehirlerinin İslam mimarisini ve Endülüs Devleti’nin tarihini tanıma ve daha yakından öğrenme fırsatını bulduk. Bayrampaşa’mızı yöneten insanlar olarak, birbirimizi, bu tarihi coğrafyada daha yakından tanıdık.

Bu gezi için anlatılacak çok konu var ancak bu sayfaya sığmaz. Öncelikle herkese tavsiyem Endülüs’ü görmeleridir. Çünkü görmek, o tarihi mekanlarda yürümek, oranın nefesini almak çok başka bir duygu ve deneyim, yine de bu deneyimlerimizi yüzeysel de olsa anlatmakta fayda olabilir diye düşünüyorum.

 ‘’Kurtuba (Cordoba); Vadi el-Kebir(Quadalguivir) nehri kıyısında, 10. yüzyılda beşyüzbin nüfusu ile İstanbul ve Bağdat’tan daha büyük, sadece bir kütüphanesinde (toplamda 70 adet halk  kütüphanesi) altıyüz bin kitabı ile edebiyat ve bilim alanında zirve yapan, bu özelliği ile Avrupa’da Rönesansı yaratan, Kurtuba Büyük Camii (La Gran Mesquita)’nin muhteşem sütun ve süslemelerini, Granada’daki Elhamra Sarayını, Sevilla’da Müslüman ustalara yapılıp hala kullanılan Alcazar Sarayını, Ronda’da İspanya’da yapılan ilk Arena ki en iyi boğalara Likya boğası denmekte, Tarık bin Aziz’in geçtiği yollar ki kendisi İspanya’yı fethedip şimdiki Cebeli Tarık boğazına ismini vermiştir’’ anlatılamaz ancak yerinde görülerek idrak edilebilir.

Bu geziden aldığımız en önemli ders; Gelişmiş! Avrupa medeniyetinin Müslümanlara uyguladığı ilk soykırımı daha yakından gördük. Tevhid inancı ile oluşturulan bu İslam mirası eserler, bizlere bu dünyadaki makamların geçici olduğunu tekrar tekrar göstermesi açısından önemli idi. Bunun en önemli ispatı olarak Elhamra Sarayının tüm duvarlarında yazan ‘’LA GALİBE İLLALLAH’’ yani ALLAH’TAN BAŞKA GALİP YOKTUR.