Eyüpsultan’da Sultan ll.Abdülhamid, vefatının 101. yılında, “Akıl, Bilim ve Adalet Sultan ll.Abdülhamid” paneliyle
anıldı.
Moderatörlüğünü
Süleyman Faruk Göncüoğlu’nun yaptığı panele konuşmacı olarak Dr. Raşit
Gündoğdu, Prof. Dr. Hamza Gündoğdu ve Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu katıldı.
Panelin ardından katılımcılar çok özel
fotoğrafların yer aldığı “Cülus Yolunda Başlayan En
Uzun 33 Yıl” adlı fotoğraf sergisini gezdi.
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği
panelde II.Abdülhamid Han'ın millete hizmet yolunda geçirdiği 33 yıl konuşuldu.
Panelde açılış konuşmasını yapan
moderatör Süleyman Faruk Göncüoğlu, döneminde pek anlaşılamamış bir yönetici
olan II.Abdülhamid Han'ın bugün de anlaşılması gereken noktada biraz hamasete
kurban gittiğini söyledi.
"CUMHURİYET
DÖNEMİNİN ALTYAPISI ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE KURULDU"
"Tarihçinin görevi tarihin namusunu temizlemek
değildir. Dönemi ve şartları içerisinde her şey değerlendirilmek
zorundadır" diyen Göncüoğlu şöyle devam etti: "Şunu da unutmayalım Sultan
II.Abdülhamid bir insan ve Sultan Abdülhamid şehzadeliği döneminde bir gencin
yapması gereken her şeyi yapmıştır. Teknesiyle açılan, ata binmeyi çok seven,
sanata meraklı olan, Türk mimarisinin nefes alması için hayaller kuran,
alaturka müzik dinleyen, tiyatroyla ilgilenen bir şehzade."
Ayrıca Göncüoğlu, Cumhuriyet döneminin
bütün felsefi altyapısının Sultan II.Abdülhamid döneminde kurulduğunu belirtti.
"OSMANLI
DEVLETİNİ KANUN DEVLETİNDEN HUKUK DEVLETİNE TAŞIDI"
Abdülhamid'in çocukluğunda ve
gençliğinde Avrupâi bir yaşam tarzını beğenen bir babanın çocuğu olarak
büyüdüğünü söyleyen Teyfur Erdoğdu, veliaht olmadığı için bütün hayatla iç içe
olarak, ilgi alanlarıyla kendisini zenginleştirdiğini ifade etti.
Abdülhamid'in modern dünyayı anlayan ve onu da
gözleriyle gören bir padişah olduğunu vurgulayan Erdoğdu, şu ifadelerle devam
etti: "Kendi memleketinin yarışta geride
kalmaması için, haysiyetli bir insan olduğu için, sadece kendini ya da sadece
kendi memurunu değil halkıyla beraber topyekun bir kalkınma hamlesini
düşündü."
Abdülhamid Han'ın, Osmanlı Devleti'ni
kanun devletinden hukuk devletine taşıdığını belirten Erdoğdu, "Kanunların
yürürlükte olması bir devleti hukuk devleti kılmaya yetmez. Bu ayrımı
2.Abüdlhamid Han çok iyi biliyor. Esas meselesi kanun devleti olmak değil, o
kanunun kabul edilebilir hukuka uygun olması idi." dedi.
Fotoğrafçılığın Türkiye'ye II. Abdülhamid zamanında
geldiğini söyleyen Hamza Gündoğdu şunları kaydetti: "Bugün imparatorluğun neresinde
hangi eser varsa biz o yapıların o günkü tarihlerde hangi durumda olduğunu o
fotoğraflardan anlıyoruz. Ulaşıma büyük önem veriyor ve demir yollarını
geliştirmek üzere çalışmalar yapıyor, vapur iskelelerini faaliyete geçiriyor,
mimarlık okullarını geliştiriyor."
Gündoğdu, "II. Abdülhamid Han kendi
döneminde eğitim, ulaşım ve sağlık alanlarına özellikle önem vermiş ve bu
alanlarda sayısız eser inşa ettirmiştir" şeklinde konuştu.
"II.ABDÜLHAMİD
İLK CİDDİ PR VE PROPAGANDA ÇALIŞMALARINI YAPMIŞTIR"
Sultan II. Abdülhamid'in koleksiyonundaki
fotoğraflardan birkaç tane çektirerek bir kısmını çeşitli ülkelere gönderdiğini
belirten Dr. Raşit Gündoğdu ilk ciddi PR ve propaganda çalışmalarını yaptığını
söyledi ve şöyle devam etti: "Anadolu'nun neresine gidersek
gidelim Abdülhamid tarafından yaptırılmış camiler ya da mektepler görüyoruz.
Modern manada eğitim öğretim veren kurumların onun döneminde kurulduğunu
görüyoruz. Hasta adam imajı olan devleti bu şekilde müreffeh bir devlet haline
getirmek için uğraşmıştır."
Panelin sonunda konuşmacılar,
dinleyicilerden gelen soruları yanıtladı.
Katılımcılar panelin ardından, çok
sayıda seçkin fotoğrafın da yer aldığı fotoğraf sergisini ziyaret etti.