Eyüp
Belediyesi Engelliler Sürekli Eğitim ve Rehberlik Merkezi’nde (ESER) kekemelik
eğitimleri start aldı. Kontenjanın iki katı üzerinde müracaat yapılan ESER'de
gerçekleşen eğitimden 5- 55 yaş arası bütün Eyüplü vatandaşlar faydalanabilecek.
HANCI:
KEKEMELER ENGELLİ DEĞİLDİR
Kekemelik
eğitimleri, İletişim Koordinatörü İsrafil Hancı, Psikolog Zehra Pehlivan,
Psikolog Fadime Erdoğan ve Konuşma Uzmanı Kübra Enes tarafından veriliyor.
Şimdiye kadar 15 bin öğrenci üzerinde yaptığı çalışmalarda başarı oranının
yüzde 99 olduğunu kaydeden İletişim Koordinatörü İsrafil Hancı, ESER'de
verilecek olan eğitimin 5 ay süreceğini belirtti.
Gerçekleştirilen
bu projeyle konuşma zorluğu çeken vatandaşların eğitimlerini bitirdikten sonra
istediği her alanda başarı kaydedeceklerini belirten Hancı, konuşma problemi
yaşamanın diğer bütün bedensel zorluklardan daha önemli görüldüğünü ifade etti.
İsrafil Hancı, "İstedikleri zaman adını ve soyadını rahat bir şekilde
söyleyemeyen, münibüse veya otobüse bindikleri zaman inecekleri durağı
söyleyemediği için sonraki duraklarda inen arkadaşlaırmız var. Kendilerine
hedef ve amaçlar koyamıyorlar. Savcı, avukat, öğretmen, yönetici, mühendis, iş
adamı veya herhangi bir meslek grubuna giremeyip plan ve program yapamıyorlar.
Konuşma problemi yaşayan insanlarımızın çoğu kendilerini hasta gibi hissediyor.
Biz verdiğimiz eğitimle bunun yanlış bir anlayış olduğunu söylüyoruz. Kekeme
hastadır, engellidir gibi yapıştırılan etiketleri bir kenara koyup bir farkındalık
oluşturuyoruz" dedi.
ÜÇ
HAFTADA AKICI KONUŞMAYA KAVUŞUYORLAR
Programlarını
"Yanlış Alışkanlıklar, Diyafram Nefesleri ve Özgüven Problemleri"
olarak 3 temel ayak üzerinden yürütüldüğünü söyleyen Hancı konuşmasına şöyle
devam etti: "Öncelikle
kişisel çalışmalar kapsamında teke tek olarak üç haftalık bir çalışma
yapıyoruz. Her gün devam eden 2 saatlik çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Öğrencilerimizi, yüzde 70 kişisel, yüzde 30 ise grup çalışmalarına dahil
ediyoruz. Üç haftada akıcı bir konuşma olanağına kavuşuyorlar. İki ay daha
takip ediyoruz öğrencilerimizi. Üç ay sonunda benim gibi akıcı ve etkili bir
konuşma diline sahip oluyorlar. Üç ayda bir 50 öğrenci alıp, kalan 2 ay boyunca
da herkese takip ve kontrol sistemi uygulaması yapıyoruz.
DUDAK VE
DİL TEMBELLİĞİNİ ÇÖZÜYORUZ
Konuşma
zorlukları genel olarak korkular, ani şoklar, yaşanan hastalık ve tramvalardan
kaynaklanıyor. Buna tanım olarak psikolojik sebeplerle ortaya çıkan aksaklıklar
diyoruz. Bu sorunlar bazen fiziksel problemler doğuruyor. Yaşanan şok ve
korkular insanları yanlış konuşma alışkanlığı ve yanlış harf konumlandırma
alışkanlığına sürüklediğinden farkındalık ve özgüven tekniği üzerinde
yoğunlaşıyoruz. Mesala A’ harfinin söylenme sırasında ağzın açılması, dilin
arkaya ve aşağıya doğru inmesi gerekirken dil dışarı doğru çıkıyor. ‘E’
harfinde ise dil aşağıya doğru gidip ağzın açılması gerekirken genelde dışarıda
oluyor. Yani dudak ve dil tembelliğini ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Diğer
önemli mesele ise konuşma düzeninin bozulmasından kaynaklanan nefes bozukluğu.
Nefesin bozulması insanı panik ya da endişeye sürüklediği için doğru nefes alıp
verme egzersizleri yapıyoruz. Böylece diyafram nefesini normal akışına çekip
büyük bir ilerleme sağlamış oluyoruz.
ÖZGÜVEN
YÜKSELTME EĞİTİMİ DE VERİYORUZ
Konuşma
bozukluklarını kekemelik, artikülasyon(harf bozukluğu), tutukluk, hızlı konuşma
olmak üzere 4 ana grupta ele alıyoruz ve eğitimlerimizi bu tespitlere göre
veriyoruz. Konuşma sorunu olan öğrencileri sadece konuşturabilme beceresi
yeterli olmuyor. Eğer özgüven kazanamamışsa topluluk önündeki konuşmalarında
tutuklukları devam ediyor. Bu sebeple biz konsept içerisinde yaptığımız Farkına
Var, Etkili İletişim ve Psikoloji eğitimlerinde özgüven yükseltme eğitimi de
veriyoruz."