27 Temmuz 2024 Cumartesi   

İbrahim GÜLLE / Diş Hekimi /Ağız ve diş sağlığı

DUDAKTAN KALBE: AĞIZ VE KALP SAĞLIĞI ARASINDAKİ BAĞLANTI

 

Merhaba sevgili Paşavizyon okurları; Sağlıklı bir yaşam sürmek için vücudumuzun her parçasının, her organının ve her sisteminin önemli olduğunu biliyoruz. Çoğu durumda bir bölgedeki hastalık farklı bölgelerdeki farklı organlardaki çeşitli hastalıklara zemin hazırlayabilmekte ve bunlara sebep olabilmektedir. Benim alanımda da diş sağlığının genel sağlığımızla doğrudan bağlantılı olduğu konusundaki farkındalık giderek artmaktadır. Son yıllarda, araştırmacılar diş eti hastalıkları ile kalp hastalıkları arasındaki potansiyel ilişkiyi daha yakından incelemişler ve burada bir bağlantının olabileceğini ortaya koymuşlardır. Bu bağlantının temelinde, diş eti hastalıklarının neden olduğu iltihaplanma ve vücut genelindeki enfeksiyon riski yatıyor.
Diş eti hastalıkları nedir diye çok kısaca tekrar bir hatırlayacak olursak; genellikle dişlerin etrafındaki bakteri birikiminden kaynaklanan iltihaplı durumlardır diye ifade edebiliriz. Diş eti hastalıkları, vücutta genel bir iltihap yükü oluşturabilir. Bu genellikle, akut (kısa vadeli) iltihaptan ziyade kronik (uzun vadeli) bir durumda gözlemlenir. Birçok araştırmacı, diş eti hastalığına neden olan bakterilerin kana geçebileceği ve vücut boyunca yayılabileceğini, özellikle de kalbin damarlarında iltihaplanmaya ve kalp kapaklarında enfeksiyona yol açabileceğini düşünüyor. Bu durum, kalp krizleri, inmeler ve diğer kardiyovasküler olayların öncesinde iltihaplanma sürecinin başlamasıyla ilişkilendirilmiştir.
    Özellikle kalple ilgili bir operasyon söz konusu olduğunda kardiyoloji uzmanları operasyon öncesi diğer her türlü risk faktörünü değerlendirirken biz diş hekimlerinden de hastaların ağızlarındaki her türlü enfeksiyon açısından risk oluşturabilecek durumların ortadan kaldırılmasını istemektedir. Bu; iltihaplı dişlerin çekimi, tüm çürüklü dişlerin tedavisi veya gerekiyorsa çekimi ve en önemlisi ise ağızdaki tüm plağın ve diş taşlarının %100 temizlenmesi ve varsa diş eti iltihabının tamamen giderilmesi durumlarını içermektedir.
Amerika’da yapılan bir çalışmada kardiyovasküler hastalığı olan 30 yaş ve üzerindeki bireylerin %50’sinde, kardiyovasküler hastalığı olan 65 yaş ve üzeri bireylerin %70’inde aynı zamanda diş eti hastalığının da bulunduğu ortaya koyulmuştur. Bu istatistik, diş eti hastalıklarının ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu gösteriyor ve kalp hastalıklarıyla ilgili de kuvvetli bir bağlantısı olduğu yönünde düşünmeye sevk ediyor. Yukarıda da belirttiğim gibi bu durum kardiyoloji uzmanlarının da ağız ve diş sağlığı konusunda çok hassas davranmalarını açıklıyor.
İlgili araştırmalarda, diş eti hastalığı ile kalp sağlığı arasındaki ilişkinin doğası tam olarak netleşmemiş olsa da, iltihaplanmanın kalp krizleri ve inmeleri tetikleyebileceği bilinmektedir. Bu süreçte, özellikle yüksek kolesterolün eklenmesiyle risk daha da artmaktadır. Ağız bakterilerinin damarların içinde yağ birikimlerine yol açtığı ve tedavi edilmediğinde bu birikimlerin arterleri tıkayarak kalp krizi veya inme riskini artırdığı gözlemlenmiştir.
Kalp kapak hastalığına sahip bireyler, diş eti hastalığı varlığında daha fazla risk altındadır. Diş eti hastalığından kaynaklanan bakterilerin kan dolaşımına geçip kalbe ulaşması, özellikle yapay kalp kapaklarına sahip olanlarda enfeksiyon riskini artırabilir.
Bu noktada önemli olan, diş eti hastalığını önlemenin ve tedavi etmenin mümkün olduğudur. Gingivitis olarak bilinen hafif diş eti hastalığının tedavisi oldukça basittir. Bu basit hastalık standart bir diş taşı/plağı temizliği işlemi ile kolayca giderilebilir. Ancak hastalık ihmal edilir, önlem alınmaz ve tedavi edilmezse Periodontitis dediğimiz daha ileri bir safhaya evrilir ve daha derin dokuları enfekte ederek yayılım gösterir. Bu nedenle herkes için uzun vadeli koruyucu bakımın bir parçası olarak düzenli diş temizlikleri önemlidir. İyi bir ağız hijyen rutini; günde en az iki kez diş fırçalamayı, diş ipi kullanmayı ve her altı ayda bir diş hekimini ziyaret etmeyi ve genel bir temizlik yaptırmayı içerir.
Birçok kişi, diş fırçalama ve diş ipi kullanma konusunda yeterince özen göstermez. Bu basit önlemler, diş eti hastalığının erken aşamalarını önleyebilir ve hatta geri çevirebilir. Diş eti hastalığının belirtileri genellikle ileri aşamalarda belirginleşse de kırmızı, şiş veya hassas diş etleri, kanama, geri çekilen diş etleri, sallanan dişler ve sürekli kötü ağız kokusu gibi uyarı işaretleri vardır.
Unutmayın, diş eti hastalıkları kalp sağlığını etkileyebilir, ancak önleme ve erken müdahale ile bu riski azaltmak mümkündür. Herkesin düzenli olarak diş hekimine gitmesi, ağız sağlığını korumanın önemli bir adımıdır. Çünkü sağlıklı bir ağız, genel sağlığın anahtarıdır ve sağlık ağızda başlar.
Herkese sağlıklı günler dilerim.
Saygılarımla,

Tarih: 18 Kasım 2023 Cumartesi    Hit: 1156




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol