27 Nisan 2024 Cumartesi   

Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

BİR KILIÇDAROĞLU MASALI...

 

Geçen yazımızda Erdoğan’ın ve AK Parti’nin, 2019’daki seçim tekrarına benzer bir skandala imza atmadıkları sürece şimdilik zafere yakın durduğundan söz etmiştik. İmamoğlu’nda Erdoğan’ı devirecek ışık görünmediğini söylemiştik. Gelin görün ki, o günden beri Yargı ve AK Parti adeta İmamoğlu’nu parlatma çalışması yapıyor. Zira! Altılı masa altı sene uğraşsa İmamoğlu’nu böyle parlatamazdı. Demogoji ustalığını kabul etmek gerek. Her topa giriyor algı oluşturuyor, hepsi tamam. El insaf, çöp dağları kireç dökülerek kapatılan, su satış istasyonları bugünün halk  ekmek büfesi hükmündeydi beyler. İstanbul'a 94’te başkan olan Erdoğan su sorununa 5 baraj açtı, trafik problemi 37 kavşak düzenlemesi ve sayısız hizmeti 3 yılda işletime açmıştı. Okuduğu bir şiirle siyaset tarihimizden adeta silinmek istendi. Büyümeden en güçlü iktidarının mimarı haline gelen Erdoğan gibi bir ismin, muhtemel bir rakibine böylesi fırsat vermesi, mağduriyet şansı sunması akıl alacak gibi değil. Siyasi yasakların, ifade özgürlüğüne kısıtlamaların her zaman en çok karşısında olmuş Erdoğan ve ekibi, nasıl oluyor da İmamoğlu gibi, momentumu çoktan kırılmış bir aday namzetine koz verebilirler? Eski gizli aday adaylarından Abdullah Gül’ün dediği gibi, insan gerçekten hayret ediyor...
*
Bununla birlikte, her ne kadar Meral Akşener, İmamoğlu’nu aday yapmak, Kılıçdaroğlu’nu geri plana itmek için çok uğraşmış olsa da, İmamoğlu’na ana şefkatiyle yaklaşıp kollarını açsa da, İmamoğlu iyice kendi kendine gelin güvey olup adaylığına inanmaya başlamış olsa da, zamanında kendine geminin kaptanı demiş olsa da, bahsettiğimiz gibi AK Parti, İmamoğlu’nu yıldızlaştırmak için elinden geleni ardına koymasa da, muhalefetin bükülmez direği, “CHP ailesinin lideri” Kemal Kılıçdaroğlu gümbür gümbür geliyor. Şaka değil, maksat komiklik hiç değil. Kılıçdaroğlu adeta masallar diyarından gelmiş gibi konuşuyor, kendine inanıyor, güveniyor. İnanılmaz bir mutlulukla oradan oraya koşturuyor. İmamoğlu da en sonunda, yüzünde memnuniyetsiz ve olabildiğine inançsız bir ifadeyle açıklamak zorunda kaldı nitekim: “Ben CHP’liyim ve her CHP'linin ailesinin lideri olan sayın Kemal Kılıçdaroğlu adayıdır.” Böylece “Oyuna girebilecek bir oyuncuyum.” lafı da havada kalmış oldu. Oyuna girmeyi bırak, adamcağız daha ısınamadan kadro dışı kaldı. Son zamanlarda sakatlıklar geçirip formdan düşmüş olsa da tecrübeli. Böyle pasları gole çevirmeyi es geçmez. Onun için İmamoğlu şimdilik antrenmana devam edecek gibi görünüyor, henüz as takıma girmek için zamanı var. En azından kendisini evladı gibi gören Kılıçdaroğlu, “Gel bakalım Ekrem.” demedikçe, sahaya çıkması epey zor. Kısa film tadındaki bu adaylık hikayesi de bugün itibarıyla son bulmuş durumda, en azından bir diğer kötü AK Parti ve bir iyi Kılıçdaroğlu hamlesine kadar.
*
Gizlenen sadece HDP olsa!
Aslında bu altılı masaya, çoklu masa demek gerek. Masanın altı tophane üstü şişhane… Coninin, Jeremeyin, Rifkinin, Hansın hülasa Biden’ın vs… müdahil olduğu bir masa Millet İttifakı ismini sizce hak ediyor mu? Pahalılık gürültüsüyle ülkenin yönetim anahtarını sırtlarını dayadıkları yabancılara teslim edecekler. Bu vatan toprağına binlerce şehit vermiş aziz milleti koyun mu yoksa ahmak mı? sanıyorsunuz.
İki örnek tespitle noktalayalım. KKTC Büyük elçisi Metin Feyzioğlu; Bize “Sarayın adamı diyenlerin, çoğu beyaz sarayın adamı çıktı”
Sanatçı Tamer Karadağlı; “Ben bugüne kadar Ömer Halisdemir’i öven CHP’li görmedim. Ama Selahattin Demirtaş için özgürlük isteyen çok muhalefet lideri gördüm” fazla söze gerek yok. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.katılmamak mümkün değil..
Sorulacak soru çok ancak bütün bu yaşadıklarımız bize tek bir şey söylüyor: AK Parti hiçbir şey yapmayıp sadece sözde altılı masayı izlese, seçime çok daha büyük avantajla girebiliyor. Her şeye, herkese hatta AK Partiye rağmen yine kazanan Erdoğan olacak gibi duruyor, izleyip göreceğiz, vesselam.

Tarih: 15 Ocak 2023 Pazar    Hit: 1065




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol