HOCA hutbenin sonunda cemaate dönerek; cami inşaatının ve müştemilatının tamamlanması için yapılan yardımların azaldığından dem vurup şikayetlerini ve caminin ihtiyaçlarını dile getirirken cemaatin içindeki Of’lu parmak kaldırıp hocaya cevap vermiş.
Hocam, zarar ediyise kabatalum cameyi…
Temmuz 2012 kongresinde sürpriz bir şekilde girdiğim yönetime 21 Aralık’taki kongrede tekrar ve aynı şekilde adım yazılarak alındım. Benim kulüpte görev almam veya almamam olan bitene baktığım yeri değiştirebilecek bir durum yaratmaz. Sonuçta noter; kulüpten daha yakındır.
Bayrampaşaspor Kulübü’nün ülkemizdeki her spor kulübünde olduğu gibi sorunları var. Ve hatta bu sorunlar geçen sürede kronik bir hale dönüşmüş durumda. En büyük sorunu ise herkesin malumu olduğu üzere üstlenemediği ekonomik yüklerin altında ezilmesinden kaynaklanıyor.
Eski başkana olan temlik altındaki borç, sporculara olan borçlar, personel borçları ve üçüncü şahıslara olan sair borçlar. Bu borçların toplamı ise Türkçe ve yazı ile üçmilyonbeşyüzbin TL’ye yakın.
Sorun buysa ve masanın üzerinde uzanmış yatıyorsa çözümü kolay. Borç laklakla değil ödemekle biter. Başa baş gelen gelir-gider hülasaları ile onsekiz ayda neredeyse iki katına nasıl çıktığına matematiğin, aritmetiğin, ne kadar sekiz çizilirse çizilsin geometrinin ilminin yetmediği bu borcu ödemek yerine öteleyenler de borcun ödemekle biteceğini biliyorlardır muhakkak.
Bayrampaşaspor’un sorunları da her sorun gibi çözülür. Hayat sorun çözme sanatıdır. Ama önce sorunun kay nağı ile yüzleşmek gerekir. Bir irade konulur. Eski başkan temliğini kaldırmıyor kendisi de parasını alamasın düşüncesiyle sponsor firma ile mali ilişkileri askıya alırsanız bol bol faiz ödersiniz. Askıda kalırsınız. Bu fikirle yürürseniz ince güllerle tabut süslersiniz. Bize de gömmek kalır.
Bir kere kulübü bu mali yükten kurtarmak için bugüne kadar verdiği gibi bundan sonra da en az üç yıl beledi- yenin vereceği desteğe ihtiyacı var. Şafak Aydın Silin’e olan borcun sponsor gelirleri ile ödenmesinin yanında yönetimin alıp kamuoyu ile paylaşması gereken cesur kararlar var. Mazotla süper ligde oynayamayacağımız için piknik tüpü ile kendimize has sıralı sistemle yürümeye ihtiyacımız var. .
İnşaatı tamamlanamıyor diyerek camiyi kapatırsak cemaate de yazık olur camiye de. Müftünün derin duaları da yetmez amel borcunu ödemeye. Zaten müftüye de gerek kalmaz.
Açık açık söyleyeyim. Bugüne kadar her şeye amir olanlar, paraya gelince memurluk yapamazlar. Bu sofrayı kurup her biri yarım bırakılmış tabaklarla karnınızı doyurun demek bu kulübe yapılacak en büyük haksızlık olur. Ezan vakti alınan abdest gibi yapılan kongreler kangrene çare olmaz.
Bu kulüp için çalışmak gerekir. Kafa yormak gerekir. Samimiyet gerekir. Sonuçta sevgi işidir, gönül işidir. Kişi- sel hesaplara girmemek gerekir. Çalışırız, kafa yorarız, ilçemize kulübümüze faydalı oluruz. Ama bunun için ortak akıl gerekir.
Ve ortak akıl şöyle buyurur; Belediye bu kulübe en az üç yıl daha yardım eder, yönetim kulübün sahip olduğu imkanları azımsamadan etkin yönetir. Yeni kaynaklar bulunur. Transfere küçük bütçelerle girilir. Kadrosunu öz kaynak kullanarak oluşturup sportif her sonuca sahip çıkılır. O zaman kurtuluş mücadelesi kazanılır. Aksi halde sofrayı kuran kaldırır. Herkese selam!..