Günümüzde dünyadaki en önemli değerlerlerden biri marka oluşturmaktır. Değerli ama aynı zamanda da en zor işlerden biridir. İşte bu en zor işler arasında yer alan markalaşmaya Arnavutköy Belediye Başkanlığına soyunan Av. Abdullah Demirhan talip. Üstelik İstanbul'un kıyısında köşesinde kalmış, adı öyle fazla dile gelmeyen hatta akla bile pek gelmeyen bir ilçe için. İstanbul'un kuzeyinde biraz sahil şeridi, biraz tarım, bolca orman, şimdilerde devletin büyük yatırımlarının hedefinde olan ve de oldukça büyük bir alana sahip Arnavutköy ilçesine uluslar arası marka vurmayı hedefleyen Abdullah Demirhan isimli bu politikacı kim peki?
Bu zor işin altından nasıl ve hangi yollardan geçerek kalkmayı hedefliyor? Neleri nasıl yapmak istiyor? En önemlisi de hangi mali güçle yapmayı hedefliyor. İşte bu soruların cevabını almak için Demirhan'ın Arnavutköy'deki ofisinde buluştuk. Kendisi hukukçu⦠AK Parti'nin Arnavutköy'ün belediye başkanlığı için aday adayı. Sohbetimiz başladığında anlıyoruz ki, büyük umutları, idealleri ve çok büyük hedefleri var. İlk soruyu, "Diyelim ki, halk sizi başkan seçti. Peki, bizi 5 yıl sonra nasıl bir Arnavutköy bekliyor olacak?" diyerek arkadaşımız Cemil Sağlam yöneltti. Abdullah Demirhan hiç duraksamadan "bakın" diyerek söze girdi ve anlatmaya başladı;
- Arnavutköy artık yalnız İstanbul'da değil Türkiye'de çok önemli bir konuma geldi. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu bölge hakkındaki görüş, düşünce ve hedeflerini kamuoyu ile bir çok kez paylaştı. Türkiye'yi Arnavutköy üzerinden dünyaya tanıtacak. Bilindiği gibi yeni projelendirilen Avrupa'nın en önemli hava limanlarından biri, Kanal İstanbul, 3. köprünün geçiş güzergahı, İstanbul'a yapılacak yeni şehirlerden biri, bunlar hep Arnavutköy'ün ilçe sınırları içinde yer alıyor. Tüm bunlar hükümetimizin projeleri ve gelecekteki 5 yıl sonunda bizi nasıl bir Arnavutköy'ün beklediği konusunda bize önemli bir perspektif oluşturuyor. Tabii ki, Arnavutköy için hedeflerimiz yalnızca hükümetimizin projeleriyle sınırlı değil, bizim de dev projelerimiz var.
- Peki, o projeler neler?
Eğer güzel dizayn edilirse ki, bizim bu konuda ayrıntılı yol haritamız var, Arnavutköy bir dünya markası olur. Ve ben, bu projelerin en güzel şekilde hayata geçmesini istiyorum. Tüm dünyayı gezdim. Dünya'da İstanbul'dan daha güzel şehir yok. Aslen Erzurumluyum ama doğma büyüme İstanbulluyum. İstanbul'u çok seviyorum. AK Parti ile de nasıl geliştiğini, evrimleştiğini görebiliyorum. Bu gelişimin Arnavutköy'de de en güzel şekilde olmasını istiyorum. Eğer güzel dizayn edilirse İstanbul'a da büyük değer katar. İstanbul'da bazı semtler kötü kentleşmiş ama Arnavutköy'ün öyle olmasını istemiyorum. Eğer Başbakan dünyaya Türkiye'yi Arnavutköy üzerinden tanıtacaksa bunun en güzel şekilde olmasını gerek. Bakın; İlçemizin
- Plato kurma hedefinizi açar mısınız?
ABD yıllardır Hollywood aracılığıyla hem kültürünü dünyaya tanıtıyor hem de çok büyük paralar kazanıyor. Hollywood'u gezmek isteyen turistler bile para ödüyor. İran'da da büyük bir plato var onlar da para kazanıyorlar. Artık bizim de dizilerimiz farklı ülkelerde ilgiyle izleniyor. Çok da yetenekli sanatçılarımız var. Bu projenin hem sinemamıza hem de sanatçılarımıza büyük değer ve mesleki kolaylıklar sağlayacağına inanıyoruz.
- Bu anlattıklarınız milyar dolarlık projeler, hayata geçebilmesi için büyük yatırımlar gerekiyor. Hükümet zaten bölgeye olağanüstü bir yatırım planlamış durumda bu parayı nereden bulacaksınız?
Ben bazı Arap ülkelerinde devletlerin avukatlıklarını, yatırım danışmanlıklarını yapıyorum. Daha önce Türk Telekom'un satışı, Galataport ihalesi ve İETT garajının arazisi konusunda Arap sermayesinin Türkiye'ye getirilmesini sağladım. Bazı ünlü Türk inşaat firmalarının yaptığı çok sayıda konutun Araplara satılmasını aracı oldum. Dubai Ek Selat grubunun Türk Telekom ihalesine sokarak bazı grupların 1.5 milyar dolar fiyat biçtiği Türkiye'nin değerlerini ucuza kapatmayı isteyenlerin önüne geçip ihalenin 6.5 milyar dolara kadar yükselmesini sağladım. Arap sermayesinin Türkiye'ye getirilmesinde avantajlıyım. Akıl sorulan, yol sorulan, fikir sorulan kişilerden biriyim. Yatırım danışmanlarıyım. Arap ülkeleri petrolden kazandıkları parayı ülkeleri dışında yatırıma dönüştürmek istiyorlar. Bunun da en temel sebeplerinden biri petrolün bir gün biteceği düşüncesi. Bu nedenle Körfez ülkelerinde, hükümetlerin bütçeleri dışında oluşturdukları yatırım fonları var. Bugün itibarıyla bu ülkelerde toplam 2.5 trilyon dolar fonda bulunuyor ki, bu paranın sadece 700 milyar doları Abu Dabi'de. Yine bugün itibarıyla bu paranın 1.8 trilyon doları batı borsalarında. Biz bu paranın yüzde 10'unu getirsek 250, yüzde birini getirsek 25 milyar dolar yapar. Şu ana kadar Türkiye'ye Arap sermayesi geldiyse çok büyük bir yüzdeyle bizim aracılığımızla geldi. İşte tüm bu verileri ortaya koyduğunuzda hedeflerimizin hiç de ulaşılamaz olmadığını görürsünüz.
- Şu an AK Parti'de aday adayısınız. Peki parti yönetimi sizi neden aday göstermeli?
Aday adaylarının hepsi çok kıymetli. Ama biz çok büyük hedefler koyduk ve hem Arnavutköy'e hem de Türkiye'ye değer kazandıracak projeler ürettik. Üstelik tüm bunları gerçekleştirecek sermayeye ulaşma imkanına da sahibiz. Ayrıca biz buraya, sadece belediye başkanı olalım diye aday olmadık. Hedefimiz yüzde 71 oy almak. Neden yüzde 71, çünkü bu oranın büyükşehir seçimlerine artı değer kazandıracağını biliyoruz.
- Peki Arnavutköy'lü sizi neden seçsin, nasıl bir yönetim vaad ediyorsunuz?
En başta halk bizi devamlı kapısında görecek. Onlarla birlikte, istekleri doğrultusunda bir yönetim anlayışı içinde olacağız. İlçeye en iyi hizmeti veren ekip olacak, halkın sesine kulak verecek ve şeffaf olacağız. Büyükşehir ile maksimum ilişkimiz, Ankara ile diyaloğumuz olacak. Biz burada Hazreti Ömer'in adaletini sağlayacak ve fakir fukaraya destek olacağız. Öncelikle ilçenin fiziki şartlarının iyileştirilmesi için elimden geleni yaparım. Özellikle insanlar merkeze gidip gelirken büyük sıkıntılar çekiyorlar. Ulaşım meselesi çok önemli. Hadımköy'de çok iş imkanı, Arnavutköy'de de on binlerce işsiz var. İnsanlar sadece ulaşımsızlık nedeniyle gidip fabrikalarda çalışamıyorlar. Tüm ara yollar dahil olmak üzere yolları yaparız. Trafiğin akışını hızlardırırız. İş imkanlarını kullanmalarını sağlarız. Devletimiz kitaplarını veriyor biz de öğrencilere zengin fakir ayrımı yapmadan kırtasiye ve defterlerini vereceğiz. İlçede halen düşük olan eğitim seviyesinin yükseltilmesi de önceliklerimiz arasında yer alacak. Yol haritamızda, bölgemizde bulunan köylü ve çiftçileri profesyonelleştirme projemiz var. Organik tarım ve mandıralar oluşturulmasına destek verip bunları üniversitelerle entegre ederek büyük kuruluşlar haline getireceğiz. En büyük projeleremizden biri Arnavutköy'e 3 tane üniversite kurmaktır. Burası gelecekte 2 milyonluk bir kent olacak. Biz Arnavuktöy'ün gelecekteki 50 yılını planlıyoruz. Bölgemiz en başta sosyal yaşam ve piknik alanlarının bulunduğu ama sahip olduğu ormanlık alanların korunduğu bir bölge olacak. En önemlisi de bir şehir parkı oluşturulacak. Engelli vatandaşlarıma özel değil, onları sosyal hayatın içine kolayca karışabilir düzenlemeleri yapacağız. Sözün özü; Arnavutköy binalar yığını değil yeşilin korunduğu yaşanabilir bir ortam olacak.
- Ya spor?
Amatör kulüplerimiz maddi açıdan ciddi şekilde destekleyeceğiz. Halkın kullanımı için spor alanları ve salonları yapmayı hedefliyoruz. Ama spordaki en büyük hedefimiz Arnavutköy'ün Süper Lig'de yer almasıdır. Bu konuda istekli ve kararlıyız.
Röportaj esnasında sıraladığı projeleri ifade ederken kurduğu cümlelerin alt yazısında neyi nasıl yapacağını çok iyi bildiğini görmek mümkün. Kararlı ve kendinden emin. Arap sermayesi hakkında söyledikleri ise gerçekten ilgi çekici. Ama asıl ilgi çekici olan; devletin ve kendisinin ortaya koyduğu onca projeye rağmen, dürüstlüğünü ve nasıl bir başkan olacağını belirtmek için söylediği; "Yanlış anlaşılmasın diye Arnavutköy'de bir metrekare dahi yer almadık. Hem de gayri menkul zengini bir aile olmamıza rağmen" sözleri olduâ¦
Tarih: 0- Ekim 2013 Perşembe Hit: 1634