İlyas ÇAĞLAYAN / Tiyatrocu / Oyuncu / Kültür - Sanat

AİLEDE KÜLTÜR VE SANATIN SESSİZ GÜCÜ

Bir evin içinde yalnızca duvarlar mı konuşur? Yoksa kitapların sayfaları, radyodan süzülen bir keman sesi, mutfakta birlikte mırıldanılan bir türkü de o evin sesine ses mi katar?
Kültür ve sanat çoğu zaman büyük salonlarda, sahnelerde, sergilerde aradığımız şeylerdir. Oysa aslında en güçlü etkisini, en sade haliyle yaşadığımız yerde, evde gösterir. Özellikle de bir ailenin içinde…
Birlikte bir tiyatro oyununa gitmek ya da bir belgeseli izleyip üzerine konuşmak… Çocuğunuzla resim yapmak, eski bir şiiri birlikte okumak… Bunların hepsi sadece keyifli anlar değil, aynı zamanda birer değer aktarımıdır. Çünkü kültür ve sanat; duyguyu, düşünceyi, kimliği ve aidiyeti birlikte taşır. Bir çocuğun gözlerinde ilk estetik kıvılcım, evde duyduğu bir ezgiyle ya da birlikte gidilen bir müzeyle başlar.
Aile içinde kültür ve sanata yer açmak demek, birlikte büyümeye devam etmek demektir. Her yaşta… Her nesilde…
Zaman zaman “vakit yok” deriz. Oysa kültür ve sanat için büyük zaman dilimlerine değil, küçük niyetlere ihtiyaç vardır. Birlikte bir şiiri yüksek sesle okumak üç dakikanızı alır. Ama o üç dakikada çocuğunuzun diline yeni bir kelime, kalbine yeni bir anlam eklenir.
Belediyelerin ve kültür kurumlarının sunduğu etkinliklere ailece katılmak, çocuklara sadece kültürel mirasımızı aktarmakla kalmaz; aynı zamanda onların estetik duygularını geliştirir, empati becerilerini artırır ve özgüvenli bireyler olmalarına katkı sağlar. Sanatla büyüyen çocuklar, dünyayı daha renkli, daha derinlikli ve daha duyarlı bir gözle görürler.
Kültür, sadece geleneksel yemek tariflerinden, bayram ritüellerinden veya yöresel kıyafetlerden ibaret değildir. O aynı zamanda düşünme biçimi, estetik anlayışı, ifade etme dili ve birlikte üretme becerisidir. Sanat ise bu kültürel birikimin en yaratıcı anlatım yollarından biridir. Bir çocuğun hayal kurmasına imkân veren bir kitap, birlikte izlenen bir tiyatro oyunu, ailece yapılan bir müze ziyareti veya birlikte yazılan bir şiir… Tüm bunlar bir çocuğun dünyasında kalıcı izler bırakır.
Modern yaşamın hızlı temposunda, ekranlar arasında sıkışıp kalan bireyler, aile içindeki kültürel ve sanatsal paylaşımlardan her geçen gün uzaklaşıyor. Oysa bir masa etrafında toplanıp geçmişi konuşmak, bir şarkıyı birlikte mırıldanmak, evde küçük bir resim köşesi oluşturmak bile büyük bir fark yaratabilir.
Bugün, evde küçük bir sanat köşesi kurmakla başlayabilirsiniz. Birlikte kitap seçin. Eski albümlere bakın. Belki evde bir oyun sahnesi kurarsınız. Ya da sadece bir film izleyip sohbet edersiniz. Çünkü sanat, sadece üretmek değil, birlikte hissetmektir de…
Unutmayalım: Kültürle beslenen aileler, geleceğe daha sağlam kök salar. Sanatla büyüyen çocuklar ise yalnızca kendilerini değil, dünyayı da güzelleştirir.
Ailede kültür ve sanat, sadece bir lüks değil, bir ihtiyaçtır. Her evin bir köşesinde bir kitap, bir boya kalemi, bir enstrüman ya da bir şiir bulunmalı. Çünkü sanatla büyüyen çocuklar, sevgiyle büyüyen toplumlardır.
Sezsiz bir güçtür Sanat, ama bir o kadarda huzur verir tüm insanlara...
Sanatla kalın...