Gazeteci yazar Sibel Eraslan, Gaziosmanpaşa Belediyesi
tarafından organize edilen "Darbe ve Yaşanmış Hikayeler" isimli
konferansta, 28 Şubat post-modern darbesini anlattı. Eraslan, 28 Şubat'ın, milli
ve yerli olana ilan edilmiş bir darbe olduğunu söyledi.
Gopark Junior Salon'da gerçekleşen konferansa, Gaziosmanpaşa
Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Gaziosmanpaşa İlçe Müftüsü İsa Gürler ve
çok sayıda vatandaş katıldı. Konferansta dini inançlarından dolayı haksız yere
zulüm ve baskı gören insanların yaşadıkları ve o dönemin özellikle de
gençlerinin maruz bırakıldığı psikolojik ve sosyolojik yıkımlarını ele alan
Eraslan, "28 Şubat Darbesi milli ve yerli olana karşı ilan edilmiş bir
darbeydi" dedi.
"28 ŞUBATTA EN AĞIR BEDELİ ÖDEYEN ERBAKAN HOCAMIZI
RAHMETLE ANIYORUM"
28 Şubat döneminde yaşanan siyasi çalkantının ülke insanına
çok büyük zararları olduğunu belirten Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan
Tahsin Usta, "Bugün 28 Şubat deyince aklımıza ne geliyor denildiğinde,
sadece darbe demek yeterli olmaz. Çünkü 28 Şubat'a gelinceye kadar, hatta
Mekke'nin fethiyle başlayan döneme kadar uzanan bir süreçten itibaren 28
Şubat'ı tanımlamak lazım. Çünkü 28 Şubat öncesi dönem çok önemli ve anlamlı. 28
Şubat'ta bedel ödeyen o günkü hükumetimizin Başbakanı merhum Necmettin Erbakan
Hocamızı rahmetle yad ediyoruz. En ağır bedeli ödeyen Hocamızı ve onunla
beraber bedel ödeyen, sorumluluk üstelen ve ahirete intikal etmiş olan herkesi
rahmetle anıyoruz" dedi.
"28 ŞUBAT'TA İLK DEFA TÜRKİYE'DE KESKİN NİŞANCI DİYE
BİR ŞEY DUYDUK"
28 Şubat'ı büyük bir koşu olarak nitelendiren Gazeteci yazar
Sibel Eraslan, "28 Şubat döneminde Gaziosmanpaşa'da bulunan Küçükköy İmam
Hatip Lisesi'ne keskin nişancı gönderildi. Çoğunuz biliyorsunuz, bir sniper.
Biz o güne kadar keskin nişancı ifadesini Bosna'daki Sırplar'ın yaptığı
zulümlerde işitmiştik. Kalleş bir yöntemdir. Yüz yüze savaşmak, vuruşmak
değildir. Uzaktan dürbünle hedeflediği kişiyi yok eder. İlk defa Türkiye'de
keskin nişancı diye bir şey duyduk. Bunu biz Küçükköy İmam Hatip Lisesi'nde
duyduk" diye konuştu.
"28 ŞUBAT MİLLİ VE YERLİ OLANA İLAN EDİLMİŞ BİR
DARBEYDİ"
Keskin nişancıların 11 ile 13 yaşındaki küçük çocuklar için
gönderildiğini ifade ederek sözlerine devam eden Eraslan, "Keskin
nişancılar birinci tehlike olarak görülen millete gönderiliyordu. Millet
medyada birinci tehlike ilan edilmişti. Yani aslında 28 Şubat Darbesi milli ve
yerli olana karşı ilan edilmiş bir darbeydi. Batı Çalışma Grubu isminde bir
cunta ekibi vardı. Askeriyenin içerisinde. Bu, Batı Çalışma Grubu, cumhuriyeti
koruma ve kollama görevi şeklinde bir görev addetmişti kendisine ve kendince
topyekün savaş ilan etmişti" şeklinde konuştu.
Bu darbeye hizmet eden medyanın da varlığından bahseden
Eraslan, "Darbe medyası kocaman harflerle 'Topyekün Savaş' sürmanşeti ile
verilmişti. 28 Şubat'ın düğmesine böyle basılmıştı. Kimlere açılmıştı bu
topyekün savaş ? Bu topyekün savaş kendi milletine karşı açılmış bir
savaş" dedi.
Konferans sonrası ise Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından
Sibel Eraslan'ın 'Saklı Kitap' isimli kitabı programa katılan konuklara hediye
edildi.