Av. Ali Kahraman / Avukat / Hukukçu Gözüyle /

GENÇ BİR BİREYİN GÖZÜNDE ŞEKİLLENEN TÜRKİYE FOTOĞRAFI-2

-FERDA
Bugünün gençlerine -
Ferda senin; senin bu teceddüd, bu inkılâb...
Herşey senin değil mi ki zâten?.. Sen, ey şebâb,
ey şehre-i behîc-i ümîd, işte mağkesin
karşısında: Bir semâ-yi seher, saf o bîsehâb,
Bugünün gençlerine  -
Yarınlar senin; senin bu devrim, bu yenilik..
Her şey senin değil mi zaten?.. Sen, ey gençlik,
Ey umudun güzel yüzü, işte karşında aynan:

Necip Fazıl Kısakürek’in gençlere yüklediği anlam ile kendisinden bir  kuşak önce yaşamış olan Tevfik Fikret’inki tamamen birbirinden farklıdır. Necip Fazıl, Bir gençlik, Bir gençlik, Bir gençlik derken kendi dünya tasavvurunun gerçekleştiricisi olacak bir gençliği tasavvur etmekte iken; Tevfik Fikret, Ferda şiirinde gençliği,  geleceğin bir ümidi  ve onları kendiliklerinden geleceği şekillendiren bireyler olarak görmektedir. Necip Fazıl’ın yetişmesine emek verdiği gençlerin yetiştirdiği yeni gençlik kabul etsek de etmesek de Tevfik Fikret’in Ferda şiirinde betimlediği ideolojiden uzak ve kendi daüssılasını oluşturan bireyler haline gelmiştir.
Burada üzerine ciddi manada düşünmemiz gereken hususları biraz ele almakta fayda mülahaza ediyorum. İnsan fıtratı  iyi, kötü, güzel ve çirkini bir arada barındırmaktadır. Çocukluğumuz iyi ve güzel olanı yaşamak ve terennüm etmekle geçer. Ergenlikle birlikte hepimiz yavaş yavaş kötü ve çirkini tanımaya ve kendimizde bu fiillerin ortaya çıkışına tanıklık etmeye başlarız. Bu aşamada aile, öğretmen, komşularımız ve arkadaş çevresi bizim yönelişimizi belirlemeye başlar. Eğer kendi ahlakını üretmiş, geleneğini doğru oluşturmuş bir topluluk varsa, yukarıda belirttiğimiz çevre bireyi dolayısı ile gençliği çepeçevre kuşatmış olur ve onun yetişmesinde görünmeyen bir  öğretmenlik görevini ifa eder.    Ancak kendi tekemmülünü tamamlayamamış bir ahlak üretememiş çevre dediğimiz yapı da doğru önermelerde bulunamayacağından gençliğin yetişmesine hiçbir olumlu katkı sunamaz. Bizim hikayemiz de biraz böyle şekillendi; Kendi ideolojik, dini argümanlarımızın içerisine adalet, ahlak, kültür, sanat ve toplumsal hayata ilişkin doğru önermeler ve ideale yakın bir hayat telakkisi oluşturamadığımız için sadece kendi dönemimize ve kendi komünel hayatımıza kısmen cevap veren evrensellik taşımayan, biraz Arap kültürü soslu hayatımız, kendi çocuklarımızın dahi dikkatini çekmemiş, bizimle başlayan hikaye, bizimle de sona ermiştir. Hal böyle iken güya topluma öncülük ettiğini iddia eden cemaatler ve bunların liderleri gençliği daha  da İslami yapıdan uzaklaştıracak söylem ve  eylem geliştirmeye çalışıp, kendi iyisini ancak öteki kötü üzerinden oluşturmanın uğraşına giriyor… özellikle ahlakilikten uzak ve sadece paranın merkeze alındığı cemaat yapılaşması özgür bireylerin bu tür çıkar ve baskı gruplarından tamamen uzaklaşması sonucunu doğurmaktadır. Siyaseti,  cemaat yapılaşmalarını ve STK’ları idealize eden  ve topluma dayatan cemiyet mensuplarının  hastalıklı bakış açıları toplumu ve de özellikle gençliği sadece bu yapılara değil, doğrudan İslama karşı mesafeli hale getirmektedir. Bizim de bir refleks olarak şunu dememizin vakti geldi de geçiyor; GÖLGE ETME BAŞKA İHSAN İSTEMEM…     

Tarih: 23 Mart 2024 Cumartesi    Hit: 1040

Yazarın Diğer Yazıları Yeni Türkiye’ye uyan(ama)makGenç bir bireyin gözünde şekillenen Türkiye fotoğrafı-2Genç bireyin gözünde şekillenen Türkiye fotoğrafıFutbol sadece spor değildirBayrampaşa’da yerel siyaset yeni bir aktör üretecek mi?Müslümanlık neredeDualarımız Özgür Filistin için...Ölümün sıtmadan daha efdal olduğu günlerde hapşırık korkusuBüyük insanlık idealinden sonra geldiğimiz aşama-2Büyük insanlık idealinden sonra geldiğimiz aşamaVatan sevgisinin asla tartışılamayacağını gördük!Evrensel adalet telakkisine sahip bir Türkiye özlemiSiyasetin alternatifsizliği ve olası sonuçlarıÖmür sermayesinin azığı, dostlukDeprem sonrası üzerimize düşen sorumluluklarYargı Paketleri bir günde Adalet için yapılır mı?Cumhuriyetin 2. yüzyılında Türkiye’yi yönetecek kadronun seçimine doğruSeçim atmosferine girerken Türkiye’de değişim beklentisiYeni adli yılda Türkiye’nin ve Avukatların adalet arayışıKarma savaş teorisine karşı karma barış teorisiÖzgürlüğe giden yolTürk siyasetinde erkek egemenliği yıkılıyor mu?Büyük Türkiye’nin sevdalıları neden suskunDışarıdan görülen büyük Türkiye bir yalan mı!Savaşın Hukuku mu!28 Şubat’tan günümüzeSiyasette bir vahdet arayışı gereklimidirİhtilaftan Vahdete bir gece yürüyüşüİhtilafYine yeniden İslam’a sarılmakMankurtlaşmış bir topluma (Dünyaya) doğruİçimizdeki fitne yangını sönmeden orman yangını sönmezHaklının güçlü olduğu bir Hukuk SistemiPeker aklına teslim olmadan krizden çıkış yoluAdaletsizlik medeniyeti mahvederYargı reformları neden adalete güveni tesis edemiyorTürkiye kime VatanKoronavirüs sürecinde yaşanılan değişimKötü ile mücadele bir toplumu iyiye götürür mü?İslam dünyasının adaletle imtihanı-2İslam dünyasının adaletle imtihanı-1Pandemi sürecinin gündelik hayata etkileriMerhaba