26 Nisan 2024 Cuma   

Muhammed SANCAKTAR / Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD) Başkan Vekili / Geniş Açı

BALKANLAR

 

Kıymetli dostlar,
Dünya, Asr-ı saadet’ten, Balkanlar da  Osmanlı’dan sonra bir türlü  huzur ve sükuna kavuşamadı. Bunu ben değil, bir çok tarihçi söylüyor. Bu yazımda sizlere Balkanlar’dan biraz söz etmek istiyorum.
Balkanlar veya Balkan Yarımadası da denilen coğrafi bölge; Avrupa kıtasının güneydoğu kesiminde, İtalya Yarımadası'nın doğusu, Anadolu'nun batısı ve kuzeybatısında yer alan ve Arnavutluk,Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Yunanistan, Türkiye’nin Trakya kısmını kapsayan coğrafi ve kültürel bölgedir. Bölge için  Güneydoğu Avrupa terimi de kullanılır.
Bu bölgede ayrıca, Güneydoğu Avrupa
Denizi, Akdeniz, Adriyatik Denizi, Ege Denizi, İyonya Denizi,Karadeniz, Marmara Denizi gibi denizler vardır.
Balkanlar  666.700 km2’lik bir yüzölçüme sahiptir. Balkanlarda yaklaşık 52 milyon insan yaşamaktadır.
Balkanlar adını batıdan doğuya uzanan ve Bulgaristan’ı ikiye bölen dağ silsilesinden almıştır. Önceleri bu sıradağların adı olarak kullanılan Balkan, daha sonraları tüm bu bölge için kullanılmaya başlanmıştır. “Balkan” sözcüğü hemen hemen bütün dillerde kullanılır. Balkanlar'ın bazı kısımlarındaki çok yönlü geri kalmışlık sebebiyle bölge genel olarak, Avrupa'nın sorunlu yerlerinin başında kabul edilir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgedeki hükümranlığının bitişinden itibaren Balkanlar’ın paylaşımına dair sıkıntılar başlamış ve günümüze kadar sürmüştür.
Bölgenin adı olan Balkan veya Balkanlar sözcüğü Türkçedir. Kelimenin içinde yer alan Balkan sözcüğü, "sarp ve ormanlık sıradağ; sık ormanla kaplı dağ; yığın, küme; sazlık, bataklık" gibi anlamlara gelmektedir. Balkan sözcüğü dünyadaki diğer dillere de Türkçe’den  geçmiştir.
Malumunuz Balkanlar’ın bir adı da Rumeli’dir. Rumeli ismi, Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğu Roma İmparatorluğu'ndan fethettiği topraklara verdiği Türkçe isimdir. Osmanlı Türkleri, Avrupa'ya ayak bastıktan sonra, burada fethettikleri yerlere Rumeli adını vermiştir.
Balkanlar etimolojik olarak böyle;siyasi ve kültürel olarak ise çok karışık bir bölgedir. Bir zamanlar Balkanların en büyük devletlerinden olan Yugoslavya’nın eski lideri  Mareşal Josip Broz Tito “Ben iki alfabesi, üç dili, dört dini, beş milliyeti, altı cumhuriyeti olan; çevresinde yedi komşusu bulunan, içinde sekiz etnik azınlık bulunan bir ülkenin lideriyim” demişti. Bu söz sanırım bölgenin yapısını anlamamız için yeterli olacaktır. Uzun yıllar süren Yugoslavya iç savaşı, Boşnaklar’a yapılan soykırım, Romanya’daki devrim, Bulgaristan’ın soydaşlarımıza yaptığı zulüm, neredeyse her yıl ortaya çıkan yeni bir devlet… ve daha nice nice olayları yaşadık gördük.
Bölge oldukça hassas ve kırılgan bir yapıya sahiptir. Birinci Dünya Savaşı’nın fitili  de malum burada yaşanan bir olayda ateşlenmişti. Balkanlar’da çıkacak en ufak bir kıvılcım bile tüm dünyayı saracak potansiyele sahiptir.
Son zamanlarda Yunanistan’ın yaptıklarını tam olarak bu türden provakosyon ve tahriklerdir. ABD’nin kışkırtması ve desteğiyle Batı Trakya’ya, Dedeağaç’a asker ve silah yığmaya kadar vardırdı işi.
Biliyorsunuz Lozan’a göre silahsız olması gereken 12 adanın tamamına da askeri üs kurup yığınak yapıyor.
Kıymetli dostlar, Yunanistan’la aramızda 3 temel sorun var:
-12 ada sorunu
-12 Mil sorunu
-ve Kıbrıs sorunu.
Bunların her biri diğerinden daha önemli sorunlardır.Bu sorunlar yıllardır devam edegelen,çözülememiş ve halının altına süpürülmüştür. Yunanistan ABD’den aldığı destek ve güçle bu yaralamızı yeniden kaşımaktadır.
Mesela Yunanistan’ın kıt’a sağınlığının 12 mile çıkarılması halinde Ege'nin %70'i Yunan karasuları, %10'dan daha az kısmı Türkiye karasuları haline gelecektir. Açık denizler %51'den %19'a gerileyecektir. Türk askeri uçakları Ege üzerinde serbestçe uçamayacak, tatbikat yapamayacak, balıkçılar avlanamayacak, deniz ulaşımında bile sorunlar yaşanacaktır.
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” en temel dış politikamız olmalıdır ve öyledir.Ancak toprak bütünlüğümüze, bağımsızlığımıza, devletimize göz dikenlere gereken cevabı vermek en tabii hakkımızdır. Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını dost düşman herkesin bilmesinde fayda var. Osmanlı’nın bir zamanlar yerine getirdiği misyonu şimdiki Türkiye yerine getirmektedir. Umarım Yunanistan aklını başına alır ve son bir kaç yıldır biraz da olsa sakin olan Balkanlar’da yeni bir  fitnenin fitilini ateşlemez. Aksi halde bunun kendisi ve bölge için çok pahalıya mal olacağını biri Miçotakis’e anlatsa  iyi olur.
Kalın sağlıcakla...

Tarih: 19 Haziran 2022 Pazar    Hit: 1547




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol