Bayrampaşa
Belediyesi, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü ile kahraman milletimizin ve
Bayrampaşalıların darbecileri püskürterek yeni bir destan yazmasını konu alan
“15 Temmuz En Uzun Geceydi” isimli belgeseli darbecilerin bozguna uğratıldığı
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde düzenlediği görkemli bir programla tanıttı.
Türk milletinin ve Bayrampaşa halkının 15 Temmuz’daki şanlı direnişini konu
alan “15 Temmuz En Uzun Geceydi” isimli belgesel film Başkan Atila Aydıner’in
ev sahipliğinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde düzenlenen özel bir
programla tanıtıldı.
Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde düzenlenen etkinlik,
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
“15 Temmuz En Uzun Geceydi” belgeselinin tanıtım programına Bayrampaşa Belediye
Başkanı Atila Aydıner’in yanı sıra Bayrampaşa Kaymakamı Osman Aslan Canbaba, AK
Parti Bayrampaşa İlçe Başkanı Kemal Oğuz Kıdıl, Hayırevi Koordinasyon Merkezi
Başkanı Melahat Aydıner, Bayrampaşa Milli Eğitim Müdürü Abdülaziz Yeniyol, MHP
Bayrampaşa İlçe Başkanı Yaşar Kaba, AK Parti Bayrampaşa eski İlçe Başkanı Cemil
Yıldız, Bayrampaşa Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. A. İbrahim Ulusoy,
belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, birim müdürleri, şehitlerin
aileleri, gaziler, STK temsilcileri ve muhtarlar ile çok sayıda vatandaş
katıldı.
KAYMAKAM CANBABA: TÜRK HALKI YENİ BİR DESTAN YAZDI
Bayrampaşa Kaymakamı Osman Aslan Canbaba, yaptığı konuşmasında Türkiye’nin 15
Temmuz gecesi geçtiği büyük sınavdan birlik ve beraberlik içinde zaferle
ayrıldığını belirtti. Türk halkının demokrasi ve geleceğiniz için tankların
önüne atıldığını, koca koca tankları durdurarak yeni bir destan yazdığını
belirten Canbaba, “Türk halkı böylece milli egemenliğin kayıtsız şartız
milletin olduğunu bir kez daha ilan etti. O nedenle halkın istemediği ve
desteklemediği hiçbir şey bu ülkede hayat bulamaz. Siz 15 Temmuz’da o
cesaretinizle, o inancınızla sokağa çıkmasaydınız Türkiye karanlık bir döneme
girecekti. O nedenle tüm halkımızı yürekten kutluyorum. Bayrampaşa’da stratejik
öneme sahip olan 8 bine yakın polisin görev aldığı Çevik Kuvvet öncelikli
hedefleriydi. Polislerin çıkarılmaması durumunda onlar operasyonu başarılı bir
şekilde yürütebileceklerdi. Çevik Kuvvet’in 4 çıkış kapısına da tank
gönderdiler. Darbeciler bir şeyi hesap edemediler. O da vatanını ve yurdunu
seven, darbelerden çok çeken Türk halkını hesap edemediler. Allah ülkemize bir
daha böyle darbeler, cuntalar, iç ve dış düşmanlardan korusun. Şehitlerimize
Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılarımıza da yüce Allah’tan şifa
diliyorum” diye konuştu.
ÇALIŞKAN:
BEN GÖREVİMİ YAPTIM, KAHRAMAN OLANLAR HİÇBİR GÖREVİ OLMAYAN VATANDAŞLARDIR
Sahneye kahraman olarak çağrılan İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan,
darbe girişiminin yaşandığı gece görevini yaptığını ve kahraman olmadığını
söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü, “15 Temmuz bir hatıra oldu. İnşallah bir
daha yaşamayız. Beni başkanım bir kahraman diye tanıttı ama ben o gün emniyet
mensubu olarak görevdeydim. Mustafa Çalışkan olarak ben görevliydim ve görevimi
yaptım. Kahraman hiçbir görevi olmadan, elinde bir taş dahi olmadan oraya gelen
vatandaşlar, şehit olan insanlar, gazi olan insanlardır. Bizler o gün sadece
görevimizi yaptık. Allah’a şükürler olsun ki Cenab-ı Allah bizi o gün hiç
utandırmadı”
BAŞKAN
AYDINER: DARBEYE KARŞI İLK FİTİLİ BAYRAMPAŞALILAR ATEŞLEDİ
Meşalenin ilk yakıldığı yerin Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün önü olduğunu
aktaran Başkan Aydıner, darbecilerin "Çevik Kuvvet'ten asla bir polis ve
TOMA çıkmayacak" talimatı verdiklerini ve bunu sosyal medyadan
duyurduklarını anlattı. Aydıner, "Bunun üzerine kahramanlık destanı yazan
Bayrampaşalılarla buradaki tankların üzerine yekvücut halinde geldik. Askeri
elbise giymiş olan FETÖ'ye mensup 57 kişinin elindeki silahları toplayarak,
tankları teslim aldık. Daha sonra Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün kapılarını
açtık ve tankları teslim ettik. Ardından polisimizi derhal Boğaziçi Köprüsü'ne,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü önüne yönlendirerek,
bu operasyonun püskürtülmesini sağladık" diye konuştu.
Çevik Kuvvet’in önünde 2 şehit verildiğini ve 6 vatandaşın yaralandığını
aktaran Aydıner, Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi vatanına, bayrağına, milletine
sahip çıktığını vurguladı. Aydıner, "Çevik Kuvvet ekipleri buradan
çıkmasaydı Boğaziçi Köprüsü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Emniyet
Müdürlüğü önündeki olaylarda belki çok daha fazla şehit verilirdi. O nedenle
biz bir kahramanlık destanı yazdık. İşte o hatırayı canlandırmak ve 15 Temmuz'u
ebediyete kadar hatırlatabilmek maksadıyla bu belgesel filmi yaptık. 26 dakika
süren filmde, Çevik Kuvvet'teki bu operasyonun çok önemli bir yer işgal
ettiğini göreceksiniz" ifadelerini kullandı.
15
TEMMUZ’U UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ
Çevik Kuvvet’in önünde 26 gece boyunca kutsal bir vatan nöbetini hep birlikte
tuttuklarını belirten Aydıner, “Bayrampaşa’da iki şehit verdik. O karanlık
gecede gazilik onuruna erişen vatandaşlarımız oldu. Allah tüm şehitlerimizden
ve gazilerimizden razı olsun. Şehitlerimiz vatanımız ve bayrağımız uğuruna
şehadet şerbetini içmemiş olsalardı, bizler asla bugün burada olamazdık” dedi.
Darbeci hainlerin Türk milletinin cesaret ve ferasetini hesaba katmadığını
söyleyen Başkan Aydıner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dedeleri Çanakkale’de
destan yazan kahramanların torunları, 15
Temmuz gecesi vatanı üç buçuk soysuza teslim etmedi. Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile milletimiz görevini başarı ile yaptı.
Direnişin meşalesi burada yakıldı. Bayrampaşa halkı ile birlikte stratejik
öneme sahip Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nün önünde darbecileri etkisiz hale
getirmeyi başardık. Böylece polislerimiz buradan çıkarak darbecilerin bulunduğu
diğer alanlara gidebildiler. Allah darbecilere karşı mücadele veren emniyet
güçlerimizden ve şanlı direnişleri ile tarih yazan milletimizden razı olsun. 15
Temmuz’u her platformda anlatacağız, asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.”
MEHMET
KÖSE: 5 DAKİKADA TANK KULLANAN BU MİLLET GEREKİRSE UÇAK DA KULLANIR
Darbe girişiminin yaşandığı gecede 5 dakikada tank sürmeyi öğrenmesiyle dikkat
çeken gizli kahraman Mehmet Köse, “5 dakikada tank sürmeyi öğrendiğimi millet
inanmıyor ama o süre 5 dakika da sürmedi. Ama 5 dakikada tank sürmeyi öğrenen
bu millet yeri zamanı geldiği zaman uçak kullanmayı da bilir. Hani Avrupalılar
diyorlar ya siz pilotlarınızı içeriye aldınız, şimdi kim kullanacak onları
diye. 5 dakikada tank kullanan bu millet gerekirse maksimum bir saatte uçakta
kullanır” ifadelerini kullandı.
METİN
DOĞAN: İNSANLARIN SOKAĞA DÖKÜLMESİ İÇİN BİRİNİN ÖLMESİ GEREKİYORDU, O KİŞİ
OLMAK İÇİN PALETLERİN ÖNÜNE YATTIM
Darbe gecesi tankın önüne neden yattığını anlatan Metin Doğan, “Havalimanına
giderken insanları bu şoktan çıkarmanın bir yolu olmalıydı. O yolda televizyonlar
canlı yayın yaparken, paletlerin altında birinin ölmesiydi. Ben o kişi olmak
istedim. Oraya giderken Allah çok dua ettim oraya yetişebilmek adına, epeyce de
bir zaman harcadım. Ne bileyim işte böyle çok günahlarım olduğu için şehit
olayım gibi düşüncelere dalan bir insanda değilim. Sadece benim orada ki ölümüm
insanları şoktan çıkarıp hızlı bir şekilde insanları sokağa çıkarıp bir iç
savaş çıkmasını önleyebilir diye düşündüm. Yüzlerce insanın ölmesini engellerim
diye ben eylemimi yaptım” şeklinde konuştu.
SAFİYE
BAYAT: KÖPRÜ ÜZERİNDE YARALILARA YARDIM EDERKEN BEN DE YARALANDIM
Eski adı Boğaziçi Köprüsü olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde askerlere karşı
çıkmasıyla tanınan gazi Safiye Bayat da yaşanılanların unutulmaması gerektiğini
vurgulayarak: "O gece televizyondan haber aldım,
yürüyerek gittim yollar bomboştu. Köprü üzerinde askerleri gördüm. Bir polis grubu
da vardı. Onlar bana geçit vermek istemediler. Sonra askerin yanına gittim.
Konuşmaya çalıştım. Bir asker ‘içeri alalım mı komutanım, vuralım mı’ diyor.
Askerin biri yanağıma silahını dayadı. Havaya ateş açtı. Kıvılcım parçalarının
başörtümün üzerinden döküldüğünü hissettim. ‘Beni bunla mı korkutuyorsun’
dedim. Elimi kolumu sallamaya başladım. Elimdeki telefonu çekti, fırlattı. Bu
sırada askerler ateş açmaya başladılar. İnsanları öldürdüler. İlk yardım
bildiğim için yaralılara yardımcı oldum. Bir doktor vardı. O çok mücadele
verdi. En son bir
kadın vuruldu.
Ona giderken sağ baldırımdan vuruldum. Kemiği delip geçmiş. Bir müslüman
kardeşimi taşırken vuruldum. Tüm vatandaşıma inançlı ve imanlı olduğunuz sürece
hiç bir şey geri dönmez. Allah sizi koruyandır. Beni iman kuvvetim kurtardı.
Oraya inananlar gitti. O gece gerçekten çok güzel bir zaferdi. Bunu vatan,
millet aşkı için unutturmamak lazım. 81 ilde, her ilçede böyle güzel işlere
imza atmasını bekliyoruz. Biz unutmayacağız, unutturmamaya çalışacağız" ifadelerini
kullandı.
MUSTAFA
HACIMUSTAFAOĞLU: SİZ KİMİN ASKERİSİNİZ DİYE BAĞIRDIM
Emekli Kıdemli Hava Albay Mustafa Hacımustafaoğulları ise darbe girişiminin
yaşandığı gece çocuklarıyla Cevizli'deki General Nurettin Baransel
Kışlası'na gittiklerini belirterek, "Kışlaya yaklaştığımızda kışla
içindeki tankların ışıklarını ve dışarıya doğru seyir halinde olduklarını
gördük. Balıkesir Caddesi'nin 3 tank ile kapatıldığını ve silahlı
askerlerin vaziyet aldığını gördük. Aracımızı park ederek
oradaki askerlere yaptıklarının yanlış olduğunu, milletin tanklarının,
silahının millete doğrultulamayacağını söyledim. Ben kendimi emekli albay
olarak tanıtmama rağmen bir astsubay namluya mermi sürerek önce
oğluma sonra bana silah doğrulttu. Ben de ‘Siz kimin askerisiniz? Hadi vur'
diye bağırdım ancak vurmaya cesaret edemedi. Biz askerin ötesinde vatandaşız.
Düşman kuvvetleri değiliz. Bizim askerimiz, bizim vergimizle alınan silahla
bizi vurmaya kalkıyor. Daha sonra AK Parti Kartal İlçe Başkanlığı önüne
gittik ve burada toplanan kalabalığa durumu izah ettim. Buradaki vatandaşları
General Nurettin Baransel Kışlası'na gitmeleri konusunda uyardım.
Cumhurbaşkanımızın ‘havaalanlarına gidin’ çağırısının ardından Sabiha Gökçen
Havalimanı'na gittik. Halkın, havalimanına yığıldığını gördük.
Halk tankların üzerindeydi. Tanklar teslim alınmıştı. Tanklardaki askeri
personel halk desteğiyle, polis marifetiyle yakalandı. Bu arada tankı
kullanan bir asker 'Halkıma karşı silah kullanacağıma kendimi vururum' diyerek
intihar etti. Darbe emri emir değildir, suçtur. Suça iştirak edilmez. Buna
itaat etmeyen askerler içinde öldürülenler oldu. Darbeler, ülkemizin ayağa
kalkmasının en büyük engeli olmuştur. Bize çok şey kaybettirdi. Ordumuzun
görevi milli iradeyi temsil eden seçilmiş hükümetin emrinde yurt savunmasını
sağlamaktır. Türk milleti vatanının hiçbir güce teslim etmeyeceğini, canı
pahasına vatanının koruyacağını ortaya koymuştur” diye konuştu.
15
TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE DAİR YAYINLANMAMIŞ GÖRÜNTÜLER DE BELGESELDE YER ALDI
Konuşmaların ardından çok sayıda kişi alana kurulan dev ekrandan 15 Temmuz En
Uzun Geceydi” isimli belgeseli hep birlikte izledi.
15 Temmuz En Uzun Geceydi, belgeseli darbe girişiminin yaşandığı geceye dair
bilinmeyen görüntüleri gözler önüne serdi. Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube
Müdürlüğü önünde yaşanan olayların bilinmeyen görüntülerinin de yer aldığı
belgesel insanların tüylerini ürpertti. Gecede darbeci askerler tarafından
stratejik bir nokta olarak görülen Bayrampaşa Çevik kuvvet Şube Müdürlüğünün
Bayrampaşalı vatandaşların kahramanlığı sayesinde kurtarıldığı bir kez daha
gözlendi. Darbeci askerlerin kapıları tekmelemesi, polislerin hemen görev
yerlerine gelerek silahlanması ve vatandaşlarla darbeci askerlerin tartışma
anına dair yeni görüntülerinde yer aldığı belgesel, vatandaşlardan tam not aldı.
Hayatın durma noktasına geldiği Bayrampaşa’da, gösterimi yapılan belgesel
sırasında şehit yakınları ve gazilerle birlikte vatandaşlar gözyaşlarını
tutamadı. Belgesel gösteriminde, vatandaşların tek yürek olarak meydanı
doldurmasıyla dosta düşmana bir kez daha gözdağı verildi.
Programın sonunda Başkan Aydıner, gazilere hediye takdim etti.
Tarih: 01 Ekim 2016 Cumartesi Hit: 4049