14 Ekim 2024 Pazartesi   

Bekir Taner ATEŞ / BATİAD Yön. Kur. Bşk. / Üretimin Sesi

GIDA ENFLASYONU - TARIM POLİTİKALARIMIZ

 

Değerli Paşavizyon okuyucuları; Ülkemizin enflasyon açısından dünyadan en fazla ayrıştığı bölüm gıda fiyatlarındaki önlenemeyen fiyat artışları, dolayısı ile gıda enflasyonumuzdur.
Ülkemiz yüzölçümü büyüklüğü açısından dünyada ilk yüzde ondadır.
Nüfus olarakta aynı şekilde ilk yüzde ondadır.
İklim açısından tarım ve hayvancılık açısından verimli topraklara sahibiz.
Hal böyle iken neden dünyada son 3 yılda gıda fiyatları düşerken bizde rekorlar kırmaktadır.
Denebilirki paramız değer kaybediyor ondanmı acaba?
Son üç yılda döviz olarak hesapladığımızda da dünyadan çok farklı noktadayız.
Artık marketlerimizde gıda fiyatlarımız Avrupa’nın Amerika’nın dahi çok üzerinde. Bir çok insanımız, ailelerimiz yeterli gıdaya artık ulaşmakta ciddi anlamda zorlanmaktadır.
Takip ederseniz, devletimiz yıllardır gıda fiyatlarını kontrol edebilmek için yurt dışında vergileri sıfırlayarak bir çok ürünün ülkemize gelmesine müsaade etmektedir.
Buna rağmen gıda ürünlerinde beklenen düşüşler olmadığı gibi sürekli zam devam etmektedir. Bir dönem fiyatları kontrol edebilmek için zabıta vasıtası ile market denetimleri yapılmakta idi. Anlaşılan bu yolla netice alınmadığı için bu haberleri artık görmüyoruz.
Bu konuda bir kaç tespitimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu konunun çözümsüz hale gelmesinin başlıca sebebi, TARIM ve HAYVANCILIK politikalarımızdır. Bu konudaki açıklamamı son bölümde paylaşacağım.
Çok şubeli marketlerimizde hepinizin gözlemlediği bir konu var. Marketler kendi markaları ile bir çok ürünü raflarında tüketiciye sunmaktadır. Bu ürünler nasıl oluyorda satıştaki markalı ürünlerden daha ucuza satılabilmektedir? Bunu tüm tüketiciler ve idareciler sorgulamalıdır.
Bu ürünlerin bir çoğu devlerimizin vergi kolaylığı ile ithal yolla ülkemize giren gıda ürünleridir. Market markaları ile ucuza satılabilen ürünler. Neden üretim markalarınız tarafından pahalı etiketli olmaktadır. Bana göre burada çok ciddi bir örgütlenme ve birlikte hareket etme vardır.
Ticaret Bakanlığımız bu konuyu ciddi araştırmalı, örgütlü birlikte hareket eden firmalara ciddi para cezaları vermeli ve uyarmalıdır.
Önlenemeyen faiz gıda enflasyonumuzun ana sebeplerinden biride, Tarım ve Hayvancılık politikalarımızdır.
Köylerimizin ve kırsal yaşam alanlarımızın boşaldığı şehirlerimizin kontrolsüz şekilde büyütüldüğü, şehirleşme modelimizde bu enflasyonun başlıca sebeplerinden bir başkasıdır.
Bir sene ekilen ürünün elde kaldığı, diğer bir sene ekim yapılmadığından ürünlerin karaborsaya düştüğü bir tarım kabul edilemez.
Tarlasını eken her bir çifçimiz daha ürünü ekmeden neyle karşılacağını baştan bilmelidir. Ülke ihtiyacının fazlası ekimden kaçınılmalı. Bu yolla dengeleme sağlanmalıdır.
Benzer durum hayvancılık politikalarınızdada mevcuttur. Nerede ise dünyanın en büyük kırmızı et alıcısıyız bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Bu kadar ithalat yapıyoruzda neden et fiyatlarınız dünyadaki ortalama fiyatların çok üzerindedir, neden bu konuda ciddi bir analiz ve çalışma yapılmamaktadır.  Ucuz fiyattan ithal getirilen et ve et ürünleri neden tüketiciye ulaşmamaktadır.
Buradaki rantı kimler cebine atmaktadır, ciddi sorgulanması gereken konudur. Bu konuda asıl düşünülmesi gereken her bölgesi hayvancılık için elverişli ülkemiz. Yıllardır neden bu alanda ithalata bağımlı hale getirilmiştir.
Altı aylık besi hayvanlarını ülkemize getirmek, bunları beslemek için yem ihtiyacı için, milyonlarca doları soya için yurt dışına ödemek ihanet değilmidir?
Biraz durup düşünmemiz gerekmezmi, 90 milyonluk bir ülke gıda ürünlerini, hayvancılk ürünlerini sürekli ithalata bağlı olarak devam edebilirmi?
Bu konuda bir diğer alanda sebze ve meyvedir. Bu bölümde de benzer dengesizlikler mevcuttur. Ürünler ya faiş fiyatlarla önümüze gelmekte, yada fazlalıktan çöpe atılmaktadır. Neden bu alanı düzenlemek için yeterli soğuk hava depoları açılmamaktadır. Bu çok maliyetli bir konumudur?
Değerli okuyucular bazen her şeyi yazıya dökmek münkün olmuyor. Bu konudaki görüşlerimi kısa başlıklarla sizlerle paylaşmak istedim.
Umuyorum devletimiz, ilgili bakanlıklarımız, belediyelerimiz bu konuda ciddi eylem planı içerisine girer.
Bir Ata sözümüz vardır;
TAŞIMA SU İLE DEĞİRMEN DÖNMEZ.
Bir ülkede gıda sorunu, ithalatla çözülmez.
Hoşçakalın.

Tarih: 15 Eylül 2024 Pazar    Hit: 1119




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol