Av. Ali KAHRAMAN / Avukat / Hukukçu Gözüyle /

GENÇ BİREYİN GÖZÜNDE ŞEKİLLENEN TÜRKİYE FOTOĞRAFI

Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...
"Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir gençlik...
Sakarya Türküsü ve benzeri onlarca şiiri Türk halkına hediye etmiş olan Şair ve düşünce adamı Necip Fazıl Kısakürek, yazmış olduğu gençliğe hitabesinde Gençliği ve Gençleri şöyle tanımlamıştır; Zaman Bendedir ve Mekan Bana Emanettir.
Bizler üstadın Gençliğe Hitabesi ve benzeri şiirleri ve düşünceleri ile yetiştik. İsmet İnönü’nün tek parti döneminde Müslümanlar üzerindeki baskı ve entelektüellerin İslam’a karşı olumsuz bakış açısı İslam’ı ağırlıklı olarak köylülerin bir inanç şekli haline getirmiştir. Gerek eğitim durumu gerekse orta yaşa kadar olan yaşantısı İslamdan uzak olan Necip  Fazıl Kısakürek’in sufi Abdülhakim Arvasi ile tanışması ve Müslümanca yaşamak üzerine bir tercihte bulunması Türkiye’de İslami düşüncenin kaderini etkilemiştir. Bugün Türkiye’yi yöneten kadrolara öncülük eden üstat, ilk defa kamuoyunun karşısına geçip ben Müslümanım ifadesini açıkça ortaya koyan ilk ve en önemli münevverlerden birisidir.  Türkiye’de yöneticilik yapan, siyaset yapan ve Sivil Toplum Kuruluşlarında yer alıp bunların yöneticiliğini yapan bir çok insan, üstadın manevi  tedrisatından geçmiş bulunmaktadır. Yani Türkiye Necip Fazıl’ın bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik söylemindeki gençliği dönemsel olarak üretmiş ve o gençlik bugün bu ülkenin kaderini etkileyecek konumlara gelmiş bulunmaktadır. Bununla beraber o günün gençlerinin bugünkü çocukları yani şimdiki gençler bir dava bilincinden, İslami hassasiyetten ve bu ülkeye ilişkin idealden tamamen uzak yaşamaktadır. Hatta gençlerimizin bir çoğu bir fırsat bulsam da bu ülkeden kaçıp gitsem derdine düşmüş bulunmaktadır. Zor zamanda idealleri için her türlü fedakârlığı yapan, kendini inandığı idealler uğruna feda etmeye hazır olan babaların yetiştirdiği çocuklar maalesef ilk olarak babalarının değerleri ve inançları ile çatışmaya başlamıştır. Geçmişte gençler üzerine eğitim çalışması yapmış birisi olarak bütün çabalarımıza rağmen büyük bir başarısızlığa düçar olduğumuzu görmenin üzüntüsü içerisindeyim. Halbuki gençlerle ilgili kamu kurumları gerekse sivil toplum kuruluşları iyi niyetle bir çok çalışma yürütmüşlerdir. Ancak ortaya çıkan sonuç  çok üzücü durumdadır. Geçmişte gençlerle ilgili yaptığı çalışmalar için bir çok insanın şapka çıkardığı Gülen cemaati denilen yapının gerçekte sadece “Mankurt” yetiştirdiğini acı bir şekilde gözlemledik. Milenyum çağına hazırlıksız yakalanan İslamcılar batının teknoloji ile birlikte ortaya koyduğu yeni insan ve yeni genç modeline herhangi bir alternatif model üretmemiş ve maalesef yenilgi kaçınılmaz hale gelmiştir. 1400 yıllık İslam geleneğine yabancılaşan ve nefret duyan bir yeni nesil karşımızda durmaktadır. Basü badel mevt.
Basü badel mevt ne demek?
Öldükten sonra tekrar dirilmek, diriltmek. (Bak: Ahiret)
(Osmanlıca'da yazılışı: ba's-ü ba'd-el mevt)