Bulaşıcı olmayan hastalıklara
(BOH'lar) ilişkin başlıca risk faktörlerinin (tütün kullanımı, fiziksel
hareketsizlik, sağlıksız beslenme ve zararlı alkol kullanımı) azaltılması,
DSÖ'nün BOH'lardan kaynaklanan ölümleri önlemeye yönelik çalışmasının odak
noktasıdır.
Başta kalp ve akciğer
hastalıkları, kanserler ve diyabet olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıklar,
yılda tahmini 41 milyon ölümle dünyanın en büyük ölüm sebepleri arasında
gösterilmektedir. Bu ölümlerin 17 milyonu erken (70 yaş altı) ölümler olarak
belirtilmektedir.
BOH'ların önlenmesi giderek
büyüyen bir sorundur: BOH'ların yükü esas olarak, Bulaşıcı olmayan
hastalıklaradan kaynaklanan erken ölümlerin %82'si gelişmekte olan ülkelere
meydana gelmektedir. Risk faktörleriyle mücadele etmek yalnızca hayat
kurtarmakla kalmayacağı; aynı zamanda ülkelerin ekonomik kalkınmasına da büyük
bir katkı sağlayacağı belirtilmektedir.
Obezite ve aşırı kiloluluk ile
yakından ilişkilendirilen kardiyovasküler hastalıklar (hipertansiyon, inme),
diyabet, bazı kanserler ve solunum hastalıkları (KOAH) gibi büyük ölçüde
önlenebilir kronik hastalıklar hızlı küreselleşme ve kentleşmenin etkisiyle,
artık dünya çapında ölüm ve sakatlığın başlıca nedenleri arasında
gösterilmektedir. Düzenli fiziksel aktivite ile; kan basıncı azaltmak, HDL
seviyesini arttırmak mümkündür. Fiziksel aktivite kilo kontrolü için de anahtar
role sahiptir.
Fiziksel aktivite, kas ve
eklemlerimizi kullanarak enerji tüketimi ile gerçekleşen herhangi bir bedensel
hareket olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlığının
geliştirilmesinde temel araçlardan birisidir. Bir halk sağlığı sorununu
gidermenin yanında, aynı zamanda toplum refahını, çevrenin korunmasını teşvik
eder ve gelecek nesillere yönelik bir yatırım oluşturur.
Günlük yaşam içinde, iskelet
kasları kullanılarak yapılan ve enerji harcamasını gerektiren her hareket
fiziksel aktivite olarak tanımlanır. Oyun oynamak, ev işleri, bahçe işleri,
yürümek, merdiven inip çıkmak, yemek yemek, banyo yapmak gibi günlük yaşamımızı
sürdürmek için yapılan etkinliklerin yanı sıra, egzersiz ve spor da fiziksel
aktivitedir. Fiziksel aktivitenin beden sağlığımız üzerine etkileri olduğu gibi
ruh sağlığımız, sosyal gelişimimiz ve hatta yaşlılık üzerine de etkileri
vardır.
Orta şiddetli aktiviteler
sırasında kişi konuşabilir fakat şarkı söyleyemez. Hızlı yürümek, düşük tempolu
koşular, dans etmek, ip atlamak, yüzmek, masa tenisi oynamak, yavaş tempoda
bisiklet sürmek vb. orta şiddetli aktivite örnekleridir.
Yüksek şiddetli aktiviteler
sırasında kişi, aktivite sırasında nefesi kesilmeden birkaç kelimeden fazlasını
konuşamaz (tempolu koşu, basketbol, futbol, voleybol, hentbol ve tenis oynamak,
step-aerobik derslerine katılmak, tempolu dans etmek vb.).
Günlük yaşamı mümkün olduğunca
aktif geçirmek sağlıklı bir yaşamın ilk adımıdır. Daha fazla yarar elde
edebilmek ve sağlığı koruyup geliştirebilmek için fiziksel aktiviteler
düzenli olarak yapılmalı ve yaşamın bir parçası hâline getirilmelidir.
Toplumda fiziksel aktivitenin
artırılması hükümetler, tüm kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütleri
dahil herkesin sorumluluğunda olup her yaş ve cinsiyetten engelli bireyler de
dahil toplumun her kesimi için günlük 30-60 dakika orta yoğunlukta bir fiziksel
aktivite ciddi hastalıkları önlemek için güçlü bir araç ve uygun maliyetli bir
halk sağlığını iyileştirme yöntemidir. Düzenli ve daha fazla fiziksel aktivite
daha büyük faydalar sağlayacaktır. Sokak ve caddelerde yürüyüş yapmayı
kolaylaştıracak geniş ve ağaçlıklı kaldırımlar olması, bisiklet yolları ve spor
kampanyaları, trafiğe kapalı caddelerin teşvik edilmesi, insanların keyifli
fiziksel aktiviteler yapabilecekleri parklar açık alanların oluşturulması,
sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı ile bütünleşik müdahalelerin yapılması ve
sağlık sistemine fiziksel aktivitenin dahil edilmesi gibi çalışmalar ile
toplumda fiziksel aktivite teşvik edilebilir.
Sağlığın korunması ve
geliştirilmesi için haftada 150 dakikalık (haftanın 5 günü 30 dakikalık) orta
şiddette bir egzersiz yetişkinler açısından yeterlidir. 1-4 yaş arası çocuklar,
gün içinde farklı şiddetlerde toplam 180 dakikalık fiziksel aktivite
yapmalıdırlar. 5-18 yaş arasındaki çocuk ve ergenler için ise, günde 60 dakika,
orta şiddetliden yüksek şiddetli aktivitelere doğru şiddeti değişen aktiviteler
önerilmektedir.
Bakanlığımızca gerçekleştirilen
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017 sonuçlarına göre kadınların %
53.1’inde; erkeklerin % 31.7’sinde fiziksel aktivite düzeyi düşük bulunmuştur.
15 ve üzeri yaş bireylerde fiziksel aktivitenin DÜŞÜK olma durumu % 42.4 olarak
bulunmuştur.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2003
yılından beri üye devletleri ile her yıl 10 Mayıs’ı küresel bir girişim olarak
“Sağlık için Hareket Et Günü” olarak belirlenmiştir. Ülkemizde de 10 Mayıs
Sağlık İçin Hareket Et Günü, her yıl Bakanlığımızın koordinasyonunda diğer
paydaş kurum, kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri ile birlikte toplum
bilincini ve farkındalığını arttırmak amacı ile 81 ilimizde düzenlenen çeşitli
etkinliklerle kutlanmaktadır. Etkinliklerde küçükten büyüğe herkesin desteği ve
katılımı sağlanarak, hareketli yaşam ve sağlık üzerine etkilerinin önemi
vurgulanmaktadır.