10 Aralık 2024 Salı   

Mustafa SÖNMEZ / Araştırmacı / Yazar / İSAR

YAZBOZ

 

Maslow sağlığında bizim buralara geldide mi meşhur teorisini yayınladı bilmiyorum ama gelmiş olsaydı belki de bu kadar meşhur olmazdı diye de düşünmüyor değilim.  
Neden mi?
Gelmiş olsaydı o vakit buna hiyerarşi demek ne denli doğru kalırdı bilmiyorum ama “siz nefes alın, yiyin, için, yatın, kalkın yeter” deyiverip tası tarağı toplar  ülkesine dönerdi.
Maslow bugün yaşayıp bugün Türkiye’ye  ziyarete gelseydi bu kez “siz nefes alın yeter” deyiverip çalışma kağıtlarını, taslağını buruşturur atar kıyamazsa da arkasına piştileri yazarken kullansınlar diye bir kahvehanenin müdavimlerine yazboz olarak teslim ederdi.
Öyle günler yaşıyoruz. Bir yanda sokakta soğana, domatese para  yetiştirmek için sabah akşam çalışan çoluğunu, çocuğunu göremeden işinden evine, evinden işine giden büyük bir çoğunluk, diğer yanda halkın halinden bihaber  saraylı, saray yancısı, kapı kulları ve değnekçilerinden müteşekkil mutlu bir azınlık. Çocukluğumdan beri bu ülkenin  çok zor günlerini gördüm de milletinin bu denli aşağılandığı kendi başına çözümsüz çaresiz bırakıldığı, aldatıldığı bir döneme ilk kez tanık oluyorum.
Haberleri seyredip tartışma proglamlarına bakınca, siyasileri dinleyince  kendine hac farz olmuş gibi hissedenler reklam arasında bakıyorlarki zekata muhtaçlar.
Ülke yalanları bitmeyeceğinden doğruları konuşmaya asla fırsat bulamayacak  soytarıların sabah akşam oluşturdukları algı çevresinde dönen tartışmalarla gerçek sorunlarıyla yüzleşemiyor. Hiçbir şey güzel gitmezken güzel gidebilecek olanın da tekerine bir çomak sokuluyor, bir pandik atılıyor.  
Bundan iki yıl önce yaklaşık altmış şehri yerinde görme gezme şansım olduğunda ki bunlar arasında şubat depreminde yıkılanlar da vardı ülkenin her yerinde vatandaş cayır cayır iş yapıyor, çalışıyor akıl almaz işler çıkarıyordu. Savunma sanayiinden, tropikal meyve yetiştiriciliğine, yazılımdan susuz tarıma kadar ne ararsanız millet çalışıyor üretiyordu.  Sonra!...
Sonrası malum. Ekonoministler başı, dünyalar lideri ki - bundan dünyanın hala haberi yok - Maslow’un yazboza dönen taslağı gibi ülkenin her yerini yangın yerine çevirecek  garipten garip “fos” teorisi ile milletin emeklerinden pişti yaptı. Sadece rakipsiz olduğu için kazandığı seçimlerin boşluk birinciliğinden aldığı  gücü, halkın kendisine sevgisi, teveccühü gibi algılayan Erdoğan ülkeyi aldığından 50 sene geriye götürürken hiç kamçı kullanmadı. Kimse de ses çıkarmadı. Özellikle sarayında, yanında gezdirdiği, mecliste, kabinede görevler verdiği isimlerin yetersizliği yanında; ruhlarının yörüngesi makam, şan, şöhret, para, avanta noktalarını izleyerek oluşan partililerinin yüksek doyum eşiği ülkeyi üçüncü dünya ülkeleriyle kıyaslanır hale getirdi.
Ülkeyi enkaza çevirdi şimdi de enkazı kaldırmakla uğraşıyor. Acı olan da bunu vatandaşa hizmet sanıyor olması. Belki de gülünç olan bilmiyorum.. İktidara gelirken “millete hizmet, vesayetlere son” sloganıyla çıktığı yolda bırakın hizmeti zulmünü bugünkü seviyesinde bıraksa on yıl içinde yine otuz yıl önceki halimize döneriz. On yıl içinda ancak entübeden çıkarız da ben biraz iyimserim. İnsanlık tarihi her zalimden her zulümden sonra birkaç yıl rahat nefes alır. Taa ki sıradaki ilk zalim zuhur edene kadar. Haydi Allah’a emanet.         

Tarih: 16 Ağustos 2023 Çarşamba    Hit: 2062




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol