Vücut bağışıklık sisteminin bir yanıtı olan
ateş, vücudun farklı virüs, bakteri ve diğer mikroorganizmaları tanımlama ve
onlarla savaşması nedeni ile oluşur. Ateşten şüphelenildiğinde, çocuğunuzun
mutlaka vücut ısısı ölçülmelidir. Vücut ısısı; makattan 38° C, kulaktan
37.8° C, koltukaltından 37.2° C üzerinde ise ateşli kabul
edilir. Çocuğun alnına dokunularak hissedilen vücut ısısı güvenilir
değildir. Termometreler elinizden daha hassas olup gerçek vücut ısısını
ölçerler.
Çocuklar hayatlarının ilk beş-altı yılında
çok sık viral enfeksiyona bağlı ateşli hastalık geçirebilirler. Ateş
yükseldiğinde hemen paniğe kapılmamak gerekir. “Ateşli çocukların ebeveynlerin
deki en büyük kaygılarından biri ise çocuklarının yüksek ateş nedeniyle nöbet
geçirmesi ve bunun sonucunda beyinde kalıcı bir hasar oluşmasıdır. Yüksek
ateşin ve/veya eşlik eden havalenin beyinde kalıcı zarar vermesi için altta
menenjit ( beyin zarı iltihabı) veya ensefalit gibi ağır bir tablo olması
gerekir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ateşli havalelerde ise kalıcı
bir beyin hasar oluşmaz. Ancak çocukların ateşi yükseldiğinde ebeveynlerin yine
de doğru müdahalelerde bulunmaları oldukça önemlidir, çünkü hatalı müdahaleler
sonucunda hipotermi (vücut ısısının normalin altında olması), havale ve ilaç
zehirlenmesi gibi tablolar gelişebilir.”
Çocuklar ateşlendiğinde ebeveynlerin
yaptığı hataları ise şöyle sıralayabiliriz:
Soğuk Su İle Duş Aldırmak: Ateşi
yükseldiğinde çocuğu soğuk su ile duş aldırmak çok tehlikelidir. Soğuk su ile
müdahalede ısı vücut içinde kalır ve bunun sonucunda ateş daha da yükselir.
Ayrıca zatürre gibi daha ağır enfeksiyonlara yakalanma riski artabilir.
Dolayısıyla su ne sıcak, ne de soğuk olmalı ılık su ile duş aldırmak daha
etkili olacaktır.
Ateşi Hızlı Düşürmek: Ateşi hızlı düşüren
ilaçlar hipotermiye, bir başka deyişle vücut ısısının aniden düşmesine yol
açabilir. Ayrıca fazla ilaç tüketimi ilaç zehirlenmelerini de tetikleyebilir.
Bilinçsiz Antibiyotik Kullanımı: Her ateşli
durumda antibiyotik kullanılması doğru değildir. Çünkü ateş diş çıkarma, aşı
sonrası veya sıcak ortamda kalmaya bağlı da gelişebilir. Ayrıca enfeksiyonların
büyük bir kısmı antibiyotik tedavisinin gerekli olmadığı viral enfeksiyondan
olabilir. Bu tür durumlarda antibiyotik tedavisi etki etmeyeceği gibi, vücutta
antibiyotik direncinin gelişmesine ve çocuğun bağırsak florasının bozulmasına
neden olacaktır. Bağırsak florasının bozulması ise ileri yaşlarda otoimmün
(romatizmal hastalıklar, ülseratif kolit, multiplskleroz vs) hastalıklara
yakalanma riski de artırabilir.
Sıvı
Tüketiminin Eksikliği: Vücudun yeterli miktarda sıvı almaması ateşin düşmesini
önler. Su tüketimi veya sıvı kaybı varken damar yolundan sıvı vermek, zararlı
mikroorganizmaların azalmasına, bağışıklığın artmasına ve damarların genişleyerek
ateşin düşmesine katkı sağlar. Bu nedenle ateşli durumlarda çocuklarda su
tüketimi mutlaka artırılmalıdır.
Yanlış Kıyafet Seçimi: Sıcak ateşi daha da
yükselterek havaleyi tetiklediği için çocuğunuzu kalın giydirmeyelim ve
vücudunu sıcak tutmayalım. Ateşin derecesine göre kıyafetlerini inceltelim. Oda
ısısını 22-23 derece arasında tutmaya dikkat edelim.
Beslenme: Ateşli hastalarda yapılan bir
başka önemli hata ise çocuğa yağlı ve zor sindirilen gıdalarla beslemektir.
Çocuklar ateş sırasında genelde iştahsızlık oldukları için her zaman tükettiği
besinlerde ısrar edilmemeli; devam sütü, yoğurt, ayran ve çorba gibi sıvı
gıdalarla beslemek daha doğru bir seçim olacaktır.
Ne zaman hastaneye başvurmalıyız?
Ateş; çocuğunuzun yaşına, mevcut olan
hastalığına ve ateşle beraber eşlik eden diğer belirtilerin varlığına göre
değişiklik gösterir. Ancak bazı durumlarda hiç vakit kaybetmeden hastaneye
başvurmak gerekir.
• 3 ay veya daha küçük bebeklerde
38° C ve üzeri ateşte,
• 3-6 aylık bebekte 38,3° C ve üzeri
olan ateşte,
• 6 aydan büyük bebekte 40° C ve üzeri
ateşte,
• Ateşle beraber çocuğunuzda susturulamayan
sürekli ağlama, ateş düşmesine rağmen huzursuzluğun devam etmesi, sürekli
uyuklama hali, bilinç bulanıklığı ve sayıklama, ateşle beraber vücutta
kızarıklık belirtileri varsa,
• Bebekte susuzluk bulguları (ağlarken
gözyaşı olmaması, bıngıldakta çöküklük, dudak ve ağız içi kuruluğu, idrar
miktarında azalma gibi) mevcutsa,
• Daha önce ateşli havale geçirmişse,
• 72 saatten daha uzun süre ateşi devam
ediyorsa,
• Ateşle beraber öksürük, kulak ağrısı,
boğaz ağrısı, ense sertliği, sık idrara çıkma, idrar renginde değişiklik, karın
ağrısı, kusma, ishal, eklemlerde kızarıklık, eklem hareketlerinde kısıtlılık ve
şişme mevcut ise, doktorunuzu mutlaka başvurmanız gerekir.
Bayrampaşa
Kolan Hospital
Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü
(Pediatri)