18 Şubat 2025 Salı   

Muhammed SANCAKTAR / Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD) Başkan Vekili / Geniş Açı

ABD’NİN PYD/YPG’YE VERDİĞİ DESTEĞİN ARKA PLANI

 

Kıymetli Dostlar, ABD’nin PYD / YPG’ye verdiği destek, sadece Ortadoğu’nun siyasi dengelerini değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki güç mücadelelerini de etkileyen bir mesele olarak öne çıkıyor. Bu konu, ABD’nin bölgesel stratejileri, Türkiye’nin güvenlik kaygıları ve bölgedeki diğer aktörlerin çıkarları bağlamında detaylı bir şekilde analiz edilmelidir. ABD’nin PYD/YPG’ye olan desteği ve bu desteğin nedenleri, bölgedeki güç dengeleri, ABD-Türkiye ilişkileri, Suriye’nin geleceği ve uluslararası politikada çok boyutlu bir tartışma yaratmaktadır.
ABD, özellikle 2014 yılından itibaren PYD/YPG’yi IŞİD’e karşı yürütülen mücadelede en etkili kara gücü olarak tanımlamış ve bu gruplara yoğun bir destek vermeye başlamıştır. Bu destek; silah yardımı, eğitim, istihbarat paylaşımı ve hava saldırılarıyla desteklenmiştir. ABD, PYD/YPG’yi “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) adı altında meşrulaştırmaya çalışmış ve bu yapıyı uluslararası alanda bir “terörle mücadele” ortaklığı olarak göstermiştir.
Ancak ABD’nin PYD/YPG’ye olan desteği, yalnızca IŞİD ile mücadele bağlamında ele alınmamalıdır. Birçok analist, bu desteğin arkasında daha derin stratejik hedeflerin bulunduğunu savunmaktadır. ABD, PYD / YPG’yi yalnızca bir terörle mücadele aracı olarak değil, aynı zamanda bölgedeki varlığını sürdürmek, gerektiği zaman İsrail’in çıkarları için kullanmak, İran ve Rusya’nın etkisini dengelemek ve Ortadoğu’daki nüfuzunu artırmak için bir kaldıraç olarak kullanmaktadır.
ABD’nin desteğinin kendince stratejik gerekçeleri
1. IŞİD Tehdidi: ABD, PYD/YPG’ye verdiği desteği IŞİD’e karşı mücadelede etkinlik üzerinden gerekçelendirse de, bu strateji bölgedeki uzun vadeli hedeflerini kamufle etmenin bir aracı olarak değerlendirilebilir. IŞİD’in “tamamen bitirilmemiş” olması, ABD’nin bu gruplarla ilişkisini sürdürmesi için bir argüman sağlamaktadır. Ancak IŞİD’in tehdit olarak varlığını sürdürüyor gibi gösterilmesi, ABD’nin bölgede askeri varlığını meşru kılmaya yönelik bir strateji olarak yorumlanabilir. Nitekim son günlerde Almanya ve ABD’de yapılan araçlı saldırılar ve araçlarda IŞID bayrağı bulunması ABD’nin veya ABD derin devletinin kamuoyunda “IŞID bitmedi” algı oluşturmak ve ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği desteği meşru gösterme çabası olarak gözüküyor.
2. Bölgesel Güç Dengesi: ABD, Ortadoğu’da özellikle İran ve Rusya’nın artan etkisini sınırlamak için PYD/YPG gibi grupları desteklemektedir. Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan bu yapılar, ABD’nin bölgedeki askeri ve siyasi varlığını devam ettirmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
3. Enerji ve Jeopolitik Hesaplar: Suriye’nin kuzeydoğusu, enerji kaynakları ve stratejik konumu nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. ABD, PYD / YPG’yi destekleyerek bu bölgede kontrol alanları oluşturmuş ve bölgedeki enerji kaynakları üzerinde bir hakimiyet sağlamayı amaçlamıştır.
Türkiye’nin Endişeleri
Türkiye, PYD/YPG’yi PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak değerlendirmekte ve bu grupları doğrudan bir ulusal güvenlik tehdidi olarak görmektedir. Türkiye’nin bu endişeleri birkaç temel noktada yoğunlaşmaktadır.
1. PKK Bağlantısı: Türkiye, PYD / YPG’nin PKK ile ideolojik ve örgütsel bağlarını gerekçe göstererek, bu grupların ABD tarafından silahlandırılmasının kendi sınır güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtmektedir.
2. Sınır Güvenliği: Türkiye, PYD/YPG’nin kontrol ettiği bölgelerde bir “terör koridoru” oluşturulmasından endişe duymaktadır. Bu nedenle Türkiye, 2016’dan itibaren Suriye’nin kuzeyine bir dizi askeri harekat düzenlemiş ve bu bölgelerde “güvenli bölgeler” oluşturmayı hedeflemiştir.
3. ABD ile İlişkilerde Gerilim: ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği destek, Türkiye ile ABD arasında ciddi bir diplomatik krize yol açmıştır. Bu durum, NATO müttefikleri arasında güven bunalımı yaratmış ve Türkiye’yi Rusya gibi alternatif ortaklara yönlendirmiştir.
Bölgesel ve Uluslararası Aktörlerin Tepkileri
ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği destek, yalnızca Türkiye’yi değil, aynı zamanda Rusya ve İran gibi bölgesel aktörleri de rahatsız etmiştir.
• Rusya: Rusya, ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği desteği Suriye’nin toprak bütünlüğüne aykırı bir hamle olarak görmektedir. Ayrıca Rusya, PYD/YPG’nin ABD’nin bölgedeki çıkarlarına hizmet ettiğini ve Suriye’nin siyasi geleceği için bir tehdit oluşturduğunu düşünmektedir.
• İran: İran, ABD’nin PYD/YPG’ye desteğini kendi bölgesel etkisine yönelik bir tehdit olarak algılamaktadır. İran, Suriye rejimiyle yakın ilişkilere sahipti ve Esad’ı açıkça destekleyip yardım etmekteydi, PYD/YPG’nin güçlenmesini kendi çıkarlarına aykırı buluyordu.İran Suriye’de yeni yönetimin iş başına gelmesinden sonra PYD/YPG’ye karşı tavrını henüz netleştirmedi.
PYD/YPG’nin ABD’ye Bağımlılığı
ABD’nin PYD/YPG’ye sağladığı destek, bu grupların ayakta kalabilmesi için kritik bir öneme sahiptir. PYD/YPG’nin ABD’ye bu kadar bağımlı hale gelmesinin birkaç temel nedeni bulunmaktadır:
1. Askeri ve Ekonomik Destek: ABD’den sağlanan silah, mühimmat, eğitim ve lojistik destek, PYD/YPG’nin askeri kapasitesini artırmış ve bu grupların bölgedeki varlıklarını korumasına olanak tanımıştır.
2. Alternatiflerin Sınırlılığı: PYD/YPG, gerek Suriye rejimi gerekse Türkiye ile uzlaşmaz bir konumda olduğundan, ABD’yi zorunlu bir müttefik olarak görmektedir. Diğer bölgesel aktörlerle iş birliği yapma seçeneklerinin sınırlı olması, PYD/YPG’yi ABD’nin stratejilerine bağımlı hale getirmiştir.
3. Özerklik Vaatleri: ABD’nin PYD/YPG’ye, Suriye’nin kuzeyinde bir tür özerklik vaat etmesi, bu grupların ABD ile iş birliğini sürdürmesinin önemli bir nedenidir.
Uzun Vadeli Sonuçlar
ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği destek, bölgede uzun vadeli sorunlara yol açabilecek potansiyel riskler taşımaktadır:
1. Bölgesel Çatışmaların Derinleşmesi: PYD/YPG’nin güçlenmesi, Türkiye, Suriye rejimi ve diğer bölgesel aktörlerle çatışma riskini artırmaktadır.
2. ABD’nin Güvenilirliği: ABD, kısa vadeli çıkarları doğrultusunda PYD/YPG’yi desteklerken, bu grupların gelecekte kendi stratejik çıkarlarına zarar verebileceğini göz ardı etmektedir.
3. Suriye’nin Toprak Bütünlüğü: ABD’nin desteklediği özerklik projeleri, Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehlikeye atmakta ve bölgedeki siyasi çözüm süreçlerini zorlaştırmaktadır.
ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği destek, kısa vadeli ABD’nin stratejik hedeflerine hizmet etse de, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması açısından ciddi sorunlar yaratmaktadır. Suriye’de sürdürülebilir bir barışın sağlanması için şu adımlar önem taşımaktadır:
1. PYD/YPG gibi silahlı grupların dış güçlerden bağımsız hale gelmesi,
2. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve yeni hükümetin güçlendirilmesi,
3. Bölgesel aktörler arasında diyalog ve iş birliğinin artırılması.
ABD’nin bölgedeki politikaları, uzun vadeli çözümler yerine kısa vadeli çıkarları öncelediği sürece, Suriye’de barış ve istikrarın sağlanması mümkün görünmemektedir. PYD/YPG’nin ABD’ye olan bağımlılığı, bu grupların kendi varlıklarını da uzun vadede riske atmaktadır.
Kalın sağlıcakla…

Tarih: 15 Ocak 2025 Çarşamba    Hit: 1219




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol