28 Mart 2024 Perşembe   

YÜZLEŞME

 

SEÇİMİN kilit noktalarından birisi hiç kuşkusuz HDP'dir. Alacağı oy oranı baraj sistemi nedeniyle kritik önem taşıyor. Barajı geçememiş bir HDP AK Parti Milletvekili sayısını önemli ölçüde arttırırken  barajı geçen bir HDP, AK Partinin çıkaracağı Milletvekili sayısını kısmen etkileyebiliyor. HDP’yi var gücüyle destekleyen guruplara baktığımız zaman ise çelişkilerle dolu bir durum açığa çıkıyor. Paralel yapıdan CHP’ye hatta neredeyse MHP’ye kadar bir destek havası hakim.  
HDP söylemlerine bakınca insan kıskanıyor. Barış, insan hakları, özgürlükler, demokratik haklar ve daha aklınıza gelen ne kadar hümanist paylaşım varsa HDP söylemlerinde mevcut. Peki ya gerçek ?
"24 Mayıs 1993 yılında 150 kişilik bir PKK'lı terörist grup, Bingöl-Elazığ karayolunda silahsız ve sivil kıyafetle nakil olan terhis olmuş 33 askeri kurşuna dizerek öldürdü."  birileri bugün insanlık havarisi kesilirken düne hiç bakmamayı tercih ediyor. ellerinde çantaları var silahları yok, Evlerine giden 33 gencecik fidan. ne kendilerini savunacak bir silahları ne de karşı koyuşları var. Onları otobüsten indirip üzerlerine kurşun yağdıranların desteklediği ve beraber olduğu bir HDP hangi insanlıktan, hangi insan haklarından bahsedebilir ki ?
Özgür bir dünya için otobüsten gencecik silahsız insanları indirip kurşuna dizenler bugün halkın kaşısına umut olarak pompalanıyor. Ellerinden kan damlayanlar seçim meydanlarında musluklardan kan akan afişlerle aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmiyorlar. 
HDP eğer Türkiye partisi olmak istiyorsa önce geçmişi ile yüzleşmeli, dökülen kanın özeleştirisini yapmalı, terörü değil halkı kucaklamalıdır. Selahattin Demirtaş ne kadar esprili, ne kadar sıcak kanlı sohbetlerle kendisini sevdirmeye çalışırsa çalışsın doğu ve güneydoğuda katledilen insanların ailelerine espri yapabilir mi? Köy okullarında tek amacı çocuklara öğretmenlik yapmak olan öğretmenlerin gece evleri basılarak kadın erkek demeden kurşuna dizildiği bir dönemde sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi yarınlara kendinizi taşıyamazsınız. 
"Ellerinizdeki kan hala duruyor."
Cemaat sadece AK Parti karşıtlığı olarak HDP’ye oylarını yönlendirmeye çalışırken bunları hiç mi hatırlamaz acaba? 
Artık sayısını kimsenin hatırlayamadığı kadar seçim kaybeden Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu kendilerini siyaset lideri olarak dayatmaktan vazgeçmelidirler. Bu dayatma Türkiye'ye verilen en büyük zararlardan birisidir. Yıllardır söylüyorum Türkiye'nin bir iktidar sorunu yoktur, bir muhalefet sorunu vardır.  Bir seçim kaybedip istifa edip giden siyasi liderlerin haberleri dünyanın her bilgesinden gelirken bizde seçim kaybettiği sayıyı artık kendileri bile bilmeyen liderlerin varlığı Siyasi Partiler kanununun da artık acilen değişmesi gerektiğini göstermektedir.
Güzel Türkiye'nin güzel insanları güçlü bir Türkiye için 7 haziranda sandık başına giderken sakın şunu unutmayın, istikrar Türkiye'nin en büyük kazancıdır. 

Tarih: 02 Haziran 2015 Salı    Hit: 1133




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol